bugün

arif ay

Mustafa Aydoğan'ın hazırladığı, Edebiyat Ortamı Yayınları'nın yayımyaladığı şiir yıllığının sonundaki poetik alıntılar kısmında Durdu Şahin tarafından "şiir ve şair" üzerinde yapılmış mülakat ile tanıdığım şair. Söz konusu mülakattaki verdiği cevaplar beni gündüz saati kendimi tutmama rağmen metroda güldürecek kadar ilginç gelmiştir. "Bilmiyorum, düşünmüyorum, hayır, bir hedefim yok, bu soruyu geçelim..." böyle kısa cevapları vardır. Hatta mülakatı yapan kişi dayanamamış ve şöyle demiş:

-Kendi kendinize şu soruyu da sorsalarda cevaplasam diyebileceğiniz bir soru kaldı mı? Kaldıysa o soruyu kendinize sorup benim için cevaplar mısınız?
Arif ay: Yok. Teşekkür ederim.

Cevapları çok basit ama bu cevapların bir tepki olduğunu düşünüyorum. bahsedilen konular hakkında kesinlikle fikri olduğunu düşünüyorum ama herkesin her şey hakkında fikrinin olduğu bir dönemde bilmiyorum, diyerek bir tepki ortaya koymuş olabilir. Açıkçası pek beğenilecek bir tarafı yok gibi ama onlarca mülakat okudum ve verilen cevaplar gene bu adamın verdiği cevapların daha tafsilatlı hali. Birileri bilmediğini sözüyle ispatlıyor, Arif ay "bilmiyorum" diyor. birileri bilmediğini bilmiyor, arif ay bilmediğini biliyor.

şöyle bir şiirini paylaşayım yıllıktan:

Kırıla Kırıla

Güneş gibi kalmadı dostluklar
Birer gölge bazen kısa bazen uzun
Hayalî bir serinlik elimizde
Eski dokunuşlardan kalma
Kırıla kırıla büyüdük çoçuğum
Ne yaza yetişebildik
Ne sıcacık bir kışa

Günlerin içinde günler aradım
Hep akşamlardan geldim
Ağır yükünü taşıyarak gecenin
Ekmeği bölüştük iyi de
Acılar yığılakaldı
Sanma ki bu kadardık
Kırıla kırıla çoğaldık çoçuğum
güncel Önemli Başlıklar