bugün

bira

alıntıdır...

nedir?

türk standartları enstitüsü tarafından hazırlanan standartta biranın tanımı şu şekilde yapılmıştır:

“ bira, malt ve diğer ekstrakt verici maddelerin öğütülüp sıcak su ile belirli metotlara göre işlenmesiyle elde edilen şıranın, şerbetçi otu ile kaynatılması ve soğutulmasından sonra bira mayası ile fermente edilmiş, dinlendirilmiş ve pastörize edilmiş, içinde çözünmüş halde co2 bulunan alkollü veya alkolsüz bir içecektir.” arpanın dışında seyrek olarak mısır, çavdar, yulaf, buğday, ve pirinç de kullanılır.

biranın tarihi

fırat nehri kıyılarında bulunan ve şimdi londra’da “british museum’da muhafaza edilen “blue monument “ (mavi anıt taş) üzerinde eski yazılı bir belgeyle kesinlik kazanmıştır. babil krallarının, tanrıya yakardıkları dinsel törenlerde bira içtikleri ve halkı da bira içmeye teşvik ettikleri, bilinen gerçekler arasındadır. bira, mezopotamya’dan mısır’a, mısır’dan yunanistan’a ve oradan da roma’ya geçerek tüm dünyaya yayılmıştır. her topluluk kendine göre bira imalatı yapmaktaydı. ilk defa doğru bira 1516 senesinde almanya’da çıkarılan rheinheitsgebot (alman saf bira kanunu) ile tarif edildi. bu kanun biranın sadece 3 temel gıda maddesinden üretilebileceğini yasallaştırdı: arpa, şerbetçi otu ve su. ancak bira yapımı için ihtiyaç duyulan mayanın atmosferde serbest dolaşan bakteriler tarafından temin edildiği o tarihlerde kimse tarafından bilinmiyordu. maya bu nedenle zaman içinde dördüncü temel madde olarak kabul edildi. biranın zaman içindeki seyrine bakacak olursak; dünyada ilk bira sümerler tarafından m.ö 6000 yılları arasında üretildiği tarihi bulgularla ispatlanmıştır. mezopotamya’da ve anadolu’da bu yıllarda arpa fermantasyonu yapılmaktadır. tahılın ilk olarak nasıl yiyecek halinden içecek haline geldiğini henüz kesinleşmemiştir. ancak tarımla birlikte insanların elde ettiği ilk ürünü bira yaparak bir yiyeceği besleyici bir içecek haline getirip bir nevi sıvı ekmek yapma isteği daha öne çıkan bir görüştür. özellikle yolculuğa çıkacak olanlar yanlarına besleyici ilkel biraları almaktaydılar.
bira kelimesi nerden gelir?
bira kelimesinin etimolojik kökeninin ibranice olduğu söylenmektedir. ibraniler, biranın esas maddesi olan arpa tohumunun ibranicede “bre” kökünden geldiğini ileri sürürler. latince’de ise “bibere” sözü içmek anlamına gelir. bir başka görüş de sakson dilinde arpa sözünün karşılığının “bere” olduğudur.

biranın genel özellikleri

— mayalandırılarak üretilir.
— alkol miktarı %3-6 arasında fakat yüksek alkollü biralarda bu oran %8-12’lere varabilir.
— ana maddeleri arpa maltı, şerbetçiotu, su ve bira mayasıdır.
— karbondioksit içerir.
— soğuk içilir.
— bira berrak olmalı, kendisine has tat ve kokuyu taşımalıdır. birada kalite yönünden berraklık, renk, tat ve koku büyük önem taşır.
biranın birleşiminde yer alan maddeler
— su %90-92
— alkol %3-6
— ekstrat %4-5
— karbondioksit %0,35-0,45
(ekstrat: çeşitli katkı maddelerinin bira içerisinde çözünmüş şekilde bulunmasıdır.)

biranın üretim aşamaları

ilk zamanlarda arpanın önce kapalı kaplarda toprağa gömülüp çimlendirilmesi, daha sonra taş dibeklerde öğütülerek suyla karıştırılıp açık havada mayalandırılması ile üretilen biranın yapımı günümüzde teknolojik gelişmelerle beraber modern ve hijyenik bir üretim metodu halini almıştır. bira yapımında 5 temel aşamadan bahsetmek mümkün. bu aşamalar;

1. malt yapımı

malt yapımında kullanılacak arpaların öncelikle temizlenmeleri gerekmektedir. arpanın içerisinde bulunan tüm malzemeler ayrıldıktan sonra 2.5 mm eleklerden geçirilerek 1. sınıf arpa elde edilir. temizlenen arpalar ıslatılarak bir başka deyişle ortalama 10-120 sıcaklığında su içine bırakılarak yumuşatılır. böylece arpanın içinde bulunan %10 seviyesindeki nem oranı %45’e kadar çıkarılmış olur ve ¼ oranında büyürler. eğer, açık renkli bir malt elde edilecekse 55-75 saat, koyu renkli malt elde edilecekse 90-110 saat ıslatma devam eder. bu işlemlerden geçen arpalar steril bir ortamda 14-180 sıcaklıkta 5 ile 5,5 gün çimlendirilmeye alınır. çimlenme esnasında arpa tanelerindeki nişasta ve diğer karbonhidratlar şekere dönüşür. bu işlem sonucunda elde edilen ve parmaklar arasında rahatça ezilebilen ürüne “yeşil malt” denir. yeşil malt arpanın daha fazla çimlenmesini önlemek ve yapılacak biranın türüne göre malta karakteristik bir tat ve koku vermek için kavurma – kurutma işlemine tabi tutulur. bu işlem “kiln” adı verilen fırınlarda gerçekleşir. bu fırınlarda sıcaklık 500 c’den başlayarak 900 c’ye kadar çıkar. böylece %45’ler seviyesinde bulunan nem oranı %1,5-%4 oranlarına kadar iner. açık renkli biralarda, yeşil malt fırınlarda daha 24 saat süre ile tutulur. koyu renkli bira elde edilmek isteniyorsa bu süre 48 saate kadar çıkabilir. tüm bu uygulamalar neticesinde artık “malt” elde edilmiş olur. biranın kalitesi için malt çok önemlidir. bira üreticilerinin çoğu ana fabrikaları dışında maltı ayrı bir fabrikada üretip kullanıncaya kadar silolarda depolamaktadırlar. bundan başka işi sadece malt üretip satmak olan işletmeler hayli çoktur. bira üreticileri piyasadan değişik maltlar alarak bunları harmanlayıp kendilerine has tatlar elde eder.

2. mayşeleme

mayşeleme başlamadan önce maltın çimlenmeden dolayı oluşan filizleri kırılır. hazır olarak getirilen maltlarda bu işlem zaten yapılmıştır. daha sonra mayşeleme için ilk basamak olan maltın değirmende öğütülmesine geçilir. malt kabaca un haline getirilerek arpanın kabuğundan dışarı çıkması sağlanır. bu işlemde bazı üreticiler özel tatlar elde etmek için mısır, pirinç gibi katkı malzemeleri de kullanırlar. bu katkı malzemeleri ayrı bir değirmende öğütülür. bir önemli nokta öğütme mayşelemeye geçmeden 12 saat önce yapılmalıdır. malt un haline getirildikten sonra bir kazanda sıcak su ile seyreltilir ve sulandırılır. bu işleme “ön mayşeleme”denir. malt ile suyun karışmasından oluşan sıvıya ise mayşe (mash) adı verilir. pirinç kullanılacak ise malt ile ayrı kazanlarda mayşeleme işlemine tabii tutulur ve yarım saat sonra maltın üzerine ilave edilir. malt için başlangıç sıcaklığı 350 c iken kademeli olarak yükseltilen ısı 800 c kadar ulaşır. ancak hiçbir zaman kaynatma olmaz. bu işlem 2,5 – 3 saat sürer. böylece maltın sahip olduğu şeker, nişasta aroma ve tadlar suyun içine karışır. mayşeleme işlemi bittikten sonra elde edilen ürün tabanı süzgeç olan kazanlarda süzülerek şıra ve malt küspesi birbirinden ayrılır. sonuçta mayşeleme ile ortaya bira yapımı için gerekli olan sıvı elde edilmiş olur.

3. kaynatma

mayşenin süzülmesi ile elde edilen malt şırası kaynatılmak üzere “ketlle” veya “copper” adı da verilen büyük kaynatma kazanlarına alınır. kaynatma işlemi sırasında biraya şerbetçiotu da ilave edilir. şerbetçi otu maya otu olarak da bilinir. kendirginler (cannabaceae) familyasından, tırmanıcı bir bitkidir. anayurdu avrasya ve kuzey amerika’dır. türkiye’de sadece bilecik ilinde yetiştirilir yaklaşık 7.5 metreye kadar uzayabilen sarılıcı gövdeleri yapraklarla birlikte kışın ölür, ertesi yıl yerine yeni gövdeler sürer. asma yapraklarını andıran, genellikle parçalı yaprakları uzun saplı ve dişli kenarlıdır. şerbetçi otunun dişi çiçekleri bira yapımında kullanılır. bu nedenle yalnızca dişi çiçekli bitkilerin tarımı yapılır. ancak bu aşamada şerbetçi otunun kaynayan şıraya ne zaman ilave edileceği üreticiden üreticiye faklılık göstermektedir. genellikle kaynatma ile şıranın üzerinde ince bir tortu oluşmaktadır ve bu tortu oluştuğunda da şerbetçi otu ilave edilmektedir. şıraya eklenecek şerbetçi otu miktarı ise üretilecek biranın miktarına göre 10 litrede 20 – 70 gram arasında değişir. kaynatma işleminin süresi ise 2,5 saati bulabilir. şerbetçi otu biraya kendisine has acılığının şıraya geçmesini sağlar. ayrıca şırada bulunabilecek olası mikroorganizmaları yok ederek şırayı sterilize eder. şıradaki proteinleri çökeltip şıranın süzülmesini kolaylaştırır. kaynatma işlemi sonunda şıranın içinde proteinlerin oluşturduğu tortuları ve şerbetçi otunu almak üzere şıra süzülür. kaynatma sonunda şerbetçi otunun şıradan hemen ayrılması gerekir; aksi halde şerbetçi otu şıraya hoş olmayan bir tat verir. süzülen şıranın mayalandırma tankına alınmadan önce, enzimlerin çalışabileceği uygun ortam haline getirilmesi gerekir. bu nedenle de şıra soğutulur. üst mayalandırma yoluyla üretilecek biralarda, şıra 14 -16 c0’ye, alt fermantasyon yoluyla üretilen biralarda ise şıra 5 – 6 c0’ye kadar soğutulmalıdır. soğutma işleminin kapalı kaplar içinde yapılması, şıranın mikroorganizmaların etkilerinden korunabilmesi açısından önemlidir. bu aşamadan sonra ise elde edilen sıvı mayalandırma tanklarına alınarak mayalandırmaya bırakılır.

4. mayalandırma

mayşenin şerbetçi otu ile kaynatılması sonucu elde edilen şıra içerisinde bulunan şekerin alkole dönüşmesi gerekir. bu dönüşümü sağlamak için de sözü edilen sıvının mayalandırma işlemine tabi tutulması gerekir. bu nedenle şıra istenen dereceye soğutulduktan sonra mayalandırma kabına alınır ve maya ilave edilerek mayalandırmaya bırakılır. bira mayası her 10 dakikada bir kendisini yeniden üreten, bir tip tek hücreli mikroskobik mantardır. mayalandırma iki şekilde olur:

4.1 üst mayalandırma yöntemi
üst mayalandırma yöntemi ingiliz ale tipi biraların üretiminde kullanılan mayalandırma yöntemidir. üst mayalandırma yöntemi ile üretilen ingiliz ale tipi biralarda, maya şıranın üzerinde birikmekte ve faaliyetini bu şekilde sürdürmekte, alkole dönüşüm bu şekilde tamamlanır. mayalandırma işlemi 15 – 20 c0’de 1 hafta kadar sürmektedir. mayalandırma süreci sonunda maya şıranın üzerinde birikmiş durumdadır ve buradan alınarak şıradan ayrılır. bazı ale türü biralar ikinci bir mayalandırma işlemine daha tabi tutulur. bu üreticiden üreticiye değişen bir tercihtir. ale tipi biralar daha koyu renkli ve daha ağır yapılı biralardır. renk tonları açık kızıldan, siyaha kadar değişebilir.

4.2 alt mayalandırma yöntemi
alt mayalandırma yöntemi ise ilk olarak 1842 yılında şimdiki çek cumhuriyeti sınırlarında bulunan pilsen kasabasında uygulanmıştır. alt mayalandırma alman lager tipi biraların üretiminde kullanılan yöntemdir. alt mayalandırma yoluyla
üretilen lager tipi biralarda ise, maya şıranın dibine çökmektedir ve şekerin alkole dönüşmesi alttan yukarıya doğru olmaktadır. ayrıca mayalandırma süreci suni olarak yavaşlatılmaktadır. yavaşlatma ise şıranın soğutularak ısısının düşürülmesi yoluyla yapılmaktadır. lager tipi biralarda mayalandırma işleminde uygulanan ısı dereceleri 8–12 c arasındadır. mayalandırma 10 – 15 gün arasında sürebilir. alt mayalandırma yoluyla üretilen biralar daha açık renkli ve daha duru olur.

5. dinlendirme

ale ve lager tipi biralarda mayalandırma sonrası elde edilen taze bira bir süre dinlendirilir. dinlendirme ağır ve yavaş olmalıdır. bu da ancak düşük ısı derecelerinde temin edilir bu nedenle taze biraların dinlendirileceği dinlendirme mahzenlerinde sıcaklık 0–2 c arasında tutulmalıdır. dinlendirme süresi ise biranın üretim yöntemine göre değişebilir. lager tipi biralarda bu süre 1 ile 3 ay arasındadır. ale tipi biralarda ise süre daha kısa tutulur. bu süre içinde taze bira berraklaşır, tadı hoşa gider bir hal alır.

6. dolum ve pastörizasyon

dinlendirilen bira süzülerek berraklaşır ve karbondioksit gazı ile birlikte şişelere, kutulara ya da fıçılara doldurulur. şişelenen biralar pastörize edilerek piyasaya sunulur. fıçılardaki biralar özel makinelere takılarak sifon bira olarak satılır. şişe veya tenekedeki biralar ise 30 ila 50 cl. ambalajlarda satılır. dolum öncesi fıçı veya şişeler iyice temizlenir ve içine gaz basıncı verilir. bira dolmaya başlayınca gaz şişeden çıkmaya başlar. ancak bira tam olarak şişe ağzına kadar doldurulmaz ve şişenin içerisinde biranın üzerinde karbondioksit gazı kalır. bu gaz biranın bozulmasını önler ve uzun süre dayanmasını sağlar. bu işleme “izobaromatik doldurma” denir. pastörize etme bira içinde çürüme ve bozulmaya neden olan bakterilerin yok edilmesi için uygulanır. pastörizasyon biraya özgü canlılığın bir kısmını yok etmesine rağmen; biranın dayanma süresini uzattığı için tercih edilir. şişelenen bira 18 dakika içinde 60 c’ye kadar ısıtılır ve daha sonra yavaşça soğutularak içindeki mikroorganizmaların ölmesini sağlanır.
özetlersek;
— malt ilavesi,
— maltın kaynatılması ve püre haline getirilmesi şıra elde edilmesi,
— ekstra maddeler ilavesi ile şıranın kaynatılması. (şerbetçi otu gibi),
— mayanın filtre edilmesi,
— dinlendirme,
— dolum ve pastörizasyon.

bira çeşitleri

bira çeşitlerinden söz edebilmek için biraları birtakım ölçütleri dikkate alarak sınıflandırmak gerekir. bu konuda çoğunlukla biranın alkol içeriği, mayalandırma yöntemi, rengi, ambalajlandırılması gibi ölçütler kullanılır.

1. mayalanma yöntemine göre

biralar mayalanma yöntemlerine göre ikiye ayrılır. mayalanma biraya iki farklı renk katmaktadır. ale biraların rengi koyu kahverengi ve siyaha yakın iken, lager tipi biralar ise açık sarıdır.

1.1 ale bira (üst mayalama)
‘‘ale’’ler sıcak ortamda üst fermantasyon yöntemi ile mayalanır. ingiliz pub geleneğinin temeli olan koyu renkli, yoğun köpüklü ve zengin lezzetli biralar olan “ale” biralar lager biraya oranla fermantasyon, renk, köpük, tat, yani hemen her şeyi ile farklı bir üründür. ingiliz, iskoç ve irlanda biralarının çoğu üstten mayalanma ile elde edilen ale tipi biralardır. genel olarak 7-12 derecede servis edilir.
“ale”ler ayrıca kendi arasında çeşitli sınıflara ayrılır. bunlar;
· barley wine: şarap kadar yüksek alkollü bira, bu yüzden arpa şarabı denir.
· berliner weisse: berlin’in buğdaydan yapılan ünlü “beyaz” birasıdır.
· bitter: şerbetçi otu bol kullanıldığından tadı acımtırak olan biradır.
· belgian ale: belçika birasıdır.
· best bitter: şerbetçi otu bol kullanılmış acımtırak biradır.
· cream ale: amerikalıların kolay içimli, dolgun ama yumuşak biralarıdır.
· brown: kahverengi-kızıl, tatlımsı biradır.
· dark mild: koyu renkli ama yumuşak biradır.
· dry stout: tatlımsılığı olmayan, iyi kavrulmuş malttan yapılan siyah biradır.
· dunkel weisen: buğdaydan yapılan, koyuca sarı biradır.
· framboise: belçikalıların ünlü ahududulu birasıdır.
· hefe weisen: filtre edilmemiş, mayası içinde kalmış beyaz biradır.
· imperial stout: rus çarları için 19. yüzyılda yapılan, çok yüksek alkollü stout biradır.
· india pale ale: ingilizlerin eskiden hindistan’a gitmek üzere yaptıkları ve yola dayanıklı olması için şerbetçi otunu bol kullandıkları biradır.
· irish red ale: irlanda’nın kızıl renkli birasıdır.
· kölsch: köln’ün açık sarı, yumuşak içimli birasıdır.
· lactic fermantation: süt şekeri eklenerek mayalandırılmış biradır.
· lambic: belçikalıların, havadaki doğal mayalarla mayalanmış tatlımsı buğday birasıdır.
· light ale: düşük alkollü, hafif içimli biradır.
· oatmeal stout: iyi kavrulmuş yulaftan yapılan, hafif ekşimsi biradır.
· old ale: fıçılarda dinlendirilmiş biradır.
· pale mild: soluk sarı, hafif içimli biradır.
· porter: orta kavrulmuş malttan yapılan, koyuca biradır.
· pure yeast: saf maya ile mayalanmış biradır.
· spontaneous fermantation: havadaki mayalarla kendinden mayalanan biradır.
· stout: iyice kavrulmuş malttan yapılan, adeta siyah renkli biradır.
· strong bitter: hem yüksek alkollü hem acı biradır.
· strong scotch ale: iskoçların yüksek alkollü birasıdır.
· sweet stout: tatlı, lezzetli stout birasıdır.
· wheat beer, witbier: buğday birasıdır.
· weissbier, weizen: beyaz bira. tabii beyaz değil, çok açık renkli, buğdaydan yapılır.
· weisen bock: koyu renkli alman buğday birasıdır.

1.2 lager bira (alt mayalama)
lager, tipi biralarda maya kaynamakta olan arpa şırasına çelik tankın altından verilmekte ve mayalanma uzun sürede olmaktadır. bu biraların özelliği, daha hafif içimli olmalarıdır. parlak renkli ve berraktır. alkol dereceleri % 3-6 arasında değişir. dünyada ve türkiye’de biraların büyük çoğunluğu bu yöntemle üretilir. lager biralar adını almanca “stoklama” anlamına gelen “lagern” kelimesinden almaktadır.
lager ailesinde şu biralar vardır;
· american malt liquor: çok soğuk içilen, düşük alkollü amerikan birasıdır. lagerlardan daha ağır bir tada sahiptir.
· bock: sert bira. lagerların genelinden daha tatlıdır.
· dark bock: koyu kırmızı renkli bock birasıdır.
· dortmunter export: dortmund’un ihracat için yapılan dolgun içimli, acımtırak birasıdır.
· dunkel: alman tipi koyu renkli biradır.
· helles: açık sarı renkli biradır.
· double (ya da duppel) bock: alkol derecesi, normal bock’un iki katı olan biradır.
· marzenbeer, oktobrfest beer: almanların ekim ayındaki ünlü bira festivalleri için mart ayında mayalayarak yaptıkları özel biradır.
· pale bock: soluk sarı renkli bock birasıdır.
· pilsner: adını çek cumhuriyeti’ndeki pilsen kasabasından alan bira, bölgenin olağanüstü yumuşak suyu ve aromatik şerbetçiotu sayesinde ünlüdür. açık renkli ve şerbetçiotu kokusu, tadı hissedilir.
· viyana tipi: hafif tatlımsı, kırmızımtırak biradır.
· sote: genellikle şarap olarak düşünülür. ama biradır. pirinçten üretilir. japonya’ya ait bir içki olup çift fermantasyona uğrar. ağır alkollü bir içkidir.

2. pazarlama tekniklerine göre

biraların tüketime sunulması 3 şekilde olur;
· fıçı bira
· şişe bira
· kutu bira

2.1 fıçı bira
bira fıçıları ilk olarak ahşaptan yapılmaktaydı. ingiltere’de hala ahşap fıçı kullanılmaktadır. ingilizler biraların ahşap fıçıda ikinci kez fermantasyona girerken özgün lezzet kaldığını savunurlar. günümüzde ise paslanmaz çelikten üretilen 35 ve 50 litrelik fıçılar kullanılır. fıçılar buharlı sterilazyon işleminden geçirildikten sonra yarı pastörizasyon olarak üretilir. bu nedenle hiç açılmamış fıçı biraların bir ay içinde tüketilmesi gerekir. eğer kullanıma başlamış ise 3 gün içinde tüketilmesi gerekir.

2.2 şişe bira
bira piyasada çeşitli şekil ve ebatlara sahip şişelerde de servis edilir. şişelerdeki biralar tam pastörizasyona tabi tutulur ve raf ömürleri fazladır. her firma kendini ifade edeceği ve piyasada imaj yaratacağı şişeyi yaratmak ister. bira şişeleri diğer alkollü içecek şişelerine nazaran daha kalın ve koyu renkte camdan yapılılar. son zamanlarda biralar maliyet açısından cam yerine plastik şişelerde satılmaya başlanmıştır. ancak plastik şişeler içerisinde uzun süre bekleyen biraların özgün tatlarından
uzaklaştıkları görülmektedir.

2.3 kutu bira
33 cl ve 50 cl’lik alüminyumdan yapılmış ambalajlar içinde pazarlanır. cam ambalajların kırılgan olmasından dolayı taşınma ve depolanmada kolaylık sağlaması açısından ilk defa 1960 yılında amerika’ da kullanılmaya başlanan kutu biralar zamanla piyasa içindeki pazar payını artırmıştır. 1986 türkiye’nin ilk kutu birası izmir fabrikası’nda üretildi. şişe biralardan daha kısa sürede istenilen soğukluğa ulaşır ancak daha kısa sürede ısınır.

3. alkol oranlarına göre biralar

alkol oranları damak zevki ile birlikte, biraların satışında ve tercih edilmesinde önemli rol üstelenir. ülkemiz ve dünya piyasasının tümüne hakim olan sarı biralarda ki bu dünyada beyaz bira diye bilinir, alkol oranı %5 derecedir. fakat piyasada değişik tür ve ihtiyaçlara yönelik olarak üretilen alkol oranları %13 dereceye kadar yükselen biralar bulunmaktadır.

3.1 malt içeceği
bilindiği üzere malt en geniş tanımıyla tahılın çimlendirilmiş ve kavrulmuş halidir. biranın, alkollü özelliğine kavuşması fermantasyon sırasında ilave edilen mayanın şekeri alkole dönüştürmesinden meydana gelir. alkolsüz biralarda şıra hiçbir şekilde maya ile etkileşime girmez. bu içeceklere fermantasyon süreci uygulanmadığından alkol oluşumu engellenmekte ve böylece b vitamini yönünden zengin bir malt içeceği elde edilmektedir. bu alkolsüz içecek ile sümerlerin ilk birayı elde edişleri ve kullanmaları arasında bir fark yoktur. ancak günümüzde alkolsüz bira üreten işletmeler bu malt içeceğini çeşitli meyve
suları veya aromaları ile karıştırmakta ve değişik tatlar elde etmektedir.

3.2 alkolsüz bira
alkolsüz biralar %1,50’den daha az düzeyde alkol içeren biralardır. bu biralarda fermantasyon başladıktan hemen sonra kesilir. böylece düşük alkollü biralar elde edilmiş olur. piyasada çoğunlukla alkolsüz bira olarak satılır.

3.3 düşük alkollü bira
düşük alkollü biralar, piyasada “light bira” olarak da bilinir. alkol dereceleri %3,50’den daha azdır. düşük alkollü biralarda fermantasyon, yarıda kesilir ve böylece alkol derecesi düşük tutulur. şerbetçi otunun tadı daha az alınır. yemek esnasında en çok tercih edilen biralardır. bu biralarda içimi daha rahat ve serinleticidir.

3.4 yüksek alkollü bira
yüksek alkollü biralar genellikle %5,50 ve %80 arasında yer alır. üst mayalanma yolu ile elde edilen biralarda alkol oranı yüksektir. bu biralarda tam fermantasyon gerçekleşir. votka gibi damıtma yoluyla elde edilen alkol derecesi yüksek içkiler ilave edilerek de biraların alkol dereceleri yükseltilebilir. bu biralara “extra” “strong” gibi isimler verilerek sertliği vurgulanmış olur. dünyanın en sert birası, avusturya’da “samichlaus” adı verilen biradır. yılda sadece bir gün, saint nicolas gününde satılır ve bir yıl sonra içilir. bu bira %140 alkol içerir.
biraların taşınmasında ve depolanmasında dikkat edilecek noktalar
sıcaklık, biranın tadının bozulmasına neden olur. soğutma işlemi biranın raf ömrünü uzatan en ideal yoldur. şişe ve kutu biralar soğutucu içerisinde 3 ila 7 derece arasında yaklaşık 3 ay boyunca bozulmadan muhafaza edilebilir. biranın depolanmasında sıcaklık değişimleri de biranın tadına olumsuz yönde etki edecektir. her türlü ışık, bira için potansiyel bir tehlikedir. işık, şerbetçi otu bileşimi içerisinde reaksiyona sebebiyet verir.

bundan kurtulmanın yollarından biri renkli cam kullanmaktır. cam rengi ne kadar matsa, koruma o kadar iyi olur. kahverengi veya amber rengi en iyi renktir. daha sonra yeşil renk gelir. tüm biralar dik biçimde depolanır. ancak fıçı biralar yan olarak depolanmasında bir sakınca yoktur.