bugün

manchester city

çok yakından takip eden, nerdeyse bütün maçlarını seyretmiş, uzun yıllardır taraftarı/sempatizanı olarak, şampiyonluğunu avazım çıktığı kadar bağırarak, tepinerek, höykürerek, "amına koduk bülent başkan"... nidalarıyla kutladığım takımdır. takımın dibidir.

ve bu sezon bir çok maçında, bir şeyler karalamış birisi olarak hakkında uzun uzadıya yazmak istediğim takımdır ayrıca.

öncelikle şampiyonlukta mancini'nin katkısı sıfıra yakındı. var olanın (varsa) hakkını yemeyeyim yine de tabi. cm/fm oynamış seni beni koy daha iyi sürerdi takımı sahaya bir çok maçta. özellikle şampiyonlar ligi ve avrupa ligi maçlarında. teknik/mental anlamdaki katkılarına bir şey diyemem. ama takımı sahaya sürüşü ve kadro seçimleri facia idi ki benim görüşüm şampiyonluğu takımın bireysel anlamda yıldızları, takım oyunu oynayarak kazandı. itirazı olan varsa buyursun gelsin. şampiyon olmasına sevinsem de, mancini'nin kalacağını düşünmek beni derinden üzüyor. bir yanım keşke şampiyon olmasaydı da mancini gitseydi diyor ama şampiyonluk sevinci ağır basıyor elbette.

bu sezonki transferleri çok akıllıcaydı. hatta son iki yıldır alınan adamlar (elbette ki daha iyileri var olsa o pozisyonlarda) çok yerinde adamlardı. özellikle edin dzeko, sergio agüero, david silva, samir nasri ve yaya toure transferleri son iki sezonda yerli yerindeydi. hatta bu adamlardan birinden/bir kaçından yoksun sahaya her çıkışında city puan kaybetti ya da tam tersi (dünkü maçta olduğu gibi) puan(lar) almayı başardı, bu adamlar sonradan oyuna girerek. mancini'nin en büyük hatalarından birisi, bir çok maçta dzeko gibi yırtıcı ve uzun bir oyuncudan yoksun sahaya çıkmasıydı. hava toplarına hakimiyeti sıfır olan ileri uç ile hiç bir şey yapılamayacağını anlayamadı ki united maçında da, dünkü maçın 2. gölü de hava topundan geldi ki dzeko da vincent kompany de haliyle sırık gibi adamlar. velhasıl kelam mancini'nin oyuncu seçimleri berbat olsa da, kadro kalitesiyle bir şeyler yapmayı hep başardı manchester city.

takıma yeni isimler gelecek haliyle. sezon bitmeden bile eden hazard, edinson cavani dedikoduları vardı. ama kim gelirse gelsin, sistem ne olursa olsun (4-4-2 , 4-3-2-1 vs...) takımın vazgeçilmezleri (uzun vadede başarı isteniyorsa) joe hart, micah richards, kompany, yaya toure, david silva, agüero, dzeko (ki dzeko'dan daha iyi, hızlı, teknik, uzun -ya da hava toplarında iyi- birisi alınırsa ne ala. alınmazsa tek geçmek lazım dzeko'yu) olmalı. rotasyon denilen bir şey elbette. ki ingiltere'de bildiğiniz gibi haftada 2-3 maç olabiliyor, ama önemli maçlarda bu adamlardan yoksun çıkmamak gerektiğini teknik direktör kim olursa olsun bilmeli. bir de hazard'ı cavani'yi yemişim (ki bok atmıyorum. ikisi de müthiş oyuncular), adam gibi bir sol defans oyuncusu lazım bu takıma her şeyden önce. gael clichy ile olacak iş değil bu. kolarov reyiz var ama onun da serbest vuruşları harici performansı pek içler açıcı değil. adam gibi bir sol bek ve kompany gibi müthiş bir göbek defans oyuncusu ile gelecek sezon çok daha rahat ederler diye düşünüyorum.

bir de şu var, bu sene şampiyon olabildi ama gelecek sezon işlerin çok daha zor olacağını söylemeye gerek yok. liverpool, chelsea ve arsenal (ve hatta tottenham hotspur) bu sene, son yılların en kötü performanslarını sergilediler. seneye daha diri daha iyi olacağını düşünürsek bu takımların, city'nin de united'ın da işi zor olacak. o yüzden takviye yapılacaksa, çok iyi seçimler yapılması gerekiyor. ismi var, iyi oyuncu, müthiş yetenek diye gerekmeyen bölgeye takviye yapılırsa siki tutarlar valla. sonra yok ben duymadım, yok ben görmedim demesinler ahanda buraya yazıyoruz.

daha da gider, söylenecek çok şey daha var elbette ama özet geçmek gerekirse süper bir sezon geçirdiler. 44 sene sonra gelen şampiyonluk ise müthiş oldu gerçekten de. stadyumda göz yaşı döken 50-60 yaşında amcaları teyzeleri görünce duygulanmadım desem yalan olur. #champions hashtag'ını dün gerçekten de hakettiler ki dürüst olmak gerekirse dakika 89 dediğinde, 2-1 iken durum inancım yoktu. kapatacaktım bile televizyonu. yüzümü kara çıkartıp, sevince boğdunuz ya beni... helal olsun size.