bugün

turk olmayi onemsememeyi marifet sanan zihniyet

"
Küçük kardeş büyük kardeşini bilmezdi, oğlu babasını bilmezdi. Öyle kazanılmış, düzene sokulmuş ilimiz, töremiz vardı. Türk, Oğuz beyleri, milleti, işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini töreni kim bozabilecekti? Türk milleti, vazgeç, pişman ol! Disiplinsizliğinden dolayı, beslemiş olan bilgili kağanınla, hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hatâ ettin, kötü hâle soktun. Silahlı nereden gelip dağıtarak gönderdi? Mızraklı nereden gelerek sürüp gönderdi ? ...
.
Çin milletinin sözü tatlı, hediyesi yumuşak imiş, Çin milleti tatlı sözü, yumuşak kumaşıyla Türk milletini kendine yakınlaştırmış, kendine yakınlaşmayanı da öldürmüş. Pek çok Türk milleti bu tatlı sözlere ve yumuşak hediyelere kanarak öldünüz..."
.
Ey Türk, Oğuz Beyler, millet işitin! Yukarıda mavi gök çökmezse, aşağıda yağız yer delinmezse, senin ilini töreni kim bozabilir?...

Türk beyler Türk adını bıraktı, gelinlik kızların cariye, yiğit erkeklerin köle oldu...

Ey Türk! Düşün !"

bilge kağan'ın bu sözleri 13 asır önce idi. evet, yine türk kavminin egemen olduğu bir devlet vardı ama türkler'in dışında şimdi çin, rus, moğol hakimiyetinde yer yer yok olup giden türk haricindeki kavimlerden insanlar da yaşıyordu. ama "türk budun" diye seslenilen budun yani millet, sadece türkler değil göktürk devleti'nde yaşayan tüm kavimler için geçerlidir. yazıtlardaki "türk", şimdi bazılarımızın "türk milleti", bazılarımızın "türkiyeli" dediğimiz genel kapsamı açıklamaktadır.

ve yine evet, türkiye coğrafyasında kökeni farklı olan insanlar var. ama hani vardı ya, "hepimiz türküz, hepimiz türkiyeliyiz". işte bu "türk", o "türk"tür, "türkiyeli"dir. insanlık, ırktan elbette önce gelir. ama bilge kağan'ın bu öğütleri, tarihi okuyanlar bilir, o günkü emperyalizm sahibi çin'e karşı bir başkaldırıdır bir yerde. kendi benliğini hiçe saymak, yok olmaya götürür pek çok milleti.

türk, kürt, ermeni,laz, çerkez, alevi, sünni... herkes kendi değerine, tarihine, kültürüne, benliğine elbette ayrımcılık yapmadan, deyim yerindeyse "ötekileştirmeden" sahip çıkacaktır, çıkmalıdır. ama birleştiğimiz nokta, türk olmak, türkiyeli olmaktır. çünkü milletimiz, osmanlı'dan beri her unsuruyla şüphesiz bir aradadır.
fakat bu ülkenin ekmeğini yiyip, memuru olup, sonra da bu milletin unsuru olmaktan vazgeçip koskoca bir millete kafa tutan itlerin * ise sonu yazıtlarda açıkça yazmaktadır.

şimdi bu yazıda sırf bilge kağan'dan bahsettim diye "ırkçı" diyerek eksi oy veren, ayar vermeye çalışanlar olacaktır. "hayır" demeyin, muhakkak çıkıyor. her defasında anlatmaktan yoruldum ama görevimi de yaptım. bilge kağan, o yazıtlarla sadece bir türk hakanı olmakla kalmamış, yazılı bir eserle tüm insanlığı aydınlatmış, güçlü ve gerçek bir tarihçidir, aydındır. "pek çok millet" diyerek, devletindeki herkesi bir araya toplamış ve devletini, milletini güçlü kılmış bir önderdir.

yazıttan önemsediğim birkaç noktayı paylaştım burada; orhun yazıtları, henüz okumamış olanlara ya da tekrar okumak isteyenlere tavsiyemdir. günümüze de ışık tutan gerçek bir tarihi belgedir, faydalı bir yapıttır.