imralı

terörist başı apo ya; itibar kazandırmak, bebek katili imajını unutturmak ve terörist ile masaya oturmayız diyenlerin onu meşrulaştırmak için buldukları isimdir. Çünkü halk bunu hazmedemez.

aynı kardeş esad ın kalleş esed olması , toprak bütünlüğü savunulan ırak ın kuzeyinin kuzey ırak olması gibi.

cumhurbaşkanının 8 mart 2009 iran yolculuğu sırasında basın mensuplarına "kürt sorunu konusunda güzel şeyler olacak" beyanı ile başladı her şey.

19 ekim 2009 tarihinde habur sınır kapısında 34 terörist güya teslim olmuş, ancak bedevi çadırında kurulan mahkeme ile serbest bırakılmasıyla devam etmişti süreç.

bunlar ilk sinyallerdi.

ardından; önce yalanlanan sonra itiraf edilen mit görevlilerinin oslo da pkklı üst düzey yöneticilerle görüşmelerinin ses kaydı ortaya çıktı. mit görevlilerinin hükümet adına başbakanın görevlendirmesi ile orada bulundukları açıklandı, tepki görünce "devlet adına" görüşüldü dendi. istanbul savcılığı mit görevlisini ifadeye çağırdı. gelmeyince hakkında arama emri çıkartıldı. bu arada kabine toplanıp mit başkanının ifadesinin alınmasını başbakanın iznine tabi tutulmasını sağladı. başbakan da izin vermedi.

ilk görüşme gizli tutuldu ve şimdi adada alenen ikinci görüşme yapıldı.
........

ortada bir sorun olduğunun kabul edilip bunun barışçıl yollarla çözülmek istenmesi takdir edilesi bir tutum.

iki taraf arasında bir sorun varsa karşı tarafı dinlemek, isteklerine kulak vermek önemli elbette. karşı taraf dediğimiz pkk terör örgütü ile onun sözünden çıkmayan, onunla beraber hareket eden, terör örgütünün liderini lider kabul eden bir siyasi parti. ama ortada çözüm arayışından çok pazarlık dönüyor. bu pazarlık nereye varacak önümüzdeki günlerde göreceğiz. aslında açık açık "ben seninle yaşamak istemiyorum" diyor karşı taraf. görünen o ki hükümetin bu konu ile ilgili çözüm arayışı için izlediği yol devleti itibarsızlaştırmaktan başka bir şey değil.

koca koca adamlar var, çözüm için uğraşıyorlar. birlikte yaşamak şartıyla benim de naçizane önerilerim var çözüm için. mesela devletin en üst makamı olan cumhurbaşkanı çıksın televizyona halka seslensin. "kürtleri 2. sınıf vatandaş gördük, anadillerinde konuşmalarına izin vermedik, dillerini kültürlerini gelecek kuşaklarına aktarmalarına yardımcı olmadık, hor gördük, incittik" desin. devlet adına kürt kökenli vatandaşlarımızdan özür dilesin. kürtçenin, kürt kültürünün isteyen her yurttaşa özel kurslar/devlet okulları yerine meb e bağlı olarak açılacak kürt kültür dernekleriçatısı altında öğretilsin. doğu ve güneydoğu da sanayileşme teşvik edilsin, çalıştırılacak her işçinin emeklilik primini devlet ödesin, vergi muafiyeti sağlansın, askeri birliklerin sayısı kademeli olarak azaltılsın, bölgede çalışacak devlet memurlarının maaşları iyileştirilsin. maddi ve manevi olarak bölge insanı yaşadığı coğrafyada mutlu olsun. ülkesini benimsesin, sahiplensin. çok hayal kurdum sanırım.

son söz * : görüşmenin ardından bugün partiler gruplarını topladılar. bdp eş başkanı selahattin demirtaş açıkça türk ve kürtlerin et ve tırnak olmadıklarını söyledi. birlik ve beraberliği istemeyenlerle masaya oturmak nedir arkadaş?