bugün
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım12
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
bir insanın yer yarilsa da icine girsem denilen anlarındandır. işenmeden önce etraf iyice kolaçan edilmeli, aksi takdirde hayatın utanç verici günlerinden birine dönüşecek bir hadiseye yelken açılacaktır, açılmışı vardır..
bilen bilir.. birgün 4 arkadaş bursa'da parkın içinde bulunan özgen çay bahçesi'nde batak oynadık, oradan hep beraber çıkıp evlerimize doğru yola koyulduk. önce bir arkadaş yanımızdan ayrıldı, 3 kişi kaldık. diğer arkadaş bir yerde otobüse binince, arkadaşla yalnız kaldığımız an diyaloglar başladı;
arkadaş: salça oğlum benim çişim geldi.
salca: dayan biraz daha, heykel'de ki dolmuş durağının oradaki tuvalete yaparsın.
- ya ne olacak oğlum, pratik olarak ayakta işiyoruz. bulalım bir köşe.
+ tamam o zaman..
dedim ve zafer plaza'nın hemen arkasında bulunan öğretmen evinin sokağına girdik. tam orada köşede sokak lambasının olduğu bir yer vardır. onun altında zafer plaza'nın duvarına doğru park etmiş arabalardan birini kabin gibi yaparak, arkadaş duvar kenarına geçti, ben yol kenarına..
kafamı şöyle bir çevirdim, baktım ki zafer plaza'nın güvenlik görevlisi bana bakıyor. ben de o sırada kemerimi açıyorum, işeme öncesi son hazırlıklar.. ama tam arabanın kapı hizasında olunca, güvenlik görevlisine baktım, herhalde arabanın kapısını kurcalıyorum sandı ki, orada bir hareketlenme oldu. telsizle konuşuyor, ayağa kalktı ve sürekli bana bakıyor. bu sırada arkadaş işemeye başladı. bir de baktık ki araba sellektör yapıyor.
arkadaş: salça lan bu arabada sessiz alarm var galiba?
salca: evet oğlum hani eskiden arabanın tekerleğine tekme atıp kaçardık, alarm çalardı ya.. tekerleğe işiyorsun, alarm ötmeye başlamış olabilir.
araba bmw idi ve sonuçta adamın arabaya nasıl bir alarm taktırdığını bilemezdik.
biz bu lafları demeye kalmadık, ben cam hizasında düğmeleri açıyorum, arkadaş cam hizasında işiyor. ikimizde aynı anda birbirimize baktık, "yoksa..." dedik. yavaş hareketlerle arabanın içine baktık, bir de ne görelim? benim tarafımda bir erkek, arkadaşın tarafında bir kız. gece saat 23:00'ten sonra, çekmişler köşeye artık napıyorlarsa.. geliyor 2 tane herif, arabanın tekerleğine işiyor, bunlarda o manzarayı izliyor. deniz kenarına arabayı çeksen, bu derece romantik olamaz..
arkadaş o anı gördü ama tutamadı çişini.. döke saça yüremeye başladı ve şunları söyledi;
"salça kaç, salça rezil olduk"
ben daha bir şey yapmaya başlamamıştım, rahatım tabi. arkama bakıyorum, bunlar katıla katıla gülüyor.. ben kusura bakmayın diyorum gülerek, kameraya şakalananlar gibi el sallıyorum..
siz siz olun, işeyeceğiniz zaman her yere bakın.
aman diyeyim..
bilen bilir.. birgün 4 arkadaş bursa'da parkın içinde bulunan özgen çay bahçesi'nde batak oynadık, oradan hep beraber çıkıp evlerimize doğru yola koyulduk. önce bir arkadaş yanımızdan ayrıldı, 3 kişi kaldık. diğer arkadaş bir yerde otobüse binince, arkadaşla yalnız kaldığımız an diyaloglar başladı;
arkadaş: salça oğlum benim çişim geldi.
salca: dayan biraz daha, heykel'de ki dolmuş durağının oradaki tuvalete yaparsın.
- ya ne olacak oğlum, pratik olarak ayakta işiyoruz. bulalım bir köşe.
+ tamam o zaman..
dedim ve zafer plaza'nın hemen arkasında bulunan öğretmen evinin sokağına girdik. tam orada köşede sokak lambasının olduğu bir yer vardır. onun altında zafer plaza'nın duvarına doğru park etmiş arabalardan birini kabin gibi yaparak, arkadaş duvar kenarına geçti, ben yol kenarına..
kafamı şöyle bir çevirdim, baktım ki zafer plaza'nın güvenlik görevlisi bana bakıyor. ben de o sırada kemerimi açıyorum, işeme öncesi son hazırlıklar.. ama tam arabanın kapı hizasında olunca, güvenlik görevlisine baktım, herhalde arabanın kapısını kurcalıyorum sandı ki, orada bir hareketlenme oldu. telsizle konuşuyor, ayağa kalktı ve sürekli bana bakıyor. bu sırada arkadaş işemeye başladı. bir de baktık ki araba sellektör yapıyor.
arkadaş: salça lan bu arabada sessiz alarm var galiba?
salca: evet oğlum hani eskiden arabanın tekerleğine tekme atıp kaçardık, alarm çalardı ya.. tekerleğe işiyorsun, alarm ötmeye başlamış olabilir.
araba bmw idi ve sonuçta adamın arabaya nasıl bir alarm taktırdığını bilemezdik.
biz bu lafları demeye kalmadık, ben cam hizasında düğmeleri açıyorum, arkadaş cam hizasında işiyor. ikimizde aynı anda birbirimize baktık, "yoksa..." dedik. yavaş hareketlerle arabanın içine baktık, bir de ne görelim? benim tarafımda bir erkek, arkadaşın tarafında bir kız. gece saat 23:00'ten sonra, çekmişler köşeye artık napıyorlarsa.. geliyor 2 tane herif, arabanın tekerleğine işiyor, bunlarda o manzarayı izliyor. deniz kenarına arabayı çeksen, bu derece romantik olamaz..
arkadaş o anı gördü ama tutamadı çişini.. döke saça yüremeye başladı ve şunları söyledi;
"salça kaç, salça rezil olduk"
ben daha bir şey yapmaya başlamamıştım, rahatım tabi. arkama bakıyorum, bunlar katıla katıla gülüyor.. ben kusura bakmayın diyorum gülerek, kameraya şakalananlar gibi el sallıyorum..
siz siz olun, işeyeceğiniz zaman her yere bakın.
aman diyeyim..
güncel Önemli Başlıklar