medium

çoğu insan için ' diziler yıldızı sönmüş oyuncuların boy gösterdiği ayrıntılar ' dır. bu fikre asla inanmadım. mesela colin farrell, david caruso' nun horatio cainesine aynı ruhu katamaz. al pacino, mark harmon' un jethro leroy gibbsine aynı karizmayı veremez. sinema ve dizi çok farklı iki unsurdur.
medium için paragraflarca yazmak isterdim. ama vedalar hep zor oluyor. suçluları yakalama iştahına hayran olduğum allison, geceyarısı uykudan sıçrayarak uyanmalarına alışmış, ona iyi günde kötü günde destek olmuş eşi joe, çok bilmiş ariel, tosuncuk bridgitte, ufaklık marie, savcı devalos, karizmatik polis lee... hepsi kah televizyonda, kah monitörde evime geldi. asla yakalanmayacağını düşünen psikopat bir seri katilin canına okurken, akıllı olduğunu ve suçtan yırtabileceğini sanan suçluların kelepçelenmesine katkıda bulunurken izledik allison' u, hep sevdik.
patricia arquette' ye aşık olmak için çok fazla sebeple karşılaştım. bunlardan en önemlisiyse medium oldu. asla boşa geçmeyen 40 dakikalarım için kendi adıma teşekkürü borç bilirim. inşallah son yıllarda behzat ç haricinde gözle görülür bir dizi tutturamamış sevgili senaristlerimiz de, artık iyice bezdiren aşk ve mafya temalarını terk eder, bu dizide olduğu gibi daha renkli fikirler bulurlar. ben birbirini tekrar eden bu kadar yapım yerine eski ve yeni amerikan dizilerini izlemeye devam edeceğim. kabul etsen de etmesen de adamlar yapıyor.