bugün

17 ağustos 1999

9 yaşındaydım... uykum hep ağır oldu hala da öyle. birden beni biri yatağımdan çekip çıkardı. gözlerimi güç bela açınca farkettim. o babamdı. evin kapısını zincirlemiştik. annem zincirle boğuşuyordu. güç bela açtı ve o an farkına vardım...

deprem oluyordu. üçüncü kattan aşağı inerken merdivenlerin şiddetle sallanışı... babamın bir yandan beni düşürmemek için sıkıca tutuşu ve yalpalayarak koşması.

güç bela indik aşağı. hemen herkesin toplandığı binalardan uzak boş alana. yere bıraktı babam beni. çıplaktı ayaklarım. toprağın altından birşey güm güm vuruyordu. ağlamaya başladım.

abim de ağlıyordu. o gün sadece tek kelime söyledim. "ölmek istemiyorum anne". ben ölmedim. binamız hasar almadı. ama gözlerimin önünde yıkılan binalar... toz bulutu... patlayan su boruları... hiç biri gözümün önünden gitmiyor...

kaybedilen insanlar unutulmuyor.

"insan cehenneme uyandığı bir 17 Ağustos gecesini nasıl unutur?" isyankarbumerang.

17.,08.2011

Unutmadık ,unutmayacağız...

Not: binlerce insanın altında kaldığı binaları yapanları salsın bu devlet. salsın... böyle ödüyorlar işte suçsuz yere ölenlerin hakkını. kaç sene geçti hala istanbulda bina hasar tespiti yapılacak.

yeni bir depremi yeni kayıpları ve yeni acıları kaldırır mı bu ülke?