çocuk oyunlarının sonraki nesillere aktarımı

saklambaç, körebe, yağ satarım bal satarım tarzı sokakta oynanan çocuk oyunlarının gelecek nesillere nasıl olup da hiç hata payı olmadan aktarıldığı konusundaki merak faktörünü ortaya seren düşünce.

türkiye'nin her ilinde ve her yöresinde -günümüzde dahi- bu oyunlar, çocuklar tarafından zevkle oynanmış ve oynanmaktadır (ve oynanacaktır da). lakin merak uyandıran husus, bu oyunların nasıl olup da sonraki nesillere de sağlıklı bir biçimde aktarıldığıdır. bu çocuklar büyüdüklerinde kendi çocuklarına, "bak yavrum, saklambaç şöyle bir oyundur, böyle böyle oynanır, kuralları şudur" mu demektedirler? sanmamakla beraber kimsenin bu şekilde bir öğretmenlik yaptığına da şahit olmamışımdır, şahit olan birinin olduğunu da sanmamaktayımdır. o halde bu küçük yavrucaklara vahiy mi inmektedir de bu oyunları yıllar geçse de ve farklı farklı yerlerde olsalar da aynı şekilde oynamaktadırlar?

not: bu yazı, gün içerisinde pencereden duyulan "yağ satarım bal satarım" sözlerinin akabinde beyinde oluşan düşünceler ışığında yazılmıştır.