bugün

emar

nam-ı diğer mezar.. gerçekten de o denli ürkütücü ki, ölmüş gibi hissettiriyor. hele o sesler. * eskiden yarım saat sürdüğü söyletisinin üzerine söz konusu işkencenin hiç olmazsa 15 dk sürmesi bir derece ferahlatıcı sayılabilir. *
mezarı anımsatan yönleri şöyle ki; daracık ve asla kırmaşılmaması gereken bir silindirin içindesiniz. neredeyse çıplaksınız ama üzülmeyin(!) kefeni çağrıştıran bir önlük giyiyorsunuz, tamamen kendinizle başbaşasınız.
kötü amel sahibi olmayı çağrıştıran kısmı olan işkence bölümü ise şu; o ürkütücülük beraberinde ne zaman başlayıp biteceği özellikle başlarda hiç belli olmayan seslerin çok yüksek volümde olması.. susunca daha bir korkutuyor; "ne zaman başlayacak acaba" diye.
"lütfen hiç kırmaşmayın" diye uyarı yapılıyor o başınızın bir kaç cm üzerindeki hoparlörden ama o ürperme esnasında tirtir titrememek elde mi? bir de "çekiminizin bitmesine 10 dk kaldı", "çekiminizin bitmesine 5 dk kaldı" diye 2 hatırlatma yapılıyor o hoparlörden. bunlar da münker nekirin suallerini anımsatıyor adeta.

insan gerçekten şöyle bir silkeleniyor. ne kadar dünyaya dalmışım böyle. ölüm aslında ne kadar yakın diye. * *