bugün

aydın doğan

bu adam parayı hep sevmiş;
her zaman gücün yanında olmuş bizim aydın doğan.

ona parayı kim verecekse ondan taraftır bu aydın(!) insan!
ona gücü kim sağlayacaksa, kesenin ağzını kim açacaksa, kurduğu şirketleri bataktan kim kurtaracaksa aydın doğan onun ahbabıdır; onun çıkarlarını gözetir, onun iş takibini yapar...

yıl:1982
milliyet gazetesi.
abdi ipekçi'nin öldürülmesiyle gazeteyi aydın doğan satın alır.
gazetenin başına ise; chp eski milletvekillerinden tarhan erdem'i getirir. bugünün rte sempatizanına o dönem chp'li isimler sempatik geliyormuş demek, bunda yadırganacak bir şey yok. o dönem çarklar öyle dönüyormuş şimdi böyle...
bizim aydın'da çark kimden tarafa dönüyorsa ondan yana dönermiş...
ay çiçeği gibi adam mübarek, güneşi gördüğü yere yüzünü dönüyor, çiçek gibi adam ayol..

işin komiği o dönem gazetenin başına oturttuğu tarhan erdem, uzun süre paşabahçe fabrikalarını yönetmiş bir mühendis.
ne gazeteci ne de gazetecilikten anlar...
ve milliyet'in bir dönem çöküşünde de rolü büyük tarhan'ın..

aydın doğan, kendi elleriyle gazetenin başına oturttuğu bu adamı görevden almak için çok uğraşacak sonraları...

yıl:2007
hürriyet, milliyet, kanal d, star, kral tv, d smart filan da var tabi arada...
ve daha neler neler...
poaş'ı da unutmamak lazım;
aydın doğan'ın poaş'ı çok mühim bakın:
başta saydığımız bu elindeki diğer kaynakları ne kadar güzel kullanır medyayı ne kadar güzel işletirse; poaş'ın havuzu da o kadar çabuk dolar.
tıpkı havuz problemi gibi; medya unsurlarının hepsi poaş'ı ve aydın'ın kesesini dolduran musluklar.

yalnız bu poaş'ın suyla dönmediğini söylememe gerek yok heralde...
taşıma suyla da değirmen dönmez hem, aydın doğan'a daha çok güç, daha çok iktidar lazım.
daha çok para...
özellikle devletin parasını daha çok sevdiğine eminim ben.

sahi bir dönem kanal d'nin arena'sı bu örtülü ödenek skandalarıyla kaynardı; ne tuhaf şimdi hiç olmuyor heralde öyle şeyler...