pers ve sasaniler döneminde; şah hakimiyetinin teolojik temelini ortaya koyan inanıştır. kısaca ilahi nur diyebiliriz.
misalen; feridun ve keyhusrev gibi ideal ve adaletleriyle ünlü hükümdarlarda bulunduğuna inanılan, onların hükümdarlıklarını ele geçirebilmeleri ve sürdürebilmeleri ve icraatlarını yürütebilmeleri için kalplerine ve iç dünyalarına doğmuş bir ışık gibi olduğu düşünülen, mitolojik çağlarda saltanatın temel kıstası arasında sayılan kaynaklarda -yani avesta'da- ferr-i yezdani/fere-i izedi/ferr-i izedi olarak da karşımıza çıkan tanrısal güçtür. mistik kahramanlık anlatılarında peygamberler, dini bütün kişilikler, din ve toplum önderleri ve iyi insanlar için ilahi bir vergi, kutsal ruhun desteği, ilahi destek olarak algılanabilir.

ferr-i yezdani(ilahi nur) sırrı; avesta'nın zamyad-ı yeşt bölümünde ayrıntılı olarak ele alınmış; bu kutsal ruhun nasıl kazanıldığı, ne şekilde kime sirayet edeceği anlatılmıştır. özellikle zamyad-ı yeşt bölümün ''kiyan'' adlı bir bölüm vardır burada ayrıntıları ile soylu aileler üzerinde durulmuştur. nitekim kiyan ced,soy,sülb, ecdad gibi manalara gelir. kiyan'a yani soylulara mensup olanlar ahura mazda ile irtibat halindedirler ve bu ilahi nur, soy sürümüyle kişiden kişiye geçtiğine inanılır. genel olarak başta da söylediğimiz gibi şah ve şah soyunun ''ruhani, tanrısal kutsallığı'' için kullanılmış bir mitolojik terimdir. kendisinde ferr-i yezdani bulunan şah ve şah soyu, hata etmekten, günahtan münezzeh olarak görülmüş, şaha tabi olmanın tanrı ahura mazda'ya itaat olduğu fikri toplumsal olarak işlenmiştir. sebebi ise, şah ve sülbünde bulunan ''ilahi nurun'' kendisi olarak görülmüştür. bu ilahi nur teorisi islami akidenin içinde çok sinsice gizlenmiştir denebilir, başta şia imamları olarak bilinen 12 imam teorisi olmak üzere ve süleyman çelebi'nin mevlüd'ünde de bu kutsal soy, ilahi nur nazariyesini görmek mümkündür. nitekim süleyman çelebi ''nuru muhamemddin'' ademin alnına çakılıp ta ademden peygamberin annesi amine'ye oradan da peygamber'e geçtiğini edebi bir dille aktarır. görüldüğü gibi avesta'nın ve zerdüştiliğin ferr-i yazdanisi islami perdesinde nuru muhammedi olarak karşımıza çıkıyor ya da 12 imam olarak.

nitekim islam öncesi dönemdeki türklerde görülen kut inancı, ilahi nur inancının bir benzeri olarak karşımıza çıkmakla birlikte, antik dönemdeki pers-sasani etkisinin dünya üzerindeki hakimiyet alanı düşünüldüğünde, kut inancının hint-avrupa eksenli bu coğrafyada perslerden etkilenilmiş olma ihtimali yüksektir.

tabi antik dönemde kalmayıp islam kültürünün dünyaya hakim olmasından sonra yine halifelik, hilafet kurumu üzerine de ''tanrısal güç'' söylemleri etiketlenmiştir. misalen şia-alevi kültüründeki ''12 masum imam/halife''(hz ali ve ve huseyn'in çocukları)'nın hatadan günahtan münezzeh olması; kendilerindeki hem hilafet hem de imamet inancı gibi durumlar, imamlardaki masumiyetin kaynağının neresi olduğunu önümüze sermiş durumdadır.

Burada uygulanan teolojiye göre kendisinde ilahi nur/ferr-i yezdani olan şah ve şah soyu, tanrı Ahura Mazda'nın nuruna sahip olmuş, seçkin kılınmış ve bu sebeple hem dini, hem de siyasi olarak diğer ''basit'' insanlara hükümran, halife, gözetici kılınmıştır. islami daha doğrusu şia-alevi kültürde ise 12 imamların Allah tarafından nas ve tayin ile seçildiği, Allah'ın dinini korumakla görevlendirilmiş olduğuna inandıkları imamların aynı zamanda hilafet sahibi olmaları gerektiği de vurgulanmıştır. Nitekim Gadir-i Hum gibi hadiseler buna dayanak oluşturacak şekilde anlatılagelmiştir. imamların masumluğu; onlarda ''nas ve tayin ile'' seçilmiş olma özelliği olması, Allah'ın kendilerini insanlara üstün kılması gibi Kur'an'i teolojiyle yakından ve uzaktan alakası olmayan bu inanışın temelinde yazının genelinde anlattığımız gibi eski iran mitlerinin etkisi kaçınılmazdır.

dinler ve kültürler arasındaki geçişlilikler beklenen ve olağan karşılanmakla birlikte; özellikle antik iran ulusal kahramanlık anlatılarında sembolik anlamları olan ve hemen hemen birçok efsanede yer alan birtakım öne çıkmış simgeler islâm sonrası inançlarla da uyum göstererek mistik kahramanlık hikayelerinde de benzeri özellikleriyle yer almaları, uygulanan teoloji, mitoloji ustalarının islam akidesine kişiler üzerinden monte ettikleri algılar bizleri her zaman heyecanlandırmıştır. 12 imam, imamet, masumluk inancı ise bu fikrin tezahürlerinden biridir.

nitekim daha sonraları islam imparatorluklarında da halifenin yeryüzünde allah'ın gölgesi olduğu inancı, bu kökene dayanmaktadır. çünkü, islam algısını, özellikle anadolu islam algısı başta olmak üzere arap coğrafyası dışındaki müslüman halkların islam algısı üzerinde eski iran inanışlarının daha doğrusu hint-avrupa eksenli inanışların etkisi yadsınamaz bir gerçekliktir.