bugün

sherlock

Sherlock gibi bir hikaye, hikaye diyeceğim çünkü olay örgüsü eski ingiliz kısa öyküleri minvalinde hazırlanıp sunulmuş, insanı önce şaşırıtıp sorgulatıyor: "Var mıydı böyle şeyler? Abartmamışlar mı?" diyorsunuz. Fazlaca kibirli, hissettirircesine milliyetçi, asalet meraklısı bir anlatımı da varken insanın kuşkularını körüklüyor. Ama ben bu dizinin en çok bu yönünü takdir ediyorum. Neden mi?

Öncelikle herkes gibi benim de kişisel nedenlerim var. Sherlock Holmes, Hercul Poirot gibi karakterler çocukluğumun vazgeçilmez hikaye karakterleriydi. Şu yaşımda dek üstelik, hayalimde çizdiğim görüntüleri değişmedi. Sherlock tam da hayalini kurduğum gibi olmuş! Tam oturmuş! Elim fırça tutmayı beceriyor olsaydı ancak bu kadar benzetebilirdim kendimdeki Sherlock’a Benedicth Cumberbatch’ı, Martin Freeman’a Dr Watson görünümündeki tavrı. Bu adamlar insanın hayaliyle oynuyorlar! Nasıl olsun da sevilmesinler?

Dizinin müzikleri, görseller, ne büyük bir zeka ürünü oluşuyla ilgili meselelere değinmeyeceğim. O konu zaten ortada. Ancak ingiliz milliyetçiliği mevzusundan bahsetmek istiyorum. Öncelikle, bu hikayenin filmini yapmaya çalışıp mahveden Amerikalılara ders vermenin bir ingiliz olsam tam da düşüneceğim şey olduğunu söylemeliyim. Sherlock Holmes‘ün ne kurgu, ne oyunculuk, ne de karaktere saygı üslubuna yaklaşabilen o anlatımından sonra Sherlock herkese ilaç gibi geldi, kabul edelim. Üstelik bitmek tükenmek bilmeyen sezonlarıyla insana gına getiren Amerikan dizilerine bir de her sezonu yalnızca üçer bölümle sınırlayıp, doksan dakika gibi manidar bir süreyle de beceremediklerini düşündükleri filme gönderme yapmaları da epey akıllıca olmuş. “Sizin yapamadığınızın üç katını, çok daha iyi, çok daha kısa sürede yaparız.”

Son olarak söylemek isterim, Steven Moffat ve ekibi, Sherlock Holmes filmindeki hatalara öylesine kafayı takmış ki, dizi onunla ilgili mebzul miktarda alayı da barındıyor içinde. Dikkatle izleyen görüyor. Jude Law'un kulağında unutulan parçayı, Reichenbach Fall finalinde dr Watson'ın kulağında görebilirsiniz mesela. Tek kötü eleştirim sezon araları fazla uzun. Gelecek sezon, 2013'te imiş dostlar.