bugün
- sözlük erkeğinden damat olmaz8
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge13
- nazar değdi sözlük12
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar9
- çabuk vazgeçen insan8
- crop giyen erkek10
- sözlük kızından gelin olmaz22
- hamas bir terör örgütüdür23
- fatih terim'in yuhalanması9
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip8
- vatandaşlık farkı alan otel25
- icardi190529
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi18
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- futbolcu ismiyle nick almak11
- anın görüntüsü11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
ben bu yaziyi sana yazdim
ben bu yazıyı sana yazdım; her gün bahçesinin önünden geçip bugün tanışma fırsatı yakaladığım teyzeye.
okul otobüsüne binmek için geçtiğim yolun üstünde bu teyzenin evi. ara sıra birbirimizi gördüğümüzde gülümsemekten ibaretti tanışıklığımız. bugün yine oradan geçerken gördük birbirimizi, gülümsedik. selamlaştık hatta ve teyze bir ricada bulundu benden çekine çekine. masmavi gözleri minicik vücuduyla o kadar tatlıydı ki. "tabi teyze dedim yardımcı olabileceğim bir şeyse yaparım." yaprak saracakmış biraz yaprak toplamamı istedi benden. topladım. çok memnun oldu, bahçesindeki erik ağacından erik almamı söyledi, yolda giderken yiyeyim diye. istediğim zaman gelip erik toplayabileceğimi de belirtti. "olur gelirim" dedim. tam gidecekken baktım teyzenin söyleyecekleri bitmemiş. kendisinin oğlu olmadığını , iki kızından birinin ve eşinin vefat ettiğini, yalnız yaşadığını ara sıra uğrarsam mutlu olacağını söyledi. "tabi gelirim teyzecim" diyerek ayrıldım yanından.
duraktan kız arkadaşımı alıp yolda yürürken, durağa giderken aklımdan geçen düşünceyle birlikte teyzeyle olan diyaloğu anlattım. bugün anneler günüydü ve tek başına yaşayan o teyzenin anneler gününü kutlamalıydım. bir çiçek alıp gittik teyzenin evine. kapı aralıktı. "teyze merhaba" dedim. kalktı hemen şaşkınlıkla. "oğlum utandırdın beni" dedi elimdeki çiçekten dolayı. "bu benim arkadaşım " dedim kız arkadaşımı göstererek. içeri aldı bizi. gözleri doldu teyzenin aynı şekilde kız arkadaşımın da. kız arkadaşıma sarıldı teyze. neden ağladığını sordu. kız arkadaşım anneannesini hatırladığını söyledi teyzeye. konuştukça teyzenin mavi gözleri, duvardaki resimleri, koskoca evdeki yalnızlığı içime işledi. keşke daha önce tanısaymışım teyzeyi dedim içimden. rumların zulmünden kaçıp gelmişler lefkoşa ya. ellerinde koca bir hiçle, arkalarında herşeylerini bırakmak zorunda kalarak. kızlarından bahsetti, torunlarından. psikoloz muş birisi. diğeri ingilizce öğretmeni. ingiltere delermiş. yılda bir kaç gün gelebiliyorlarmış sadece. özlem kokuyordu teyze buram buram.
bize de sorular sordu, neler yaptığımızı, nereden geldiğimizi. bol bol öğüt verdi yılların verdiği yaşanmışlıkla. kız arkadaşıma üzülmemesini tembihledi. kendini yıpratmaktan başka bir işe yaramaz dedi. çok da doğru dedi. birbirimize sahip çıkmamızı söyledi.
mor elbisesi ve aynı renk yeleği, tül çorabı ve terlikleriyle uzun zamandır hissetmediğim özlem duygusunu bana da hissettirdi havva teyze. gözlerindeki memnuniyet her şeye bedeldi.
evden çıktıktan sonra bir süre sessiz kaldık kız arkadaşım da ben de. bir cümleyle kutladığımız annelerimizin anneler gününün önemini anladık belki de.
onun asla bu yazıdan haberi olmayacak da olsa; ben buradan seslenmek istiyorum dünyalar tatlısı havva teyze ye. anneler günün kutlu olsun, sen de benim bir annemsin artık.
ben bu yazıyı sana yazdım; her gün bahçesinin önünden geçip bugün tanışma fırsatı yakaladığım teyzeye.
okul otobüsüne binmek için geçtiğim yolun üstünde bu teyzenin evi. ara sıra birbirimizi gördüğümüzde gülümsemekten ibaretti tanışıklığımız. bugün yine oradan geçerken gördük birbirimizi, gülümsedik. selamlaştık hatta ve teyze bir ricada bulundu benden çekine çekine. masmavi gözleri minicik vücuduyla o kadar tatlıydı ki. "tabi teyze dedim yardımcı olabileceğim bir şeyse yaparım." yaprak saracakmış biraz yaprak toplamamı istedi benden. topladım. çok memnun oldu, bahçesindeki erik ağacından erik almamı söyledi, yolda giderken yiyeyim diye. istediğim zaman gelip erik toplayabileceğimi de belirtti. "olur gelirim" dedim. tam gidecekken baktım teyzenin söyleyecekleri bitmemiş. kendisinin oğlu olmadığını , iki kızından birinin ve eşinin vefat ettiğini, yalnız yaşadığını ara sıra uğrarsam mutlu olacağını söyledi. "tabi gelirim teyzecim" diyerek ayrıldım yanından.
duraktan kız arkadaşımı alıp yolda yürürken, durağa giderken aklımdan geçen düşünceyle birlikte teyzeyle olan diyaloğu anlattım. bugün anneler günüydü ve tek başına yaşayan o teyzenin anneler gününü kutlamalıydım. bir çiçek alıp gittik teyzenin evine. kapı aralıktı. "teyze merhaba" dedim. kalktı hemen şaşkınlıkla. "oğlum utandırdın beni" dedi elimdeki çiçekten dolayı. "bu benim arkadaşım " dedim kız arkadaşımı göstererek. içeri aldı bizi. gözleri doldu teyzenin aynı şekilde kız arkadaşımın da. kız arkadaşıma sarıldı teyze. neden ağladığını sordu. kız arkadaşım anneannesini hatırladığını söyledi teyzeye. konuştukça teyzenin mavi gözleri, duvardaki resimleri, koskoca evdeki yalnızlığı içime işledi. keşke daha önce tanısaymışım teyzeyi dedim içimden. rumların zulmünden kaçıp gelmişler lefkoşa ya. ellerinde koca bir hiçle, arkalarında herşeylerini bırakmak zorunda kalarak. kızlarından bahsetti, torunlarından. psikoloz muş birisi. diğeri ingilizce öğretmeni. ingiltere delermiş. yılda bir kaç gün gelebiliyorlarmış sadece. özlem kokuyordu teyze buram buram.
bize de sorular sordu, neler yaptığımızı, nereden geldiğimizi. bol bol öğüt verdi yılların verdiği yaşanmışlıkla. kız arkadaşıma üzülmemesini tembihledi. kendini yıpratmaktan başka bir işe yaramaz dedi. çok da doğru dedi. birbirimize sahip çıkmamızı söyledi.
mor elbisesi ve aynı renk yeleği, tül çorabı ve terlikleriyle uzun zamandır hissetmediğim özlem duygusunu bana da hissettirdi havva teyze. gözlerindeki memnuniyet her şeye bedeldi.
evden çıktıktan sonra bir süre sessiz kaldık kız arkadaşım da ben de. bir cümleyle kutladığımız annelerimizin anneler gününün önemini anladık belki de.
onun asla bu yazıdan haberi olmayacak da olsa; ben buradan seslenmek istiyorum dünyalar tatlısı havva teyze ye. anneler günün kutlu olsun, sen de benim bir annemsin artık.
güncel Önemli Başlıklar