bugün

ankara üniversitesi hukuk fakültesi

Kapısından ilk girdiğim günü hatırlarım. Kayıt gününü...
Sütunlu ön kapıdan değil, eski binayla kütüphaneyi birbirine bağlayan koridordaki yan kapılardan birinden.

ilk izlenimimi hatırlarım. Haşmetinden ezildim, soğukluluğuna çarpıldım, şefkatli olabileceği hiç aklıma gelmezdi...

Çoğu defa ağlattı. Vergi finali öncesi iş bankası ATM.si yanındaki duvarda, babamın hasteneye kaldırıldığı yalanını duyduğumda ön binanın merdivenlerinde, ceza özel bütünleme cevaplarının asıldığı panonun önünde, icra- iflas sınav çıkışı 4-a amfisinin önünde, çardaklarda, kantinde...

Çok güldürdü. Olur olmaz her sebepten; Artuk hocanın girdiği bir pratikte Danıştay'ın verdiği bir karara amfide, "sigara içmek yasaktır" ibarelerinin altında verilen sigara molalarıyla kütüphanede, arkadaşların olduğu her yerde pastanede, çimlerde...

Mezun olduğum günü hatırlarım. Miras Hukuku tek ders sınavından Ahmet Kılıçoğlu'nun "Tamam, yeterli. Yeterince çalışmışsın" derken sesindeki sakinliği, "çıkabilir miyim?" sorusununun cevabını beklerken kalbimin çarpış hızını, merdivenlerden inerken attığım her adımda içimde daha da büyüyen boşluğu...

Sonuç; Yıprattı. bazen kendime olan güvenimi sarstı, bazen gururlandırdı.
şimdi, herşeye baştan başlar mıydım? Evet.