bugün

sesin insan beyni üzerindeki etkileri

21. yy kalabalığında kulaklarımızdan içeri girecek şeylere çoğunlukla biz karar veremez olduk.
sokaklarda alışveriş merkezlerinde oturduğumuz mekanlarda çoğu zaman kendi seçimimiz olmayan müziklere maruz kalıyoruz.
gürültünün ve yüksek sesle konuşmanın trafikteki kornaların rahatsız ediciliği üzerinde herkes hemfikir iken, modern toplumumuzda müziğin de rahatsız edebileceği ve o an onu dinlemek istemeyen insanların psikolojisinde yaratacağı olumsuzluk gözardı ediliyor.
genelde ortak popüler kültür ürünü olan ve o yazın modası olan pop, hip hop ve tekno müzikler kulaklarımıza bombardıman edilerek istemsizce ezberletiliyor.
müzik parçasının hangi tonda çalındığından tutun (majörler genelde mutluluk , minörler hüzün) da , notaların tizliğine kadar her şey beynimizdeki nöronlar arasında anlık veya kalıcı etkilere sebep olabilir.
sabah kalkınca dinlediğiniz veya istemsizce maruz kaldığınız herhangi bir ses o günkü bütün veriminizi etkileyebilir.
melodinin tek başına etkisinin yanında bir de müziklerin pek çoğu sözlüdür. bu da o sözleri anlayıp yorumlayan bir beyin için ekstra külfettir.
sevgilisinden yeni ayrılmış bir birey için yandaki cafede çalan sıradan bir aşk şarkısı bile koca bir haftayı mahvedebilir. ki pop şarkıların çoğunun aşk üzerine kurulduğunu da biliyoruz.

sakinleştirici ve verimli etkisi olacak pek çok müzikse zaten çoğunluğa hitap etmediği için çalınmaz. jazz, klasik müzik gibi şeyleri yolda gezerken duyma ihtimaliniz oldukça azdır. kaldı ki bunlar bile çalınsa çeşitli klasik müzik besteleri insanda romantik hislere hitap ederken, kimisi savaşma arzusu yaratabilir, kimisi zafer hissi verirken kimisi ruhu ezen bir ağırlık çökmesine sebep olur.

bu nedenle kişinin kendisinin bilinçli olarak o anki ruh haline uyumlu seçmediği her müzik aslında gürültü sayılmalı ve herkese bombardıman edilmesi engellenmelidir. hatta kişiler de kendilerini kötü etkileyebilecek müzikleri, nota düzeni bozuk atonal müziklerin kendilerini nasıl etkileyebileceğini bilmemektedir. durum böyleyken müzik seçimini dj denen kişilerin kontrolüne bırakıp bunların da yaptığı müziği o mekanın sınırları dışına taşacak şekilde yüksek sesle yayınlanmasına izin vermek ne kadar doğrudur?

beyninizi koruyun, nöronlarınıza işkence etmeyin. hoş gerçi her gün paketlerce sigaranın tüketildiği, alkollü içeceklerin su gibi tüketildiği, tonlarca esrarın piyasada dolaştığı ve neredeyse legalleştiği bir modern toplumda insanların kendilerini ve tek varlıkları olan vücutlarını , onun da en önemli birimi olan beyin işlemcisini ne kadar önemsediği ortada. sıra müziğe gelene kadar değişmesi gereken pek çok şey var.
http://scan.oxfordjournals.org/content/1/3/235.full
http://www.youtube.com/watch?v=JpUVMpX62nw