bugün

istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi

bugün akşam sularında aşırı derecede gerilim olan fakülte..

kısaca olayı anlatayım..

edebiyat fakültesinden normal olarak 1988 yılında mezun olan bir bayan bugün diplomasını almak için okuluna girer ya da girmeye çalışır. tabi başı kapalı olduğu için içeri alınmayan bayan saat 14:30 gibi oturma eylemine başlar. kadının eylem yaptığı ya da yaptığı şeyin eylem olduğu aradan geçen yarım saat sonra anlaşılır. şöyle ki; edebiyat fakültesinde öğrenci olan ağırlıklı olarak solcu öğrenciler bu başı kapalı kadına destek vermek için yanında saf tutmaya başlarlar. ve saatler ilerlemeye başlar. güvenlik görevlileri kadını içeri alamayacaklarını beyan etseler de, kadın inat eder ve hakkını arayacağını ifade eder. bu arada bayanın kızı babasını arayarak durumdan haberdar eder. saat 16:00 sularında bu bayanın eşi gelir bayanı ikna etmeye çalışır. aynı zamanda güvenlik görevlileri hem kalabalık oluşmamasını sağlamaya çalışırken dekanı getirmek içinde büyük gayret göstermektedirler. işin en tuhaf tarafı ise sağ görüşlü insanların (bir kaç kişi hariç) kadının yaptığı eyleme tepkisiz kalmalarıdır.

saat 16:30 sularında dekandan emir gelir ve kadını dışarı çıkarmaları söylenir. tabiki sol görüşlü öğrencilerin kadına dokunulmasına izin verilmeyeceği belli. kadının etrafı sarılır ve yavaşça öğrenciler ortamdan uzaklaştırılmaya çalışılır. ama öğrencilerin hiç niyeti yoktur. tam bu sırada güvenlik görevlilerinden biri kadının kolundan tutar ve ne olduysa bundan sonra olur. buna izin vermek istemeyen sol görüşlü öğrenciler güvenlik görevlileri ile tartışırken kavga çıkar. çıkan kavga da bir güvenlik görevlisi 3 tane de sol görüşlü öğrenci çok kötü dayak yer.

olayın ilgin tarafları kendilerine örnek bir davranış sunan bu kadına destek vermeyen sağcıların umursamazlığı, solcuların en azında birkaçının çok samimi bir şekilde "eşitlik" kavramını adam gibi anlatmaya çalışıyor olmaları ve en önemlisi bir tane kızın feryadıydı. tüm olaylar bittikten sonra, olaylar sırasında herşeyi izleyen topluluğa dönerek aynen şunları söylemiştir:
"ey koyunlar siz alkışlayın tempo tutun, aklınızdan kin kusun birilerine icraata gelince kaçın, saklanın. bir gün umarım aynı konumda siz olursunuz ve kimse bir yerlerine takmaz sizi"..

ayrıca bu kızın güvenlik görevlisine söylediği bir söz var ki gerçekten takdire şayandır. olaylar sırasında güvenlik görevlilerinden biri kıza orospu diyor. kızın cevabı ise hem çok zekice hemde çok vurucu.

"bana orospu diyen hey sen, ben sana orospu çocuğu diyecek kadar küçülmedim daha"..