oy vermek

sabahın yedisinde kalkarsınız, hazırlanıp çıkarsınız oy vereceğiniz okula doğru. erken kalkarsınız ki kalabalık olmasın diye. ama mekana vardığınızda görürsünüz, sizin gibi düşünen bir sürü insan varmış erkenden işini halledip gitmek isteyen. hemen oy vereceğiniz sınıfı bulup sıraya girersiniz.

hafiften bir heyecan sarar ilk defa oy kullanacaksınızdır çünkü. nihayet sıranız yaklaşır ve seçim görevlilerinin bağırışlarını, ukala tavırlarını görmeye başlarsınız. her türk vatandaşı gibi kendilerine verilen en ufak bir yetkiyle bile kendilerini cumhurbaşkanı zanneden sandık görevlileri. onlar da tipik bir türk insanıdır yani.

nihayet sıranız gelir ve oy pusulasını alırsınız. hemen mührü de alıp kapalı kapıların arkasında oy vermek için yerinizi alırsınız. mührü basarsınız fakat o da ne mühür tutukluk yapar, sorumluluğunu yerine getirmez. sanki o da sizin oy kullanmanızı istemiyor gibidir. sanki bir şeyler biliyor da size anlatmak istiyordur. ama siz ısrarla anlamak istemezsiniz ve seçim görevlilerinden yeni bir mühür istersiniz. aldığınız yeni mühür de ilk başlarda mırın kırın etse de sonunda sizin ısrarınız karşısında o da aciz kalır.

evet artık oyunuzu kullanmışsınızdır, artık ülkenin geleceğinde söz sahibisinizdir. ya da ülkenin geleceğine pandik atmışsınızdır her neyse. bir iş becermiş olmanın verdiği hazzı yaşarsınız. evet artık ülkeyi kurtarmışsınızdır..