bugün

içimizdeki şeytan

şener şen edasındaki veznedarın bir buçuk sayfa boyunca, sayfasını nabzıma kazıdığım , kızaran gözlerimi acıyla yumduran bir konuşması vardı ki :

--agır spoiler--

"aferin evlat iyi etmişsin! sonra zamanını da iyi intihap ettin. maalesef seni boş çeviremeyeceğim. mademki iki esnaf karşı karşıyayız, açıkça konuşalım. dun gelsen metelik alamazdın, seni tekme ile kovardım. yarin gelsen beni bulamayacaktın. şeytan sana fısıldamış herhalde... mübarek olsun... ben bu işe daha fazla dayanamayacağım... bir nihayet vermek lazım... bu sabah kararımı verdim. kasada epeyce para var, bir miktarını, daha doğrusu yüklenebildiğim kadarını alıp eve çoluk çocuğun nafakası olarak bırakacak, ondan sonra da başımı alıp gidecektim. şeytan nereye çağırırsa oraya. bu dünyada başka türlü olmak neye yarar? dünyayı bizim kayınbirader gibi adamlar istila etmiş... benim gibi bir acizin debelenmesi fayda verir mi? beş çocukla bir karıyı süründürmeye ne hakkım var... sen şimdi bu sözlerinle benim kararımı takviye ettin... sana teşekkür borçluyum evlat... bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye bile değmez olduğunu ve bu dünyada suratına tükürülmeyecek bir tek, ama bir tek insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin. böyle biri olsa bu sen olurdun ve şimdi buraya gelinceye kadar içimde bir şüphe vardi. şu kainatta belki bir de iyi taraf vardır, fakat görmek bize nasip olmuyor diyor ve seni düşünüyordum. bir daha teşekkür ederim. beni boş hayallerle avunmaktan, yaptığıma pişman olmaktan kurtardın. ben de kendimi, adam tanır bir şey zannederdim. senin suratına bakınca melanet dolu ruhunu göreceğime yüreği çarpan bir insan görüyordum. nah, bunak kafa... al şu iki yüz elli lirayı, beni kimseye ihbar etme. yarına kadar sükut hakki olarak veriyorum. ondan sonra israfil'in borusunu al eflake ilan et... vecibtaala polis olup gelse beni bulamayacak. yalnız senden bir ricam var... namusuna güvenerek istemiyorum. kendin için de faydası yoktur, belki zararı olur da ondan söylüyorum: paraları alıp eve verdiğimi ağzından kaçırma... nereden biliyorsun diye belki seni de isin içine karıştırırlar... merhametten değil, ihtiyaten sus... simdi arabanı çek... namussuz insan suratı seyretmek istemiyorum. kendim kendime yeterim... durma... defol!! "

--agır spoiler--

Bir Sabahattin Ali evladı için yeterince tehlikeliydi.