bugün

anuta adasi

pasifik okyanusundaki Melanesia yani kara adalar da denen, ingilizcesi solomon island olanlarin dogusundaki adalardan biri Anuta.

volkanik bir adadir. belki de kara adalar denmesinin nedeni bu. en yuksek yerinin denizden yuksekligi 65 metre, ada'nin genisligi 400 metredir.

yuz yildir nufusu hic degismemis. 3000 yil once adaya gelip yerlesen lapita'lar yasiyorlar. bugun 24 aileden olusan, 250 kisiler. aylarca gemi ugramiyor. bu nedenle de dunya ile iliskileri sinirli.

90 yil once hiristiyan olmuslar. deniz kabugu otturerek kilise vaktini haber veriyorlar ve gunde iki kez kilisiye ibadete gidiyorlar.

bir sefin yonettigi ada'daki herkes acaip mutlu. burunlarini birbirlerine surterek hosgeldin diyorlar gelene. baska yerlere gidip, gormusler var ama geri gelmisler hep.

zerdecal denen bir baharat hayatlarinda muhim rol oynuyor. yiyeceklere sarimtirak renk veren safranin pahali olmasi nedeniyle, daha ucuz olan zerdecal kullaniliyor cogu yerde. kok bir bitki olan zerdecal adada bir aile tarafindan yetistiriliyor ama butun kadinlar birlikte yikayip, hazirliyorlar. o zerdecaldan yaptiklari boyalarla yuzlerini, vucutlarini susluyorlar ozel gunlerinde, torenlerinde.

denizden cikardiklari her seyi yiyorlar. balik avlama seramonileri inanilmaz eglenceli. butun ada halki bir sahilde toplanip, taslardan denizin icine set yapiyorlar. sarkilar soyleyerek ustlerine yurudukleri baliklari koseye kistirip, mizraklara geciriyorlar. her sey 24 aile arasinda esit olarak bolusuluyor.

bir diger balik avlama yontemleri ise, adanin iyi erkek balikcilari teknelerle denize aciliyorlar. ellerindeki bir oltayi denizin icinde yuzerken dibini gordukleri denize sallayarak avlaniyorlar.

ada sebze/meyve bahcesi gibi. her yerde yiyecekler yetistiriyorlar. manioc diye patatese benzer nisastali bir sebzeleri var muhim besin olarak. olur da havalar kotu gider, urun alamazsak diye, onlari rende gibi birseyde rendelikten sonra
actiklari cukurun icine yaydiklari bitki yapraklarinin icine koyup, yapraklar, taslar ve dallarla kapatarak sakliyorlar. bu sekilde uc, dort yil dayanan bu nisastali bitki onlarin acil durumda kullandiklari yedek yiyecek depolari oluyor.

adada yetisen bir agactan aylarca suren calismalar sonucu tekne yapiyorlar. teknelerin omurleri 80 yil kadar. bir tekne o kadar onemli ki onlar icin tekne omrunu doldurdugunda, ya da batinca mesela cenaze merasimi yapiyorlar tekne icin.

tek kotu yani, ada'da hastalanirsaniz yandiniz. sef, saltanatina zarar verir korkusuyla izin vermedigi icin ada'da saglik ocagi gibi bir sey yok. otlarla falan tedavi ediyorlar hastalarini.

ziyaretcilerini yolcu ederken, karsilarken oldugu gibi butun ada halki toplaniyorlar. ve topluca dans ederek, aglayarak ugurluyorlar geleni.

ada'yi gorenler hep yeryuzundeki cennet olarak anlatmislar. gidip, gormedim ama bbc'de izledigim Bruce Parry'nin bir kac haftalik ada macerasini gorunce onun yerinde olmak istedim.

meraklisina not; asil olarak izledigim bir programda gorduklerimdir yazdiklarim. ama suralara da baktim bunlari yazarken . http://www.volcanolive.com/anuta.html
http://en.wikipedia.org/wiki/Anuta
güncel Önemli Başlıklar