bugün

behzat ç

dizinin sol tandansı anlaşılan kimi insanları rahatsız etmiş.

yahu bu memlekette yıllardır her şey sizin istediğiniz gibi, sizin istediğiniz insanlarca söylendi. hep sizin istedikleriniz oldu, sizin istedikleriniz seçildi.

sen şimdi emrah serbes'in pkk destekçisi olduğunu mu düşünüyorsun? diyelim ki öyle.

bir kere de o taraftan biri çıksın bir şey anlatsın. 30 senedir belki de hiç kimse bir şey söyleyemedi diye hala devam ediyor bu rezalet.

bana göre pkk dünya solunun yüz karasıdır. emperyal devletlerin fahişesi haline gelmiştir. ama konu bu değil.

burda konu bu ülkenin tepesindeki içler acısı faşizmdir. komüniste dizi yaptırırsan olacağı budur diyen var, baksana.

e senin gibi adamlar olduğu müddetçe birileri dağa çıkar, ben sikerim böyle düzeni der tabi.

insanları dinlemesini öğreneceksin, tahammül etmeyi öğreneceksin, saygı duymayı öğreneceksin.

kimse kimseyle aynı düşünmek zorunda değil bu hayatta.

öte yandan dizinin devlet, polis, adalet eleştirileri de bazen kasıntı duruyor.

tamam radikal bakışınız var, eleştirmek istediğiniz şeyler var, ama terörle mücadelede bir tane düzgün adam yok mu amına koyim? yahu bir polis biriminde herkes mi işkenceci olur, katil olur, bilmem ne olur?

dizide ne zaman terörle mücadeleyle ilgili bir durum olsa, ordan terörle mücadele şöyle böyledir gibi bir algı çıkıyor.

kısacası bir şeyler göstermek iyi, ama bunu abartıp zaten iyi olan bir diziyi gereksiz politize edip pano gibi kullanmak kötü.

gelgelelim her ne olursa olsun behzat ç ekibi susmamalı.

susmasın ki iki laf da ezilenler, haksız yere vurulanlar, işkence görenler, cumartesi anneleri, işçiler, emekçiler için edilsin.

abartı da olsa bilmem ne de olsa edilsin.

bu ülkede başörtülü bir hanımefendinin hakları ne kadar savunuluyorsa, sol görüşlü bir insanın da hakkı o kadar savunulduğunda bunun adı demokrasi olur.