bugün
- sözlük erkeğinden damat olmaz10
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge14
- nazar değdi sözlük12
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar9
- çabuk vazgeçen insan8
- crop giyen erkek10
- sözlük kızından gelin olmaz22
- hamas bir terör örgütüdür23
- fatih terim'in yuhalanması9
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip8
- vatandaşlık farkı alan otel25
- icardi190529
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi18
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- futbolcu ismiyle nick almak11
- anın görüntüsü11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
normalde hiç beceremem kitap, film eleştirisi yapmayı. fakat yine de söylemek istediğim birkaç şey var.
her şeyden önce, yazarın ilk romanı bu. kürk mantolu madonna ve kuyucaklı yusuf'u okumuş biri olarak söyleyebiliriim ki, anlatımı diğer ikisi yanında çok daha zayıf kalıyor. aydınlara da halka da aynı dili konuşturuyor olması inandırıcılığını kaybetmesini sağlayabiliyor zaman zaman. kuyucaklı yusuf'ta yer alan sert ve kati anlatım tarzı bu kitapta kesinlikle yer almıyor.
bu tip kusurlar, ilk roman olması nedeniyle görmezden gelinebilir diye düşünüyorum. sabahattin ali daha sonraki romanlarında bu durumu tahmin edilemeyecek mükemmellikte düzeltmiş zaten.
1-2 noktaya daha değinmek istiyorum; fakat yazının bu cümlesinden sonra gelecek olan cümleler spoiler tehlikesi içeriyor, dikkatinize.
parasızlıkla boğuşan bir karakter var karşımızda, ömer. aslında durumları çok kötü değil; fakat macide'ye yetmediğini düşünüyor. belki de kendi kafasında kuruyor. her ne olursa olsun, ömer'in mağazadan kadın çorabı çalması ve sonra onu bir kenara fırlatıp atması, kusursuz bir psikolojik analiz. hayatında daha önce hiç hırsızlık yapmamış birinin böyle bir durumda neler hissettiğini gerçekten kusursuz bir şekilde anlatmış. zira o satırları okurken, aklıma gelen tek şey 14 yaşımda manav tezgahından aşırmış olduğum elmaydı. küçük de değilim o kadar. 14 yani. liseye gidiyorum neredeyse. bana tekrar o hisleri yaşatabildi.
sonunun açık bitmiş olması ise bende çok iyi hisler uyandırmadı. açıkçası diğer 2 sabahattin ali romanını referans alarak, kesin bir sonla bitmesini bekliyordum.
her şeye rağmen güzel kitaptır. elbette ki bir kürk mantolu madonna değil, ama yine de candır. sevilir.
her şeyden önce, yazarın ilk romanı bu. kürk mantolu madonna ve kuyucaklı yusuf'u okumuş biri olarak söyleyebiliriim ki, anlatımı diğer ikisi yanında çok daha zayıf kalıyor. aydınlara da halka da aynı dili konuşturuyor olması inandırıcılığını kaybetmesini sağlayabiliyor zaman zaman. kuyucaklı yusuf'ta yer alan sert ve kati anlatım tarzı bu kitapta kesinlikle yer almıyor.
bu tip kusurlar, ilk roman olması nedeniyle görmezden gelinebilir diye düşünüyorum. sabahattin ali daha sonraki romanlarında bu durumu tahmin edilemeyecek mükemmellikte düzeltmiş zaten.
1-2 noktaya daha değinmek istiyorum; fakat yazının bu cümlesinden sonra gelecek olan cümleler spoiler tehlikesi içeriyor, dikkatinize.
parasızlıkla boğuşan bir karakter var karşımızda, ömer. aslında durumları çok kötü değil; fakat macide'ye yetmediğini düşünüyor. belki de kendi kafasında kuruyor. her ne olursa olsun, ömer'in mağazadan kadın çorabı çalması ve sonra onu bir kenara fırlatıp atması, kusursuz bir psikolojik analiz. hayatında daha önce hiç hırsızlık yapmamış birinin böyle bir durumda neler hissettiğini gerçekten kusursuz bir şekilde anlatmış. zira o satırları okurken, aklıma gelen tek şey 14 yaşımda manav tezgahından aşırmış olduğum elmaydı. küçük de değilim o kadar. 14 yani. liseye gidiyorum neredeyse. bana tekrar o hisleri yaşatabildi.
sonunun açık bitmiş olması ise bende çok iyi hisler uyandırmadı. açıkçası diğer 2 sabahattin ali romanını referans alarak, kesin bir sonla bitmesini bekliyordum.
her şeye rağmen güzel kitaptır. elbette ki bir kürk mantolu madonna değil, ama yine de candır. sevilir.
güncel Önemli Başlıklar