bugün
- uzay pornosunun adı ne olmalı18
- anın görüntüsü13
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz8
- cinlerin musallat olma sebepleri21
- hangi yazar hangi burç14
- gideon reid morgan jj25
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi8
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi22
- kur koruma ne demek14
- çağırılan yere gitmemek için bulunan bahaneler9
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması10
- kalp krizi8
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak11
- kuduz karantinası olan bölgeden 35 köpek almak9
- yalnguk oglu12
- herkesle iyi geçinmek11
- sokak köpekleri9
- magicovento25
- 25 yaşındaki kız 38 yaşındaki erkek ilişkisi15
- kız arkadaşı yüzünden kendini asan genç8
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması10
- özgür özel8
- lise mezuniyet törenleri10
- istanbul10
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması21
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu28
- su faturasının elektrik faturasını sollaması9
- sözlükten hatun kaldırmak19
- ali koç da bizim aziz yıldırım da bizim22
- gavsın 4 büyük meleğin özelliklerini taşıması13
- irem derici'nin erkek sevdası17
- akraba evliliği bir özgürlüktür19
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması16
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir15
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak16
- hiç yaşamadığın şeyi hatırlamak11
- ali koç12
- kadının kocasına ismi ile seslenmesi mekruhtur18
- ellerim bos gonlum hos9
- küresel ıkınmanın yahudi olması gerçeği14
- islam10
- meral akşener12
- bir insanın sizi sevmediğini nasıl anlarsınız12
- ctrlx ile adana sokaklarında gece vakti gezmek9
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle13
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği15
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı8
- saraca silsüpüroğlu14
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi26
- amerikan film klişeleri9
muhteşem yüzyıl" kimin fantezisi?
bizim tarih temalı tv ve sinema yapımlarımız neden hep suni solunumla yol almaya çalışıyorlar?
suni solunum diyorum çünkü tarih temalı bir yapımda gerçek soluklar tarihi bilgi ve belgelerden alınır.
fantezilerinizle hareket edemezsiniz tarihte. manipülasyon yapamazsınız.
islam ve osmanlı tarihi söz konusu olunca nedense oryantalist bakış açısı zirve yapıyor.
ilber ortaylı'nın bir cevabı geldi aklıma.
sanırım istanbul kanatlarımın altında filmiyle ilgili konuşuyordu. "ben sanatçıyım, tarihe uymak zorunda değilim falan diyorlar, ama saçmalamak zorunda hiç değilsiniz" demişti hoca.
kanuni sultan süleyman'ı anlatan "muhteşem yüzyıl"ın fragmanını defaatle izledim.
açık söylemek gerekirse muhteşem yüzyıl mı, erotik yüzyıl mı karar veremiyorsunuz.
harem ve kadın düşkünü bir süleyman profili çıkıyor karşınıza.
"sanat için sanat" yapıyorsanız bile, milletin ortak tarihi kimsenin dilediği gibi kullanacağı bir orta malı değil.
aşk-ı memnu'yla halid ziya'yı, yaprak dökümü'yle reşat nuri'yi taciz ettiniz.
tarihin gösterdiği süleyman'ın yerini, sizin fanteziniz 'erotik süleyman' alınca sanatsallık tavan mı yapacak? kuşkusuz hayır.
belki reyting tavan yapacak ama kim kaybedecek?
millet ve tarih.
kimse kanuni'yi putlaştırdığımı düşünmesin.
konu kanuni'yse hem pompalanan malzeme hem de hakiki malzeme ortada.
tarihçi olmak şart değil.
açar bakarsınız ismail hakkı uzunçarşılı'yı, i̇smail hami danişmend'in kronoloji'sini, yılmaz öztuna'yı, hammer'i...
bunların eserlerinden müneccimbaşı, aşıkpaşazade ve naima gibi üstatların o konudaki görüşlerine de ulaşabiliyorsunuz.
hangisinde "harem sevdalısı erotik bir süleyman" imajı varsa işte burada der koyarsınız ortaya.
hiçbirisinde "muhteşem yüzyıl'ın 'pompaladığı' süleyman yok.
son seferi zigetvar'da savaş meydanında ölen bir sultan var.
yılmaz öztuna'ya göre, öleceğini bile bile sefere çıkan, sarayda ölmekten korkan, er meydanında ölmeyi arzulayan bir süleyman.
bu son seferine hastalığı sebebiyle araba ve tahtırevanla götürülür ve sadece şehirleri geçerken ata biner sultan.
bizden önce batılılar'ın 'muhteşem süleyman' yaptığı ve sergilere konu ettiği bir simayı, reyting uğruna yerle bir etmenin özel bir amacı olmalı.
yapımla ilgili kritikler ve tarihçilerin isyanı da ortada.
devletlerin ve bireylerin istikbali mazinin kökleriyle beslenir.
geçmişinize dönüp bakacaksınız. ama adam gibi.
tarihin üzerine sanat faaliyeti inşa ederken bile ayaklarınız yere basacak.
yani dengeli olacaksınız hitap ettiğiniz millete karşı. çünkü o milletin tarihini ekranda resmedeceksiniz.
kitaplar, ekranlar kadar yoğun ulaşamıyor milletin dimağına.
tarihi bir şahsiyete ve tarihe iftira etmemeli.
şahsına ve kalemine saygı duyduğum ahmet altan, kanuni ile i̇brahim paşa arasındaki yakınlığa öyle bir kimlik biçti ki şaşırdım doğrusu.
muhafazakârlık ve dindarlık elbette farklı şeylerdir.
muhafazakârın neyi muhafaza ettiğidir önemli olan.
tarihçi değilim ama baba yadigârı sadrazam piri mehmet paşa'yı azledip yerine pargalı makbul i̇brahim paşa'yı sadrazam yapmasını, kanuni'nin hatalarından biri olarak gördüm hep.
müneccimbaşı, şehzadeliğinden beri arkadaşı olan pargalı ibrahim'in, kanuni süleyman'ın ayaklarını yıkadığı suyu içtiğini söylüyor.
müneccimbaşı ve ondan nakille ismail hami danişmend, bu dalkavukluğa (tabasbus) işaret ediyorlar.
kanuni'nin gençliğinde manisa valiliği yaparken ibrahim paşa'yı tanıdığı ve çok iyi dost oldukları bir gerçek.
tarihçiler ibrahim paşanın güzel sesinden ve güzel yüzünden de bahsederler.
kanuni'nin ibrahim paşayı teamüllere aykırı olarak hasodabaşılıktan sadrazamlığa terfi ettirdiğinden de.
ama başka bir şey yok. beraber yatıp kalkmışlar falan bunlar şehir efsanesi.
ahmet altan bu iddiasını nereye dayandırıyor bilmiyorum.
kadın düşkünlüğünün de çocuk sayısıyla ölçülebileceğini sanmıyorum. giacomo casanova'nın kaç çocuğu olduğunu bilen var mı?
gültekin avcı / bugün gazetesi .
bizim tarih temalı tv ve sinema yapımlarımız neden hep suni solunumla yol almaya çalışıyorlar?
suni solunum diyorum çünkü tarih temalı bir yapımda gerçek soluklar tarihi bilgi ve belgelerden alınır.
fantezilerinizle hareket edemezsiniz tarihte. manipülasyon yapamazsınız.
islam ve osmanlı tarihi söz konusu olunca nedense oryantalist bakış açısı zirve yapıyor.
ilber ortaylı'nın bir cevabı geldi aklıma.
sanırım istanbul kanatlarımın altında filmiyle ilgili konuşuyordu. "ben sanatçıyım, tarihe uymak zorunda değilim falan diyorlar, ama saçmalamak zorunda hiç değilsiniz" demişti hoca.
kanuni sultan süleyman'ı anlatan "muhteşem yüzyıl"ın fragmanını defaatle izledim.
açık söylemek gerekirse muhteşem yüzyıl mı, erotik yüzyıl mı karar veremiyorsunuz.
harem ve kadın düşkünü bir süleyman profili çıkıyor karşınıza.
"sanat için sanat" yapıyorsanız bile, milletin ortak tarihi kimsenin dilediği gibi kullanacağı bir orta malı değil.
aşk-ı memnu'yla halid ziya'yı, yaprak dökümü'yle reşat nuri'yi taciz ettiniz.
tarihin gösterdiği süleyman'ın yerini, sizin fanteziniz 'erotik süleyman' alınca sanatsallık tavan mı yapacak? kuşkusuz hayır.
belki reyting tavan yapacak ama kim kaybedecek?
millet ve tarih.
kimse kanuni'yi putlaştırdığımı düşünmesin.
konu kanuni'yse hem pompalanan malzeme hem de hakiki malzeme ortada.
tarihçi olmak şart değil.
açar bakarsınız ismail hakkı uzunçarşılı'yı, i̇smail hami danişmend'in kronoloji'sini, yılmaz öztuna'yı, hammer'i...
bunların eserlerinden müneccimbaşı, aşıkpaşazade ve naima gibi üstatların o konudaki görüşlerine de ulaşabiliyorsunuz.
hangisinde "harem sevdalısı erotik bir süleyman" imajı varsa işte burada der koyarsınız ortaya.
hiçbirisinde "muhteşem yüzyıl'ın 'pompaladığı' süleyman yok.
son seferi zigetvar'da savaş meydanında ölen bir sultan var.
yılmaz öztuna'ya göre, öleceğini bile bile sefere çıkan, sarayda ölmekten korkan, er meydanında ölmeyi arzulayan bir süleyman.
bu son seferine hastalığı sebebiyle araba ve tahtırevanla götürülür ve sadece şehirleri geçerken ata biner sultan.
bizden önce batılılar'ın 'muhteşem süleyman' yaptığı ve sergilere konu ettiği bir simayı, reyting uğruna yerle bir etmenin özel bir amacı olmalı.
yapımla ilgili kritikler ve tarihçilerin isyanı da ortada.
devletlerin ve bireylerin istikbali mazinin kökleriyle beslenir.
geçmişinize dönüp bakacaksınız. ama adam gibi.
tarihin üzerine sanat faaliyeti inşa ederken bile ayaklarınız yere basacak.
yani dengeli olacaksınız hitap ettiğiniz millete karşı. çünkü o milletin tarihini ekranda resmedeceksiniz.
kitaplar, ekranlar kadar yoğun ulaşamıyor milletin dimağına.
tarihi bir şahsiyete ve tarihe iftira etmemeli.
şahsına ve kalemine saygı duyduğum ahmet altan, kanuni ile i̇brahim paşa arasındaki yakınlığa öyle bir kimlik biçti ki şaşırdım doğrusu.
muhafazakârlık ve dindarlık elbette farklı şeylerdir.
muhafazakârın neyi muhafaza ettiğidir önemli olan.
tarihçi değilim ama baba yadigârı sadrazam piri mehmet paşa'yı azledip yerine pargalı makbul i̇brahim paşa'yı sadrazam yapmasını, kanuni'nin hatalarından biri olarak gördüm hep.
müneccimbaşı, şehzadeliğinden beri arkadaşı olan pargalı ibrahim'in, kanuni süleyman'ın ayaklarını yıkadığı suyu içtiğini söylüyor.
müneccimbaşı ve ondan nakille ismail hami danişmend, bu dalkavukluğa (tabasbus) işaret ediyorlar.
kanuni'nin gençliğinde manisa valiliği yaparken ibrahim paşa'yı tanıdığı ve çok iyi dost oldukları bir gerçek.
tarihçiler ibrahim paşanın güzel sesinden ve güzel yüzünden de bahsederler.
kanuni'nin ibrahim paşayı teamüllere aykırı olarak hasodabaşılıktan sadrazamlığa terfi ettirdiğinden de.
ama başka bir şey yok. beraber yatıp kalkmışlar falan bunlar şehir efsanesi.
ahmet altan bu iddiasını nereye dayandırıyor bilmiyorum.
kadın düşkünlüğünün de çocuk sayısıyla ölçülebileceğini sanmıyorum. giacomo casanova'nın kaç çocuğu olduğunu bilen var mı?
gültekin avcı / bugün gazetesi .
güncel Önemli Başlıklar