bugün
- anın görüntüsü10
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı9
- nervio12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek48
- allah yerine hızır'dan yardım istemek8
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay8
- iğrenç bir his tarif et29
- icardi190510
- düşün ki o bunu okuyor17
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz16
- sözlük kızlarının saç rengi18
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak16
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- hemşire kızlar nasıl oluyor22
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi10
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam12
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- içip içip entry girmek8
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
21. yy kalabalığında kulaklarımızdan içeri girecek şeylere çoğunlukla biz karar veremez olduk.
sokaklarda alışveriş merkezlerinde oturduğumuz mekanlarda çoğu zaman kendi seçimimiz olmayan müziklere maruz kalıyoruz.
gürültünün ve yüksek sesle konuşmanın trafikteki kornaların rahatsız ediciliği üzerinde herkes hemfikir iken, modern toplumumuzda müziğin de rahatsız edebileceği ve o an onu dinlemek istemeyen insanların psikolojisinde yaratacağı olumsuzluk gözardı ediliyor.
genelde ortak popüler kültür ürünü olan ve o yazın modası olan pop, hip hop ve tekno müzikler kulaklarımıza bombardıman edilerek istemsizce ezberletiliyor.
müzik parçasının hangi tonda çalındığından tutun (majörler genelde mutluluk , minörler hüzün) da , notaların tizliğine kadar her şey beynimizdeki nöronlar arasında anlık veya kalıcı etkilere sebep olabilir.
sabah kalkınca dinlediğiniz veya istemsizce maruz kaldığınız herhangi bir ses o günkü bütün veriminizi etkileyebilir.
melodinin tek başına etkisinin yanında bir de müziklerin pek çoğu sözlüdür. bu da o sözleri anlayıp yorumlayan bir beyin için ekstra külfettir.
sevgilisinden yeni ayrılmış bir birey için yandaki cafede çalan sıradan bir aşk şarkısı bile koca bir haftayı mahvedebilir. ki pop şarkıların çoğunun aşk üzerine kurulduğunu da biliyoruz.
sakinleştirici ve verimli etkisi olacak pek çok müzikse zaten çoğunluğa hitap etmediği için çalınmaz. jazz, klasik müzik gibi şeyleri yolda gezerken duyma ihtimaliniz oldukça azdır. kaldı ki bunlar bile çalınsa çeşitli klasik müzik besteleri insanda romantik hislere hitap ederken, kimisi savaşma arzusu yaratabilir, kimisi zafer hissi verirken kimisi ruhu ezen bir ağırlık çökmesine sebep olur.
bu nedenle kişinin kendisinin bilinçli olarak o anki ruh haline uyumlu seçmediği her müzik aslında gürültü sayılmalı ve herkese bombardıman edilmesi engellenmelidir. hatta kişiler de kendilerini kötü etkileyebilecek müzikleri, nota düzeni bozuk atonal müziklerin kendilerini nasıl etkileyebileceğini bilmemektedir. durum böyleyken müzik seçimini dj denen kişilerin kontrolüne bırakıp bunların da yaptığı müziği o mekanın sınırları dışına taşacak şekilde yüksek sesle yayınlanmasına izin vermek ne kadar doğrudur?
beyninizi koruyun, nöronlarınıza işkence etmeyin. hoş gerçi her gün paketlerce sigaranın tüketildiği, alkollü içeceklerin su gibi tüketildiği, tonlarca esrarın piyasada dolaştığı ve neredeyse legalleştiği bir modern toplumda insanların kendilerini ve tek varlıkları olan vücutlarını , onun da en önemli birimi olan beyin işlemcisini ne kadar önemsediği ortada. sıra müziğe gelene kadar değişmesi gereken pek çok şey var.
http://scan.oxfordjournals.org/content/1/3/235.full
http://www.youtube.com/watch?v=JpUVMpX62nw
sokaklarda alışveriş merkezlerinde oturduğumuz mekanlarda çoğu zaman kendi seçimimiz olmayan müziklere maruz kalıyoruz.
gürültünün ve yüksek sesle konuşmanın trafikteki kornaların rahatsız ediciliği üzerinde herkes hemfikir iken, modern toplumumuzda müziğin de rahatsız edebileceği ve o an onu dinlemek istemeyen insanların psikolojisinde yaratacağı olumsuzluk gözardı ediliyor.
genelde ortak popüler kültür ürünü olan ve o yazın modası olan pop, hip hop ve tekno müzikler kulaklarımıza bombardıman edilerek istemsizce ezberletiliyor.
müzik parçasının hangi tonda çalındığından tutun (majörler genelde mutluluk , minörler hüzün) da , notaların tizliğine kadar her şey beynimizdeki nöronlar arasında anlık veya kalıcı etkilere sebep olabilir.
sabah kalkınca dinlediğiniz veya istemsizce maruz kaldığınız herhangi bir ses o günkü bütün veriminizi etkileyebilir.
melodinin tek başına etkisinin yanında bir de müziklerin pek çoğu sözlüdür. bu da o sözleri anlayıp yorumlayan bir beyin için ekstra külfettir.
sevgilisinden yeni ayrılmış bir birey için yandaki cafede çalan sıradan bir aşk şarkısı bile koca bir haftayı mahvedebilir. ki pop şarkıların çoğunun aşk üzerine kurulduğunu da biliyoruz.
sakinleştirici ve verimli etkisi olacak pek çok müzikse zaten çoğunluğa hitap etmediği için çalınmaz. jazz, klasik müzik gibi şeyleri yolda gezerken duyma ihtimaliniz oldukça azdır. kaldı ki bunlar bile çalınsa çeşitli klasik müzik besteleri insanda romantik hislere hitap ederken, kimisi savaşma arzusu yaratabilir, kimisi zafer hissi verirken kimisi ruhu ezen bir ağırlık çökmesine sebep olur.
bu nedenle kişinin kendisinin bilinçli olarak o anki ruh haline uyumlu seçmediği her müzik aslında gürültü sayılmalı ve herkese bombardıman edilmesi engellenmelidir. hatta kişiler de kendilerini kötü etkileyebilecek müzikleri, nota düzeni bozuk atonal müziklerin kendilerini nasıl etkileyebileceğini bilmemektedir. durum böyleyken müzik seçimini dj denen kişilerin kontrolüne bırakıp bunların da yaptığı müziği o mekanın sınırları dışına taşacak şekilde yüksek sesle yayınlanmasına izin vermek ne kadar doğrudur?
beyninizi koruyun, nöronlarınıza işkence etmeyin. hoş gerçi her gün paketlerce sigaranın tüketildiği, alkollü içeceklerin su gibi tüketildiği, tonlarca esrarın piyasada dolaştığı ve neredeyse legalleştiği bir modern toplumda insanların kendilerini ve tek varlıkları olan vücutlarını , onun da en önemli birimi olan beyin işlemcisini ne kadar önemsediği ortada. sıra müziğe gelene kadar değişmesi gereken pek çok şey var.
http://scan.oxfordjournals.org/content/1/3/235.full
http://www.youtube.com/watch?v=JpUVMpX62nw
güncel Önemli Başlıklar