30 09 12 ulu sözlük ankara zengin yazarlar zirvesi

sikmekle tehdit etseler gelmeyeceğim zirvedir.

işi düştükçe arayan menfatçiden hallice kardeşimin telefonuyla irkildim.
-abi bişey isticem senden?
+he aminiko söyle!
-benim bir arkadaşım evleniyor bu hafta sonu, ben şimdi sekiz saat yol gelemem. sen düğüne bir çeyrek altın götürsen olmaz mı? parasını yollıcam ama.
+bir de yollamayaydın! nerde düğün?
-otelin birinde, dur bakiim ismine. civi moriyot mu mariyot mu öyle bişi...
+vay amısını zengin mi lan bunlar?
-niye lan çok mu lüks?
+önünden geçerken korkuyorum oğlum, para isteyecekler diye...

neyse amk, bu ibne parayı yolladı, aldım altını gittim. altımda babamın 96 model şahini, yanımda kız arkadaşım otelin oradayız. otelin önüne doğru bir kuyruğa girdik ki, benim araba utancından yerin dibini zorluyor. kuyrukda neler yok ki x6, q7, y8. y8 dediğim arabayı ben uydurdum, çünkü öyle bir araba daha önce görmedim. neyse arabayı otelin dışında! uygun bir yere parkettim. kız arkadaşım git ver altını ben gelmem dedi. iyi dedim, derin bir nefes ile elimde çeyrek altın kutusu düğünün olduğu salona doğru gidiyorum.

arkadaş yok böyle bir şey! başbakan olsa torununu böyle evlendirir. bundan daha iyisi yok dersin! düğün için gönderilen çelenklerin herbirisi benim çeyrek altından 5 tane alır. bir altına bakıyorum, bir ortama bakıyorum. sikerim lan dedim. kardeşimin başka bir arkadaşını arayıp salonun dışına çağırdım. al dedim, bunu kardeşim yolladı, verirsin. arkama bakmadan kaçtım.

velasıl kelam, aynı heyecan, aynı lüks ben de çarpıntı yapar. iyi eğlenceler.