bugün
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz23
- mauro icardi8
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması16
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı93
- fenerbahçe11
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur9
- manitayla yapılacaklar15
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması24
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- mert hakan yandaş20
- erkolar kapatılsın13
- icardi190515
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği8
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz12
- arda güler15
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur32
- türklerden adam çıkmaması9
- dokunmaya kıyamadan sevmek15
- anın görüntüsü22
- alex de souza12
- karıya kıza doymuş erkek25
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi17
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı10
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası17
- bik bik'in cinsiyeti14
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor11
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz12
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur9
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi9
- gulmekicinyaratilmis8
- travestilerin genelde kürt olması14
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz19
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek19
- çok üzgünüm sözlük8
- aşık olmadan sevişmek9
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- nervio8
- türklerin çok kolay devlet kurması9
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi14
- insan olmaya ceyrek kala13
- etine dolgun kız8
- fatih terim9
- taktik verin15
- gecenin şarkısı10
- icardi1905 adamdır12
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- risale i nur21
muhteşem yüzyıl" kimin fantezisi?
bizim tarih temalı tv ve sinema yapımlarımız neden hep suni solunumla yol almaya çalışıyorlar?
suni solunum diyorum çünkü tarih temalı bir yapımda gerçek soluklar tarihi bilgi ve belgelerden alınır.
fantezilerinizle hareket edemezsiniz tarihte. manipülasyon yapamazsınız.
islam ve osmanlı tarihi söz konusu olunca nedense oryantalist bakış açısı zirve yapıyor.
ilber ortaylı'nın bir cevabı geldi aklıma.
sanırım istanbul kanatlarımın altında filmiyle ilgili konuşuyordu. "ben sanatçıyım, tarihe uymak zorunda değilim falan diyorlar, ama saçmalamak zorunda hiç değilsiniz" demişti hoca.
kanuni sultan süleyman'ı anlatan "muhteşem yüzyıl"ın fragmanını defaatle izledim.
açık söylemek gerekirse muhteşem yüzyıl mı, erotik yüzyıl mı karar veremiyorsunuz.
harem ve kadın düşkünü bir süleyman profili çıkıyor karşınıza.
"sanat için sanat" yapıyorsanız bile, milletin ortak tarihi kimsenin dilediği gibi kullanacağı bir orta malı değil.
aşk-ı memnu'yla halid ziya'yı, yaprak dökümü'yle reşat nuri'yi taciz ettiniz.
tarihin gösterdiği süleyman'ın yerini, sizin fanteziniz 'erotik süleyman' alınca sanatsallık tavan mı yapacak? kuşkusuz hayır.
belki reyting tavan yapacak ama kim kaybedecek?
millet ve tarih.
kimse kanuni'yi putlaştırdığımı düşünmesin.
konu kanuni'yse hem pompalanan malzeme hem de hakiki malzeme ortada.
tarihçi olmak şart değil.
açar bakarsınız ismail hakkı uzunçarşılı'yı, i̇smail hami danişmend'in kronoloji'sini, yılmaz öztuna'yı, hammer'i...
bunların eserlerinden müneccimbaşı, aşıkpaşazade ve naima gibi üstatların o konudaki görüşlerine de ulaşabiliyorsunuz.
hangisinde "harem sevdalısı erotik bir süleyman" imajı varsa işte burada der koyarsınız ortaya.
hiçbirisinde "muhteşem yüzyıl'ın 'pompaladığı' süleyman yok.
son seferi zigetvar'da savaş meydanında ölen bir sultan var.
yılmaz öztuna'ya göre, öleceğini bile bile sefere çıkan, sarayda ölmekten korkan, er meydanında ölmeyi arzulayan bir süleyman.
bu son seferine hastalığı sebebiyle araba ve tahtırevanla götürülür ve sadece şehirleri geçerken ata biner sultan.
bizden önce batılılar'ın 'muhteşem süleyman' yaptığı ve sergilere konu ettiği bir simayı, reyting uğruna yerle bir etmenin özel bir amacı olmalı.
yapımla ilgili kritikler ve tarihçilerin isyanı da ortada.
devletlerin ve bireylerin istikbali mazinin kökleriyle beslenir.
geçmişinize dönüp bakacaksınız. ama adam gibi.
tarihin üzerine sanat faaliyeti inşa ederken bile ayaklarınız yere basacak.
yani dengeli olacaksınız hitap ettiğiniz millete karşı. çünkü o milletin tarihini ekranda resmedeceksiniz.
kitaplar, ekranlar kadar yoğun ulaşamıyor milletin dimağına.
tarihi bir şahsiyete ve tarihe iftira etmemeli.
şahsına ve kalemine saygı duyduğum ahmet altan, kanuni ile i̇brahim paşa arasındaki yakınlığa öyle bir kimlik biçti ki şaşırdım doğrusu.
muhafazakârlık ve dindarlık elbette farklı şeylerdir.
muhafazakârın neyi muhafaza ettiğidir önemli olan.
tarihçi değilim ama baba yadigârı sadrazam piri mehmet paşa'yı azledip yerine pargalı makbul i̇brahim paşa'yı sadrazam yapmasını, kanuni'nin hatalarından biri olarak gördüm hep.
müneccimbaşı, şehzadeliğinden beri arkadaşı olan pargalı ibrahim'in, kanuni süleyman'ın ayaklarını yıkadığı suyu içtiğini söylüyor.
müneccimbaşı ve ondan nakille ismail hami danişmend, bu dalkavukluğa (tabasbus) işaret ediyorlar.
kanuni'nin gençliğinde manisa valiliği yaparken ibrahim paşa'yı tanıdığı ve çok iyi dost oldukları bir gerçek.
tarihçiler ibrahim paşanın güzel sesinden ve güzel yüzünden de bahsederler.
kanuni'nin ibrahim paşayı teamüllere aykırı olarak hasodabaşılıktan sadrazamlığa terfi ettirdiğinden de.
ama başka bir şey yok. beraber yatıp kalkmışlar falan bunlar şehir efsanesi.
ahmet altan bu iddiasını nereye dayandırıyor bilmiyorum.
kadın düşkünlüğünün de çocuk sayısıyla ölçülebileceğini sanmıyorum. giacomo casanova'nın kaç çocuğu olduğunu bilen var mı?
gültekin avcı / bugün gazetesi .
bizim tarih temalı tv ve sinema yapımlarımız neden hep suni solunumla yol almaya çalışıyorlar?
suni solunum diyorum çünkü tarih temalı bir yapımda gerçek soluklar tarihi bilgi ve belgelerden alınır.
fantezilerinizle hareket edemezsiniz tarihte. manipülasyon yapamazsınız.
islam ve osmanlı tarihi söz konusu olunca nedense oryantalist bakış açısı zirve yapıyor.
ilber ortaylı'nın bir cevabı geldi aklıma.
sanırım istanbul kanatlarımın altında filmiyle ilgili konuşuyordu. "ben sanatçıyım, tarihe uymak zorunda değilim falan diyorlar, ama saçmalamak zorunda hiç değilsiniz" demişti hoca.
kanuni sultan süleyman'ı anlatan "muhteşem yüzyıl"ın fragmanını defaatle izledim.
açık söylemek gerekirse muhteşem yüzyıl mı, erotik yüzyıl mı karar veremiyorsunuz.
harem ve kadın düşkünü bir süleyman profili çıkıyor karşınıza.
"sanat için sanat" yapıyorsanız bile, milletin ortak tarihi kimsenin dilediği gibi kullanacağı bir orta malı değil.
aşk-ı memnu'yla halid ziya'yı, yaprak dökümü'yle reşat nuri'yi taciz ettiniz.
tarihin gösterdiği süleyman'ın yerini, sizin fanteziniz 'erotik süleyman' alınca sanatsallık tavan mı yapacak? kuşkusuz hayır.
belki reyting tavan yapacak ama kim kaybedecek?
millet ve tarih.
kimse kanuni'yi putlaştırdığımı düşünmesin.
konu kanuni'yse hem pompalanan malzeme hem de hakiki malzeme ortada.
tarihçi olmak şart değil.
açar bakarsınız ismail hakkı uzunçarşılı'yı, i̇smail hami danişmend'in kronoloji'sini, yılmaz öztuna'yı, hammer'i...
bunların eserlerinden müneccimbaşı, aşıkpaşazade ve naima gibi üstatların o konudaki görüşlerine de ulaşabiliyorsunuz.
hangisinde "harem sevdalısı erotik bir süleyman" imajı varsa işte burada der koyarsınız ortaya.
hiçbirisinde "muhteşem yüzyıl'ın 'pompaladığı' süleyman yok.
son seferi zigetvar'da savaş meydanında ölen bir sultan var.
yılmaz öztuna'ya göre, öleceğini bile bile sefere çıkan, sarayda ölmekten korkan, er meydanında ölmeyi arzulayan bir süleyman.
bu son seferine hastalığı sebebiyle araba ve tahtırevanla götürülür ve sadece şehirleri geçerken ata biner sultan.
bizden önce batılılar'ın 'muhteşem süleyman' yaptığı ve sergilere konu ettiği bir simayı, reyting uğruna yerle bir etmenin özel bir amacı olmalı.
yapımla ilgili kritikler ve tarihçilerin isyanı da ortada.
devletlerin ve bireylerin istikbali mazinin kökleriyle beslenir.
geçmişinize dönüp bakacaksınız. ama adam gibi.
tarihin üzerine sanat faaliyeti inşa ederken bile ayaklarınız yere basacak.
yani dengeli olacaksınız hitap ettiğiniz millete karşı. çünkü o milletin tarihini ekranda resmedeceksiniz.
kitaplar, ekranlar kadar yoğun ulaşamıyor milletin dimağına.
tarihi bir şahsiyete ve tarihe iftira etmemeli.
şahsına ve kalemine saygı duyduğum ahmet altan, kanuni ile i̇brahim paşa arasındaki yakınlığa öyle bir kimlik biçti ki şaşırdım doğrusu.
muhafazakârlık ve dindarlık elbette farklı şeylerdir.
muhafazakârın neyi muhafaza ettiğidir önemli olan.
tarihçi değilim ama baba yadigârı sadrazam piri mehmet paşa'yı azledip yerine pargalı makbul i̇brahim paşa'yı sadrazam yapmasını, kanuni'nin hatalarından biri olarak gördüm hep.
müneccimbaşı, şehzadeliğinden beri arkadaşı olan pargalı ibrahim'in, kanuni süleyman'ın ayaklarını yıkadığı suyu içtiğini söylüyor.
müneccimbaşı ve ondan nakille ismail hami danişmend, bu dalkavukluğa (tabasbus) işaret ediyorlar.
kanuni'nin gençliğinde manisa valiliği yaparken ibrahim paşa'yı tanıdığı ve çok iyi dost oldukları bir gerçek.
tarihçiler ibrahim paşanın güzel sesinden ve güzel yüzünden de bahsederler.
kanuni'nin ibrahim paşayı teamüllere aykırı olarak hasodabaşılıktan sadrazamlığa terfi ettirdiğinden de.
ama başka bir şey yok. beraber yatıp kalkmışlar falan bunlar şehir efsanesi.
ahmet altan bu iddiasını nereye dayandırıyor bilmiyorum.
kadın düşkünlüğünün de çocuk sayısıyla ölçülebileceğini sanmıyorum. giacomo casanova'nın kaç çocuğu olduğunu bilen var mı?
gültekin avcı / bugün gazetesi .
güncel Önemli Başlıklar