the vampire diaries

az önce tüm sezonlarını bitirdiğim eğlencelik vampir dizisi.

--spoiler--
damon'un ölmek üzereyken elena'ya onu sevdiğini itiraf edip "keşke beni 1864 yılında tanısaydın o zaman severdin" dedi ya. bende ipler koptu, başladım ağlamaya. vampir olmadan önce acımasız değildi damon ve hatta dönüşüme kardeşi tarafından zorlandıktan sonra dahi acımasızca yapılan ölümlerde kardeşini durdurmaya çalışmıştı izlediğimiz flashbaglerde.

bir yanım senaristlere sövdürüyor bir yanım damon'a ağlıyor. ne bileyim bir garip oldum tüm bölümlerini tüm sahnelerini izleyip bu adam böyle ölmemeli dedim. feci koydu bana bir kadın uğruna 145 yıl boyunca onu sevdiğini sanmakla geçirdi adam ve tüm gerçeği öğrenmişti ketrin şırfıntısı stefanı sevmişti. lanetler yağdırdım. öff çok dertliyim be sözlük. lan ian yatacak yerin yok allahsız taa okyanusların ötesinden ağladım senin için. neyse ki kurtuldun.

damon ölmek üzereyken kardeşine duyduğu nefret için yanlış bir seçim yaptığını ve ona değer verdiğini itiraf etti. öbür tarafta ise diğer kardeş stefan damon için her şeyini feda etti. ulan ne kardeşlikler ne bağlar var be sözlük.

hayır bir mantık hatasını yakaladım aslında. çok zeki stefan panzerin aslında kurtadamın kanı olduğunu anlayamadı mı ki. ben tyler'in damon'ı ısırdığında direkmen ahanda bunu kanı panzehir dedim. haklı da çıktım açıkçası. niye gidip klaeus denilen katıksız ruruspu çocuğuna yalvardılar anlamadım.

bir de bu dizide pırlanta gibi bir vampirim var. caroline. yirim ben bunu. vampir olduktan sonra bi haller geldi buna. zeki hanım hanımcık anlayışlı dosthane sorumluluk sahibi biri oldu. umarım matt denilen o salağın arkasından bir daha koşmaz ve tylerla çıkmaya başlarsın.

evet yeni bölümlerde damon ile elena'nın yeni bir aşka yelken açacağını, stefan'ın ise yeni anakin olduğunu izleyip göreceğiz.
--spoiler--