şehitlik kavramı

masum insanları kandırmanın en kolay yolu. tertemiz insanlar, köyünde, şehrinde, okulunda, işinde, ailesiyle yaşayan, 'halkın iradesi' adı altında ülkeyi yönetme yetkisine sahip bugünün ve dünün yöneticilerinin hataları yüzünden ve uluslararası örgütlerin çıkarları uğuruna canını veren güzel insanların kandırıldığı sembolik mertebe. herşeyden önce şunu söylemek lazım; bizim bugünlerde üzülerek andığımız şehitler dini şehitler değildir. milli şehitlik ise mesele; şekil olarak öyle gözükse de aslında öyle de değil çünkü mevcut iç savaş düzeni bir kısım dış güçlerin(bu lafı söylemekten nefret ediyorum aslında var oldukları ve kim oldukları herkes tarafından bilinmesine rağmen o kadar klişe oldu ki bu laf kimse iplemiyor artık) düzenlediği bir tiyatro.

şimdi akıllarımıza ve vicdanlarımıza sormamız gereken şu; bütün bunların, ölen kardeşlerimizin fedakarlığını bir gram bile azaltmıyor bunu biliyoruz, ancak kanın durması için ne yapıyoruz? kürlerin türkleri öldürmesi ya da türklerin kürtleri öldürmeye devam etmesi ile bunun bitmeyecek olduğunu artık öğrendik değil mi?

o zaman yapılacak şey şu; bu oyunun senaristlerini yok etmek, hayatlarımızdan onları atmak ve insanın insan olduğunu hatırlatacak, insanların köle olmadığı ideasını yaşatacak yeni bir sistem kurmak. bu kanı akıtanların TSK ya da PKK olduğunu söylemek, 1. dünya savaşının sebebinin avusturya-macaristan imparatorluğu'nun veliahtının bir sırp genç tarafından öldürülmesi olduğunu söylemek gibidir. bu kanı akıtan kapitalist emellerdir. bu kanı akıtan uyuşturucu ağıdır. bu kanı akıtan silah sanayisidir. bu konu akıtan iç savaşlardan nemalanan herkesin bildiği batılı örgütlerdir.

bernard shaw der ki; 'barışı yaratmak istiyorsanız, politikacıları ortadan kaldırın, halklar birbirleriyle anlaşır' .