bugün

yatılı misafirlikte başa gelebilecek terslikler

alaturka tuvaletteki taharet hortumu ile oynarken basılmak..

zaten en büyük korkularım, bir gün hint kökenli çıkmak ve tuvalet kapısının arızalı olmasıdır. ilki pek mümkün değil gibi görünüyordu, rahattım. çünkü misafir gittiğim evlerde işemek için bile olsa tuvalet kullanmama prensibi edinmiştim. esasında bu bir fobi ama prensip deyince havalı oluyor bilmem hissedebildiniz mi.

ta ki bir gün babamın konya'da oturan asker arkadaşı akif amcanın evine gidene kadar..

malzemeden çalan babamın aksine, akif amca da yememiş içmemiş tüm mesaisini peri gibi bir kız yapmaya harcamış. kızın adı sude, kendisi asude bir bahar ülkesi gibi. elinde gördüğüm güvender kitabından ve akşamüstü eve gelişinden yola çıktım, şerlok holms tavrıyla ayrıntı falan topladım, dershane öğrencisi.. neticede çiçeği burnunda üniversite öğrencisiyim ve kayıt için onlarda bir gece kalmam gerekecek. cereyan alıp verme durumu hasıl olabilir, ayık olmam lazım. iki prensibim var, hint temalı konularda konuşmıycam, tuvalete gitmiycem..

ama o gece tüm prensiplerimi yıkan bir şey oldu, sıkıştım.

tuvalete girdiğimde yaşadığım stresi çok az sınavda yaşamışımdır. sınavda stres düzeyi artınca kalemimle oynar, evirir çevirir sakinleşirdim. tuvalette ise bu görev taharet hortumunun olmuştu. zaten evdeki klozette de ne kadar şampuan varsa üzerini okuyarak vakit geçiren biriyim. hepsinde alkol var, gusül abdesti aldıktan sonra sürmeyin abdesti bozabilir.

***

sude, ev perisi, 17 yaşında. gece tıklatmadan tuvalet kapısı açmak gibi bir yeteneği var. ve o gece tuvalette beni hortumu kalem gibi çevirirken gördü. alelacele kapıyı kapattığında hortumla baş başa kaldık. muhtemelen o gece sude yeni ufuklar edinmiştir. zaten sonradan öğrendiğime göre psikoloji okuyormuş, sağlığı iyi.

akif amca, selam akif amca, babamın da selamı var.

akif amcanın eşi, sana da selam teyze, börekler çok güzeldi.

taharet hortumu, görüşmüyoruz.

mujdeci, bir daha misafirlite sıçarsam ağzıma sıçayım diye yeminler etti.