bugün

ertem şener

bir kaç gün önce kendisi için sözlüğe yazarken aklımdan şu geçiyordu; hale bak bu isim zamanında telefonlarımı kilitlerken ben onun kim olduğunu bilmiyordum şimdi ise onun hakkında bir şeyler yazıyorum...

şu an düşündüğüm şey ise şu; aklıma gelen başıma gelirmiş... bir insan şirket bahçesinde kafası bozuk bir şekilde telefonla konuşurken, arkasını dönmesi ile ertem şener ile karşı karşıya kalabilirmiş. olabilirmiş yani...

ve oldu!...

oturduğu yerde adamı taciz ettim bir de; nasıl yani yaa, ne alaka sen burda diyerekten... sanki o da aynı kanalda çalışmıyormuş gibi... idare et sayın şener, hafif dozda şaşkınlık yaşattın bana...

sempatisi tavan diyerek kesinlikle boş laf etmemişim; bakışlarından belli o güzel yüreği... yıllar geçse de bitmeyen heyecanını hissettirebiliyor herkese, işte bu da işine verdiği önemi gösteriyor. biz buna kısaca profesyonellik diyoruz...

onun heyecanına, gülüşüne farklı anlamlar yükleyenler yıkamadılar, yıkamıyorlar ve yıkamayacaklar... şahsen ben onun ne kadar sevildiğinin bire bir şahidiyim. kendi söylediği gibi; "Aynıyız aslında hepimiz beniz, sensin, o'yuz". doğru söyleyen hep kösteklenir ama bir şekilde hep dik kalır. ertem'de bu işin en alkışlanacak isimlerinden... en dik kalacak isimlerinden...

adam komik yahu; her yerinden öpüyorum falan... hayır yarın öbür gün gene karşılaşma riski olmasa ben giderdim bu her yerinden öpüyorum olayının üzerine burda ama neyse susup oturayım edebimle...

işin özeti; seviyorum ben bu adamı... herkes de seviyor. var mı bir itirazı olan?!... bak ne demiş bir de;

"Keşke bakkaldan aldığım o lastik topun kokusunu hala duyar olsaydım,
Kendisini bedenimle bütünleştirdiğim gol heyecanımda..."

ve goooollll... gooooollll... goooollllll...
güncel Önemli Başlıklar