maurits cornelis escher

insanın neye yatkın olduğuna bağlı olarak, resminde hangi anlamı yakalayacağına özen göstermiş bir sanatçı. Deyimi yerindeyse, insanlar arasından, izleyicisini, takipçisini seçebilmiş bir sanatçı. Uzay-zamanın büküldüğü durumu tahayyül edebilen kişiler, bir elin parmak sayısını geçmezken, işte bu adam onlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Zihni, bizim algılayabildiğimiz evrenin sınırlarını aşmış, boyutlarüstü zekasıyla üç boyutu istediği gibi bükebilmiş biri.

Sadece bunlar mı? Değil. Günlük yaşantının içinden formlarla yarattığı kusursuz -ama imkansız- çizimlerde, sanatın, düşünemediği kanısını taşıdığımız hayvanlara bile hitap eden bir yanını ortaya çıkarmış ve sanatın "demokratikleşmesine" katkıda bulunmuş. Rönesans'tan sonra özellikle bir burjuva sanatı olan resme, getirdiği yeni bakış açılarıyla yepyeni anlamlar ve izleyiciler kazandırmış. "Simetri" ve "imkansız şekiller" gibi kavramları, sokağa, gündelik yaşamın insanına yaklaştırarak, albert Camus'nün edebiyatta yaptığı şeyi, resimde gerçekleştirmiş.