bugün
- patiswiss20
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- akp seçmeni17
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- arkadaşlar biri var12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi18
- icardi1905 silik olsun kampanyası30
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır18
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- nervio'ya aşık olmak11
- evlilik15
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı16
- karınıza range rover alır mısınız23
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu38
- anın görüntüsü15
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- icardi190516
- türkiye işçi partisi11
- futbolcu ismiyle nick almak15
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- boşuna yaşıyorum hissi16
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
sovyet sosyalist soykırımlar birliği'nin imza attığı bir doğa katliamı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan bir soykırımdır.
20. yüzyıl'ın ortalarına kadar "aral denizi" diye adlandırılan ve çevresinin hayat kaynağı konumunda olan aral gölü'nün büyük bölümünün yerinde bugün "aralkum" adı verilen dünyanın en genç çölü yer alıyor.
tamam biz insanoğlu yüzyıllardır tabiatın dengesini alt üst ettik, denizlerimizi girilmez hale getirdik, birçok çevre felaketi yaratarak dünyayı yaşanmaz bir yer yapmaya çalıştık ama bu aral gölü ve havzasında yapılan uygulamalar başlı başına bir soykırım...
ikinci dünya savaşını takip eden yıllarda dünya artık iki kutba bölünmüş vaziyetteydi.
batı'nın karşısında büyük ve güçlü bir komunizm imparatorluğu dikiliyordu.
sahip olduğu doğal kaynakları, tabiyetindeki insanları, hayvanları dahi çekinmeden harcayabilecek bir imparatorluk...
bazı arkadaşlarımızın hayranlık beslediği bu korku imparatorluğu, pamuk tüketim talebini karşılamak amacıyla 1960'lı yıllarda aral gölü katliamını başlatıyordu...
aral gölü'nü besleyen iki damar olan seyhun ve ceyhun nehirleri yönleri değiştirilerek çölde tarım alanları yaratılır...buralardan alınan verimle milyonlarca hektar alana daha pamuk ekilir.
lakin damarları kesilen aral beslenememekte ve sıcak bir bölgede olmasının da etkisi ile kurumaya başlamaktadır.
sovyet yetkililer bu durumu 80'li yıllara değin görmezden gelir.
aslında yine görmezden geleceklerdir ama ortada aral diye bir göl kalmamıştır. zira 80'lerde aral iyice ufalmış ve ikiye bölünmüştür.
görsel
90'lı yıllara gelindiğinde sovyet imparatorluğu'nun çökmesi ile başka gerçekler de ortaya çıkmaya başlamıştır.
zira aral gölü'nün yok edilmesi yüzbinlerce kilometrekarelik bir alanın iklimini, çevre koşullarını değiştirmiş, alt üst etmiştir.
birçok bitki ve hayvan türü yok olmuş, geçim kaynağı göl olan insanlar yeni yaşamlar kurmaya zorlanmışlardır.
tabii bir de seyhun ve ceyhun nehirleri vasıtası ile tarıma açılan çöl bölgelerinde çalışan-yaşayan insanlarda da birtakım biyolojik vakalar görülmüştür.
bölge insanları çöl alanına uygulanan kimyasal tarım ilaçlarının etkisi ile seri bir şekilde kansere yakalanmış, kanser bölgeye ait bir değer haline gelmiştir.
yıllar yılı gizlenen bu gerçekler yüzbinlerce insanın hayatına mal olmuş, bir o kadarı da bu hastalıklara bağlı olarak sakat kalmıştır.
aral havzasında yaşanan katliam ve soykırım sadece iklim değişikliği ve hatalı tarım politikası ile sınırlı değil elbet.
aral gölü üzerinde yer alan Vozrozhdeniya Adası sovyet rusya tarafından 50 yıl boyunca biyolojik silah geliştirme ve deney üssü olarak kullanılmış, tabii aral'ın yok olması ile ada olmaktan çıkmış, ana kara ile birleşmiş, böylece bu adada bulunan ve niteliği bugün dahi bilinmeyen türlü biyolojik silahların insanlıkla buluşması kaçınılmaz olmuştur.
bölgede tıbbın izah edemediği hastalık ve ölümler de bu Vozrozhdeniya Adası'ndan yayılan mikroplara bağlanmaktadır.
tabii bizim körlere göre komunistler cicidir, böyle şeyler yapmazlar...
inanmayın, asılnda aral gölü'nün suyunu ergenekon örgütü tarafından siverek'te özel çiftliklerde yetiştirilen inekler içti. onun için su bitti ve iklimi değişti.
bağlayın bu işi de ergenekon'a olsun bitsin...
20. yüzyıl'ın ortalarına kadar "aral denizi" diye adlandırılan ve çevresinin hayat kaynağı konumunda olan aral gölü'nün büyük bölümünün yerinde bugün "aralkum" adı verilen dünyanın en genç çölü yer alıyor.
tamam biz insanoğlu yüzyıllardır tabiatın dengesini alt üst ettik, denizlerimizi girilmez hale getirdik, birçok çevre felaketi yaratarak dünyayı yaşanmaz bir yer yapmaya çalıştık ama bu aral gölü ve havzasında yapılan uygulamalar başlı başına bir soykırım...
ikinci dünya savaşını takip eden yıllarda dünya artık iki kutba bölünmüş vaziyetteydi.
batı'nın karşısında büyük ve güçlü bir komunizm imparatorluğu dikiliyordu.
sahip olduğu doğal kaynakları, tabiyetindeki insanları, hayvanları dahi çekinmeden harcayabilecek bir imparatorluk...
bazı arkadaşlarımızın hayranlık beslediği bu korku imparatorluğu, pamuk tüketim talebini karşılamak amacıyla 1960'lı yıllarda aral gölü katliamını başlatıyordu...
aral gölü'nü besleyen iki damar olan seyhun ve ceyhun nehirleri yönleri değiştirilerek çölde tarım alanları yaratılır...buralardan alınan verimle milyonlarca hektar alana daha pamuk ekilir.
lakin damarları kesilen aral beslenememekte ve sıcak bir bölgede olmasının da etkisi ile kurumaya başlamaktadır.
sovyet yetkililer bu durumu 80'li yıllara değin görmezden gelir.
aslında yine görmezden geleceklerdir ama ortada aral diye bir göl kalmamıştır. zira 80'lerde aral iyice ufalmış ve ikiye bölünmüştür.
görsel
90'lı yıllara gelindiğinde sovyet imparatorluğu'nun çökmesi ile başka gerçekler de ortaya çıkmaya başlamıştır.
zira aral gölü'nün yok edilmesi yüzbinlerce kilometrekarelik bir alanın iklimini, çevre koşullarını değiştirmiş, alt üst etmiştir.
birçok bitki ve hayvan türü yok olmuş, geçim kaynağı göl olan insanlar yeni yaşamlar kurmaya zorlanmışlardır.
tabii bir de seyhun ve ceyhun nehirleri vasıtası ile tarıma açılan çöl bölgelerinde çalışan-yaşayan insanlarda da birtakım biyolojik vakalar görülmüştür.
bölge insanları çöl alanına uygulanan kimyasal tarım ilaçlarının etkisi ile seri bir şekilde kansere yakalanmış, kanser bölgeye ait bir değer haline gelmiştir.
yıllar yılı gizlenen bu gerçekler yüzbinlerce insanın hayatına mal olmuş, bir o kadarı da bu hastalıklara bağlı olarak sakat kalmıştır.
aral havzasında yaşanan katliam ve soykırım sadece iklim değişikliği ve hatalı tarım politikası ile sınırlı değil elbet.
aral gölü üzerinde yer alan Vozrozhdeniya Adası sovyet rusya tarafından 50 yıl boyunca biyolojik silah geliştirme ve deney üssü olarak kullanılmış, tabii aral'ın yok olması ile ada olmaktan çıkmış, ana kara ile birleşmiş, böylece bu adada bulunan ve niteliği bugün dahi bilinmeyen türlü biyolojik silahların insanlıkla buluşması kaçınılmaz olmuştur.
bölgede tıbbın izah edemediği hastalık ve ölümler de bu Vozrozhdeniya Adası'ndan yayılan mikroplara bağlanmaktadır.
tabii bizim körlere göre komunistler cicidir, böyle şeyler yapmazlar...
inanmayın, asılnda aral gölü'nün suyunu ergenekon örgütü tarafından siverek'te özel çiftliklerde yetiştirilen inekler içti. onun için su bitti ve iklimi değişti.
bağlayın bu işi de ergenekon'a olsun bitsin...
güncel Önemli Başlıklar