bugün

iyi yazar kendini fark ettirir

Ince bir çisil tanesinin kasıklarımda hissettirdiği o derin hazzın ve beklenmedik tepkilerin zihnimde kurdurduğu dayanılmaz ve anlaşılmaz soruların dışa yansıması.

Nice sözlük, nice takip edilmiş sitelerde yazan birinin farkedilmesi ve de kendini fark ettirmesi hiç zor değildir. Söyledikleri provokatif, genel geçerin dışında da olsa, ulaştığı mevkii ve sahip olduğu yüksek kalorili karizma-kendine güven kişiyi ne oldum delisi olmaktan çıkarır. Sürünün elemanı olup silik kalmaktansa, çoban olup yalnız gezmeyi seçer o kişi. Hapishanede günleri çizik atmakla geçen ve kader mahkumu diye yutturulan o zavallılardan değildir o. kısa ve öz yazmaz, uzun ve dopdolu yazar. Beğenmeyen yoktur aslında onu ama kimse yediremez kendine onun büyüklüğünü. Kabul etmek de çok uzun sürmez aslında. Gün gelecek herkes onunla tanışmak için parendeler atacak, yazdıkları sıkı sıkıya takip edilenler listesine girmek için burun farkını kovalayacaktır. Aynı kalitede ve aynı özgünlükte yazmak da onun en önemli özelliği olmalıdır. Sık sık tekrar ederse kişi bu cümleyi, herşey rayına oturmuş, usulca onu kollarının arasına alıp sarmaya hazırdır. Kabul etmeli ve hırçınlaşmadan kollarına alınmaya razı olunmalı. Sene 1978. bir dağ evinde, çığlıklarla dağlara haykırılmış sözlerin özeti bunlar. şimdi peşinden gitme zamanı.