bugün

çok muhabbet tez ayrılık getirir

yurtdışında yaşayan türkler için pek bir anlamı olmayan atasözü. türk atasözü de türk coğrafyasında geçer zaten.

bizim burada bir banka kuyruğu sırasında edindiğimiz yakınlığı yurtdışında ancak 3-5 yılda oluşturabilirsiniz ki zoraki elde edilen muhabbet de öyle pek ayrılığa sebebiyet verecek türden değildir. emin olun!
ben yurtdışında da bizim kültürün verdiği alışkanlıktan olsa gerek market - berber vb. gibi işyerlerinde bir iki muhabbet girişiminde bulundum ki hepsinin sonu da tam bir başarısızlık oldu. yabancılar ortalama 1.5 saniye süren yalandan bir gülücük atıyorlar, sonra kafalarını çevirip işlerine bakıyorlar. onların kültüründe insan ilişkileri böyle. ülkemizde turist olarak bulunanların o candan ve sempatik tavırlarını da sakın ölçü olarak almayın. o turist psikolojisinin verdiği doğal olmayan bir görüntüdür. aynı turist ile kendi memleketinde karşılaştığınızda o candanlığın bir anda kaf dağının ardına kaçtığını, yüzündeki o sempatikliğin aniden kaybolduğunu gözlerinizle görebilir ve çok şaşırabilirsiniz.

"merhaba abi" ya da "nasılsın teyze" cümlesinden sonra yaklaşık 15 dakikalık bir sohbete alışkın türk insanının yurtdışında kesinlikle yaşayamayacağını ben artık biliyorum. darısı bilmeyenlerin başına.

nihayetinde yurtdışında yaşamak için canatanları şöyle alıp dışarıda en az 1 yıl mecburi bir ikamete tabi tutmalıdır ki atıp tuttukları bu memleketin değerini anlasınlar. ülkelerinin, kendi kültürlerinin kıymetini yaşayarak öğrensinler. denizin içinde yaşayıp da denizden habersiz yaşayıp durmasınlar.