bugün

lal

çocukluğumun neredeyse büyük bütününü kapsayan, türk pop'un en iyi albümlerinden birisine ad vermiş sezen aksu parçası ve sertab erener'ın tempa foneks çıkışlı, 1994 senesinde evlerimize girmiş, ikinci stüdyo albümü. her ne kadar, kaynak veremesem de, sanki bir gazetede, özellikle bu şarkının bir yarışmada, en iyi türkçe sözlü şarkı seçildiğini anımsarım. ama, hayalimde kalan şeyler bambaşkadır bu albümle alakalı, ki o kırmızılarla kaplı kartoneti, -küçükken ne anlıyorsam- evirir çevirir okurdum, küçükken, kendileriyle birebir konuşmuşluğum ya da görüşmüşlüğüm olmayan adamların, hangi parçada hangi enstrümana hayat verdiğini okumak benim için önüne geçilemez bir hobi olmuştu sanki. (bkz: stüdyo müzisyeni)

bu albümde de, çoğu yerde sezen aksu, uzay heparı*, fahir atakoğlu*, levent yüksel, özkan uğur, erdem sökmen , turgut berkes, ilyas tetik*,ismail soyberk mustafa sandal* gibi isimleri hatırlarım.

ki içerisinde de, rüya, gel barışalım artık, mecbursun, sevdam ağlıyor gibi mükemmel örneklemeler harici, tamamiyle dolu doluya giden bir albümdür bu. yine o zamanlar walkman'le haşır neşir olmuş bünyeler için, ileri geri sararak, sevilen şarkının sevilen yerlerini dinlemek, ya da az sevilen şarkıyı atlamak, ve bu süreç zarfında pilin anasını belleyerekten, artık son raddelerine gelmiş pilin savsaklamasıyla, şarkıyı ağır modda dinlemek gibi güzelliklere erişebilmiş yegane albümlerden birisidir benim için. o yüzden dolayı da çocukluğumdur zaten.