bugün

cezmi ersöz

Efenim, dün rastladım Cezmi ye. Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat diye hal hatır sordum. Biraz bekledi hüzünlü gözleriyle ufka bakaraktan ve sonunda cevap verdi- O kadar sıkılıyorum ki hayattan, iğneli fıçı içinde yaşıyorum sanki. Her zaman bir yerlerime iğneler batıyor. Bunları hak etmedim ben! Çoğu insandan daha iyiydim, evet, daha iyiydim! Bencil olmadım, rahatsız olmasınlar diye sorunlarımı bile açmadım kimseye. Oysa ben herkesin o aptalca sorunlarını dinlemek zorunda kaldım hep...

Afalladım, böyle içten bir yanıt beklemiyordum doğrusu. Çok öfkelisiniz diyiverdim teselli etmek istercesine.

- Evet, öfkeliyim dedi. O kadar öfkeliyim ki, başta kendime... 15-16 yaşlarımda karanlık odamda tek başıma yatıyordum, nedense bir den uyandım. Bazı sesler duydum, annemin odasından geliyordu. Oysa annem yalnız yatıyordu yıllardır, babamla odalarını ayıralı çok olmuştu. Yatakta bir karaltı fark ettim, orgazm sesleri, iniltiler..... ve seksin ritmik hareketleri. O annemdi... Ya diğeri? Evimize gelen o misafir adamdı...
Odama döndüm, sessiz sessiz ağladım. Çoğu kez rüyamıydı gerçek mi ayıramadım. Bazen aptalca geliyor, ama ben anneme eskisi gibi bakamıyorum artık. Namussuzluk olarak düşünmüyorum. Babamla araları çok bozuktu, bu durumu olağan bile karşıladığım zamanlar oluyor. Ama o, bu sırrı hep saklayacaktı. Olanları ben biliyorum, ama ben de saklayacağım... Rüya mıydı gerçek mi? Yalan mı? Hep yalan söyledi annem... Yalandan nefret ediyorum.

Niye ben böyleyim?

Sevgisiz büyüdüğünüz için olabilir mi? dedim..

- Sustu.. sustu... ve sonunda cevap verdi. -Sevgisiz mi büyüdüm Bilmiyorum ki! Sevdiler beni hep aslında. Evimde ya da ziyarete gittiğim arkadaş evlerinde çamaşırdan bulaşığa birçok işlerde yardımcı oldum onlara(erkek olmama rağmen). Sigara, alkol kullanmadım, evdekilere ergenlik vs. sorunları çıkarmadım. Belki de bu yüzden sevdiler beni. Keşke yapmasaydım! Aptal maskemi o kadar sık takmıyorum artık. Kafasına hiçbir şey takmayan, her şeye tebessüm eden, eğlendiren maskemi takmıyorum ne zamandır. Hiç de umurumda değil. Mutsuzum. Gözümü boyayan onca şeye rağmen mutsuzum..
Bir anda sarıldı boynuma ve devam etti.
- Niye ben böyleyim? Korkak, çekingen... Türkan Şoray gibiyim. O da en ufak bir şeyde heyecanlanıyor, elleri titriyor. Geçenlerde metroda bir adam beni fena halde azarladı. Arkadan ilerleyen kalabalık beni sıkıştırınca, istemeden ona çarptığım için. Bana söylemedik laf bırakmadı. Ben de çekinerek - Arkadan ittiler efendim, kusura bakmayın; diyebildim sadece. Hep böyle olacak! Nerede bir böcek ezilecekse o böcek ben olacağım!
Birinin sevgisine ihtiyacım var. Erkek ya da kız. Yok ama YOK!

Birden buz kestim.. Cezmi niyeti bozmuştu. Sustum, bir süre bir şey söyleyemedim.
- Hadi, sen de benimle gel, birlikte karışalım kayboluşa- dedi gözlerimin içine bakarak..
- Yapamam, dedim, istesem de yapamam.
- Öyle olsun ama sende benim gibi dertleşmeye ihtiyaç duyarsan evime beklerim ..
- Umarım dedim ve usulca kalkıp gittim.

Yağmurda kalan ıslak bir köpek gibi uzun uzun baktı ardımdan.. ipinin ucundan çekiştirdiği kanişe gel yavrum dedi. Arkamı dönüp her baktığımda, çökmüş yüzü daha bir hüzünlendirdi beni.
Garip bir adam şu Cezmi. Hani böyle kımıl kımıl, fosforlu, civcivli.