bugün

ankara

kışın kafanda bere elinde eldiven ve üzerinde mont varken yüksel caddesinde insanları izlersin. koşuşturup dururlar. ilkbaharda aşık olursun muhtemelen tunalıya ya da bahçeliye gider cebindeki son parayı otobüse verirsin. sonra yaz gelir, sevdiğin gider kalırsın tek başına. arada sırada havuza gider sözüm ona deniz kenarındaymış ambiansı verirsin. sonbahar gelir sevdiğin döner, ama dönüşü muhteşem olmamıştır. çünkü artık sen onun sevdği değilsindir. vurursun kendini sakarya caddesindeki herhangi bir bara alkolün dibine vurup yakınlardaki bir dostunun evinde sızarsın. sonra kış gelir kafanda bere elinde eldiven ve üzerinde mont varken yüksel caddesinde yalnız başına oturur ve maziyi anarsın. ağızdan çıkan kelimelerin farkında değilsindir. 'benim sevdiğim olur musun ankara? sen hep burdasın ve ben sensiz yaşayamıyorum'. işte 17-25 yaş grubu için ankarada yaşam böyle devam eder. 20 yaşında bunu söyleyen bir insansan eğer yapıcak birşey yoktur daha çok yolun vardır.