bugün

turkiye de kavramlara takilma sorunsali

türkiye'nin yıllardan beri aşamadığı sorundur.
birbirinden değerli kişilerce ülkede barış adına bir konferans yapılır, söylenebilecekler, yapılması gerekenler tartışılır, günlerce konuşulur "kan akmaması" için neler yapabiliriz diye prof.lar, aydınlar, sivil toplum örgütleri kafa yorarlar ama üç beş provakatör çıkıp ülkeyi kurtarmak adına sözde kahramanlık yaparcasına "vay efendim bunlar teröriste gerilla dedi" diyerek önce taraflı medyada sonra halk arasında bir kışkırtma, memleket elden gidiyor diyerek insanları milliyetçilik kisvesi altında gaza getirme, vuralım, kıralım, yaşatmayalım... gibi küçük, alçaltıcı hareketlere başvuruyor. ulan adamlar orada günlerce barışı tartışıyor, insanlar ölmesin acaba ne yapabiliriz diye can güvenliğinin olmadığını bile bile konuşuyor ama tüm konferansta söylenenlerin, yapılması gerekenlerin ne olduğunu anlamadan, dinlemeden bir "kelimeye takılıp" ülke yararına bir adım bile atılmasını engeleyip farklı yönlere çekilmeye çalışılıyor.
yakın zamandan bir örnek verelim, sözlüğümüze de bulaşan "hepimiz" kavramı evet "hepimiz ermeniyiz" ya da "kürdüz" yerine göre de "türküz" ne var bunda, yani ben ermeniyim dediğim zaman din mi değiştirmiş oluyorum veya ben kürdüm dediğim zaman ülke mi bölünüyor ya da bu ülke için can verenlerin kemiklerini mi sızlatmış oluyorum onu bırakın bu ülkeyle hiç alakası olmayan biri için biz hepimiz eto'yuz bile diyebiliyoruz neden peki? çünkü ezilmiş bir insanın arkasında olduğumuzu göstermek için, ezilen, hor görülen kişi ya da topluma ne olursa olsun sahip çıkmak insanlık görevidir*. bugun sana yarın bana ama sen kalkıp "hep bana" dersen de olmaz işte asıl o zaman bu ülkeyi bölmeye çalışan sen olursun...
hele birde sözlükte "halkların kardeşliğini" tanımını yapmış arkadaşları gördümde açıkcası utandım... yani bu kavramı pkk ile özdeşleştiren mi dersin yok bu cümleyle ülkeyi bölmek istiyorlar mı dersin neler neler... içinde buram buram kardeşlik kokan bir kelimeyi ne hallere getirmişler ama şunu unutmamak lazım bu kavram evrenseldir ve almanya'da, bulgaristan'da veya türklerin yaşadığı herhangi bir ülkede bile sıklıkla söylenmektedir acaba onlarda mı pkk'li yoksa yaşadıkları ülkedeki halka, birlikte mutlu ve huzurlu yaşayabiliriz uyarısını mı yapıyorlar.
malum son olarak bu ülkede bir düşünce adamı ağzından çıkan "zehirli kan" kelimesiyle hem yargılandı hemde öldürüldü anlatmak istediklerinden farklı algılandı ya da algılanmak istendi...sonuçta birini daha kavramlar yüzünden kaybettik.
konunun dağıldığının farkındayım kısacası kelimelere takılmak yerine içindeki derin mahiyeti gerçekçi olarak anlamak, bilmek lazım ve yıllardır kavramlarla uyutulmaya çalışılmış bir toplumdan çıkıp geniş anlamda bazı şeyleri çözmek ve vurgulanmak istenen bu kavramları da kötü niyetle değil de tamamen insanlığa dayalı benimsemek ve uygulamak lazım. *