bugün

yabancilastirilmislar

Yürüyorlar caddede geliyorlar ve gidiyorlar
Bilmiyorlar birbirlerine baktıklarını
Birlikte yatıyorlar zaman öldürmek için
Bilmiyorlar mağazalarda bir şeyler satın aldıklarını
Eve gidip kahve içiyorlar hepsi bu işte
Çok alçakgönüllüler bilmiyorlar
Çok alçakgönüllü bir sayıda çarpı işareti oluşturuyorlar
Çok alçakgönüllü bir sayıdaki seçim pusulalarında ekmek-karnelerinde
Kendilerine yetiyor bu geliyorlar ve gidiyorlar
Torna tezgahlarındalar bir çamaşır ipinin yanındalar
Görmüyorlar her gün yapı iskelesininn yanında durduklarını
Dilsiz onlar ayrık bakıyorlar gökyüzüne
Giysileri içinde oldukça şıklar yürüyorlar caddede
Nerdeyse her şeyleri var açıklar her bir şeye
Geliyorlar ve gidiyorlar bir öyküleri yok onların
iz bırakmıyorlar yok gölgeleri
Renkleri orman toprağına düşen kurumuş yaprakların renkleri
Kumun ya da küçük kumul hayvanların renkleri gibi
Düşünürler düşünmesine ne ki çoğunlukla yanlış
Duyumsadıkları çoğunlukla başkalarının istedikleridir
Kendilerine ve başkalarına yabancılaşmışlar
Nerdeyse yaşamıyorlar geliyorlar ve gidiyorlar
Birbirlerine satıp alıyorlar alıp satıyorlar birbirlerini
Birbirlerini öldürebilirler zaman öldürmek için
Her şey için kullanılabilirler bu onların suçu
Ne ki birileri suçsuz bulunacaksa gene de onlardır
Dilsizler onlar bilmiyorlar ki sürekli konuştuklarını
Yürüyorlar caddede yakışıyor giyitleri onlara
Geliyorlar ve gidiyorlar çok az çıkıyorlar gazetelere
”Bir çeyrek milyon düştü bugün” dendiğinde onlardır bu
Bilmiyorlar birbirlerine çok yakın yürüdüklerini
Seçim ya da Pazar isimleri altında yürüyorlar
Ne ki bilmiyorum haddinden çok fazla mı yoksa yeterinceler mi
Oltaya takılmış yemle besleniyorlar
Bak şuradaki bakkalda duran şeye görmüyorlar kancayı
Bak şuradaki mağazalarda duran şeylere yetiyor bu onlara
Bilmiyorlar eve gidip kahve içtiklerini
Kimse düşlemiyor onlara karışmaya
Çok uzaktalar başka bir dünya emmiş onları
Ayrılmışlar ne ki kim tarafından bilmek isterdim
Geliyorlar ve gidiyorlar düşündüklerinden daha güçlüler
Her halikârda onlardır koruyan ölüm sıcaklığını ve leş kokusunu
Belki hiç duymamışlardır bunu ne ki işte böyle bu
iz bırakmıyorlar gölgeleri yok
Her bir şey için doğabilirler
Her bir şey için kullanılabilirler bir şeyler yanlış bunda
Dünyaya getirilirler yürürler bir zaman caddede
Pencere pervazında otururlar bir zaman sonra çokca uyurlar
Yakılırlar ya da gömülürler
Ya da boğulurlar suda bir kazada
işte bütün bunlar kast edilmiştir
Yaşayıp ölürler bir hayat yaşamadan
Geberirler gezip görmeden
Harzen Malmö Mallorca belki yeterlidir onlara
Düşüneceklerine ve duyumsayacaklarına kendileri karar veremiyor

Sevinç tükenmek bilmez doğru değil mi
Hiç bir şansları yok başka birini tanımalarının
Belki ağlarlar ne ki asla sevinçten değil
En acılı sevinçlerinden koparılmışlar
Ne de şıklar giysileri içinde yürüyorlar caddede
Nerdeyse yaşamıyorlar geliyorlar ve gidiyorlar
Ve kimsenin yok onlara güveni.

ivan Malinovski
güncel Önemli Başlıklar