bugün

arrow

1. sezon 5. bölümünü bizlere sunan, güzide yeni dizi.
Green Arrow karakterini canlandıran, Stephen Amell'in seksiliğinden ve cool oyunculuğundan bahsetmek için, onun başlığına gitmenin daha yerinde olduğunu düşünüyorum.
şimdi diziye gelirsek,
bu tarz yani çizgi roman karakterlerinin uyarlandığı film ve dizilieri daha önce gördük,
iron man, spider man filmleri falan derken, smallville ile superman tarzı bir dizi falan, evet güzeldi, baya sezonda sürdü,
ama bu dizinin ondan farkı olayların daha çabuk gerçekleşmesi,
öncelikle çizgi romanı okumadım belki o da bir solukta bitiyordur, ama olayların örgüsünü vermeden
daha beş bölümde neredeyse her şey çözülmek üzere.

ok kullanan karakterleri sevenlerin bayılacağı bir dizidir,
bir yüzüklerin efendisindeki legolas olsun,
the walking dead'de daryl dixon olsun,
bunlar gibi bir karakter gelmiştir.

dizinin içeriğine girecek olursak, **
--spoiler--

bir kere allahım stephen amell sen nesin yarabbim, tanrı'nın bazılarını özene bezene yarattığına tek kanıtsın,
böyle zamanlarda yaratıcının torpil geçtiğine inanıyorum,
hatta bunu dile getirmek için yani bu torpil işinin nasıl yürüdüğünü öğrenmek için
allahım sana geliyorum cümlesini bile kuruyorum, öhö öhö evet ne diyorduk.

bir kere dizide ki Laurel Lance denen avukat, allahım bu kadar mı itici olunur, neyse ki bir kaç bölümden sonra sorunu anladım, kaşları , yani o yüz hattına ki o gözlere ip gibi kaş kullanırsan böyle sırıtırsın işte,
bakınca böyle Angelina Jolie'yi andıracak bir seksiliğe sahip olabilecekken sen bulgar karıları gibi kaş kullanırsan televizyonda hiç estetik durmassın, yeminlen tiksiniyorum senden, hayır karakter olarak çok başarılı, özgüveni yüksek, yaparım ederim hesabı ve bunu yapacak gücü var, iradesi de sağlam, arkadaşı iki tek atalım deyince, yok annem dosya bakcam demeler falan, takdire şayan, ama gel gör ekrandaki suratın olmuyor, twitterını bulursam dile getireceğim zaten bunu,
ayrıca lori kancığı gibi, sevgilin gidince hemen kankası ile yatmalar, neymiş efendim kız kardeşimle yatmışın, abla olaydın da çekeydin kulağını te allaammm, ah bu amerikalılar ah bu amerikalılar.

bu oliver'ın annesi nasıl ciğersiz bir kadındır ya, para için mi yapıyor bunları, kocasından istese vermez miydi yani neyin peşinde, şu evi al dedin de almadı mı kocan, bu adayı istiyorum dedin de yok hanım olmaz mı dedi de suikasti kimse
bilmemeli falan demeler, walter da en iyisini yaptı yürü be, hani kadına dul kadınsın bir ihtiyacın olursa çekinme
diyerek yaklaşmış ama olsun sevdim ben, ağır abi modunda.

oliver'ın kız kardeşini gossip girl'de de sevmezdim, burda da ayıla bayıla izleyeceğimi sanmıyorum.

oliver'ın koruması dig, işte en tuttuğum adam, çok duygusal konuşuyor şöyle yalan söyleme böyle aileni düşün falan da
ulan adamın babası kafasına sıkıyor, kimse de demiyor ki haklısın yani dig sen biliyorsun olanları sen bari
arkandanım de, tamam yardımcı olacaksın ama öyle iğneleyici falan konuşmalar yapma annem.

--spoiler--

çarşamba akşamlarına heyecan getirmiştir, sürsündür, izleyelimdir.

not: ayrıca adamın adada şunu nasıl öğrendi bunu nasıl öğrendi diyenler için, ilerleyen bölümlerde hepsi çözülecek
ki zaten o adam ona orada yardımcı oldu ve hayatta kalmak için bir sürü şey öğrendi,
adada öğrendikleri bana çok normal geliyor valla,
sonuna kadar da destekliyorum intikam savaşını, bırak sana kanunsuz desinler ,adaleti getiriyorsun sen.