bugün

silent hill 2

genellikle silent hill oyunu denildiğinde kastedilen oyundur silent hill 2. bilgisayar oyunları dünyası için bir senaryo ve kurgu şaheseridir. diğer oyunlar kadar korkunç olmasa da daima bir gerilim havası hakimdir ve oyunun senaryosu asıl ön plana çıkan özelliğidir.
senaryoya çok kısaca değinmeden geçemeyeceğim

--spoiler--
esas adamımız yıllar önce ölmüş olan karısından bir mektup alır. mektupta kadın, onu silent hill'de beklediğini yazmıştır. bunun üzerine adamımız kafasında bir acaba ile yola koyulur ve yolun kapalı olduğunu görünce bir noktadan sonra yaya devam etmek için arabadan iner ve oyunumuz bu noktada başlar. oyunda silent hill'e gelirken ve geldiğimizde pek çok farklı karakterle tanışırız. mezarlıkta ağlayan bir bayan, devamlı ben yapmadım ben öldürmedim diye bağırdan şişman bir adam, onca zombi ve yaratığın ortasında güle oynaya koşan ve yüzümüze karımız mary'i zaten hiç sevmediğimizi haykırıp kaçan küçük bir kız çocuğu vardır. tabi şehirde dolaşan onlarca acayip yaratık ve tabii ki dev kılıcı ile piramit kafa da şehirdedir. hepsinin üzerine adının maria olduğunu söyleyen karımızın tıpatıp aynısı ama sarışınına da rastlarız.
arada başımıza gelen onlarca olayı geçiyorum ancak buraları yaşamak lazım gerçekten her an, her parça senaryoyu tamamlıyor. bu arada kız devamlı kaçıyor, mezarlıktaki bayan ona dokunmak istediğimizde çığlık atıp kendini öldürmeye çalışıyor ve maria birkaç kez piramit kafa tarafından öldürülüp sonra tekrar karşımıza çıkıyor.
en nihayetinde buluşma yerine varıyoruz ve aslında karımızı bizim öldürdüğümüzü anlıyoruz. buradan sonra pek çok son mümkün.
peki olayın aslı astarı nedir?
silent hill, insanların işledikleri suçlarının cezalandırıldığı bir bölgedir. her birey buraya çağırıldığı zaman işlediği günahın bedelini öder. örneğin şişman adam, kendisi ile dalga geçen antrenörünün köpeğini öldürmüş ve ondan sonra kendisi ile dalga geçen herkesi öldürmeyi alışkanlık haline getirmiştir. bir koca şehirde 3-5 insana rastlarken, ona her rastladığımızda etrafında bir sürü insan cesedi olması sebebi, silent hill'in ona, kendisi ile dalga geçen insanlar sunmasıdır. bölgece aynı günahı tekrar tekrar yaşayarak işkence görmektedir. sonunda bize de saldırır ve biz de onu öldürürüz. küçük çocuk günahsız olduğu için şehir ona güzel bir şekilde göstermektedir kendini vs. ayrıca ufak çocuk karımızla tanışıyor ve bize yeni gelen mektup karımızın ölmeden önce yazdığı bir mektup, bir benzeri kızda da mevcut. biz ise karımızı öldürdüğümüz için ordayız. karımızın klonu gibi olan maria gözümüzün önünde defalarca ölüyor ve biz müdehale edemiyoruz, böylece günahımız içimize işleniyor. ama adamımız sonunda işi çözüyor ve bunların gerçek olmadığını anladıktan sonra piramit kafaları öldürebiliyor. oyunun sonunda maria ile gidip, bir hayal dünyasının esiri olmak, maria'yı öldürüp küçük kız ile oradan ayrılmak, veya mary'nin aşkına intihar etmek gibi seçenekler var, en kastırıcı çözüm mary'i diriltebiliyor ama ben görmedim bu sonu. ben küçük kız ile şehri terkettim ve karımın bana bıraktığı mektubun tam halini gördüm. gerçekten yürek burkan, insanın gözünden yaş getiren bir mektup.
--spoiler--

bu arada okudum da o kadar güzel değilmiş gibi olmuş ama valla güzel, oynayın görün.