kız tavlamak için voleybol oynamak

Şimdi hala öyle midir bilmiyorum ama ben lisedeyken lise 1’den sonra bölüm seçiliyordu. Sosyal’i mallar, sayısalı inekler, tm’yi de normal insanlar seçiyordu. Normallikten yana bir insan olduğum için seçim yaparken zorlanmadım.

Kader yine ağlarını örmüştü ve sınıfımda neredeyse hiç güzel kız yoktu. Okul açılmış, yeni sınıf, yeni heyecan ama kız yok. Sonbaharda yapraklar dökülüyordu ve öğle teneffüslerinde birlikte patates-ekmek yiyebileceğim bir kız arkadaşımın olmaması son derece iç burkutucuydu hıamına!

Süper liselerle aynı kattaydık ve ders önceleri volta atarken hemen yandaki süper sınıftan süper bir şey dikkatimi çekmeye başladı. Lan ben bunu geçen sene gördüğümü hiç hayırlamıyordum ki.. yazın boy atmış olmalıydı ve böylelikle radarıma girmeye hak kazanmıştı. Pek demokratik sayılmam; 1.70’den kısa kızlara asla seksist gözle bakamam. Bbg tarık’ın konuyu örneklendirebilecek bir dizesi vardı lakin şimdi hafızamı zorlamak istemiyorum.

O’nunla aynı sınıfta okuyan bir arkadaşa konuyu açmakta gecikmedim. “hee, bengisu mu? Olm senin için konuşurdum ama çıkma tekliflerini kabul etmiyo o, ama Çarşamba çıkıştan sonra voleybol oynuyoruz. Bu hafta sen de gel, tanışmış olursun.” Orada olacağımı deklare ederken bir an bile düşünmedim.

Fakat ufak bir sorunumuz vardı. Hayatımda hiç voleybol oynamamıştım. Eve gidince ilk işim trt 3’ü açıp bir voleybol maçı denk getirmeye çalışmak oldu. Yaklaşık 3 saatimi hentbol ve artistik patinaj izleyerek geçirdikten sonra uykuya yenik düştüm. Neyse ki voleybol izlemek için bir günüm daha vardı. Ertesi gün şans yüzüme güldü ve bir voleybol maçını baştan sona izleyerek, çıkacağım maça hazır hale geldim. Çarşamba sabahı okula spor çantamla gittiğimde benimle taşak geçenlere hiç aldırış etmedim.

- wade senin boyun uzun sen şuraya geç.

Sözü edilen yer, müstakbel yarimle aramda sadece bir filenin bulunduğu yerdi. Ve bu cümleyi sarfeden kişi arkadaşlık seviyemizi bir kademe yukarı çıkartmıştı.

- merhaba ben wade.
- Bengisu ben, memnun oldum.

Pasör çaprazında aşk ateşi yanmıştı, ilerleyen dakikalarda götümde ter olarak sıvı hale bürünecekti. Ama şimdi piç bedenciye biraz küfür etmek istiyorum müsadenizle.

Orospu çocuğu erkeklere ne kadar öküzce davranıyorsa kızlara o kadar yumuşak ve pozitif davranıyordu hatta beni sahaya gelirken gördüğünde “ne işin var lan senin burda?” öyle ya hem süper değildim hem de serseriydim; orda bulunma hakkım yoktu. Amına koduğumun piç sübyancısı, avradı önünde sikilesi… ben o sahanın hakkını verebilmek için 2 gün trt3 izlemişim, sanane lan yarrağam…neyse yeter bu kadar, daha sonra devamı gelecek.

Başlarda smaç vurmaya çok götüm yemiyordu, plase bırakıyordum. Zaten düzgün pas atabilen de yoktu. Ama bu bir noktadan sonra yarimle taşak geçiyormuş izlenimi verebilirdi. Bunun önüne geçmek için uygun bir pas bekliyordum. Fakat bu arada ondan bir blok yedim. Karizma inceden sarsılmıştı; sert bir smaç mecburiyete dönüşmüştü.

Yumuşak bir manşet, ardından güzel bir pas ve elin bilekle buluştuğu o kritik çizgiyle sert bir smaç… planladığımdan daha sertti ve arka 3’lünün ortasındaki kızın suratında patladı. Işınlanma denen şey olsaydı o anda oradan birden yok olup kazancı bedih’le sıra gecesinde soluğu almak isterdim. Her şeyden ve herkesten habersizce türkü söylemek ve hayatın aslında çok güzel ve yaşamaya değer olduğunu benliğimde hissederdim.

Açık havada kahverengiye evrilen o iğrenç gözlüklerine attırmayı o kadar isterdim ki. Piç kafasına top çarpmış kıza yardım eli uzatmak yerine bana seslenmeyi tercih etti:

- çabuk git burdan! Çabuk siktir git!

Ben kıza neler olduğunu merak edip ona yönelmişken onun bu çağrısına kulak verdim ve ağır adımlarla binaya doğru yöneldim. Büst halindeki atatürk’e sanki o canlıymışcasına sitemkar bir bakış fırlattım. Çantamı falan toplayıp evin yolunu tuttum. Bu süreçte çok yalnızdım ve yıpratılmıştım. Eve gidince güzel bir duş aldım ve balkona çıkıp “hayatımda kepeğe yer yok ulaaaaaannn!” diye bağırırken anneme yakalandım. Beni ıspanaklı börek ve kakaolu kekle sakinleştirmeye çalıştı; başardı da…

Bu olaydan sonra bengisu’yla sıradan okul arkadaşları gibi gelip geçerken selamlaştık. Benle çubuk krakerini bile paylaştığı oldu ama ona yazılmaya cesaret edemedim. Bir daha voleybol topunu elime aldığımda askerdeydim. Pasör çaprazındaki kişi bahattin uzman’dı. Olay aklıma geldi ve bir anda oyunu bıraktım. Bu seferde yine aynı tonda bir bağırışın muhatabıydım.

- gelsene laaann. Nereye gidiyon böyleee?!

Kovulduğum yere bir daha gitmem ben amına koduklarım.