bugün

kin

kin, sebepsiz yere tutulmayan bir histir.

o kadar "sağlıksız" olduğunu da sanmıyorum. insan hiçbir hisse sebepsiz yere kapılmaz, aşkın olduğu gibi, nefretin kinin de elbet bir sebebi vardır.

yalnız kin hissi yıllar sonra da kendisini gösterebilir. kin hissine sahip olan kişi, belirli bir şahsa veya olaylar zincirine karşı kin duyarsa buna " sınırlı kin", yok eğer ipin ucunu kaçırmışsa ona da "sınırsız kin" denilebilir. kin duygunu sınırlayamayan insanlar türkçemiz de "aksi" olarak bildiğimiz tür insan olacaklardır. konuşurlarken karşılarındakini kırmak, bozmak , onlar için sıradan bir olay olacaktır. böyle insanlar genellikle çevrelerinde sevilmezler, ve insanlar onlarla dalasmaktan korkarlar.

kin hissi aslında insanın kendini savunma refleksleriyle birlikte değerlendirilmelidir. insanoğlu, kendisini bir tehlike karşısında savunan bir varlıktır. eğer bir sahıs insanı çok tehlikeli bir bölgeye getirirse insan o noktaya bir daha gelmemek için özellikle dikkat eder, ve yaşadıği o kötü anları bir daha yaşamamak için, o tehlikeyi bertaraf etmek ister, ve bunu ilk etapta kendisini " o hedefteki şahsın sonradan kendisine başkaca birtakım zararlar vermesini önlemek" amacıyla olabilir.

kin ve nefret hislerinde en karar verdirici nokta alınan yaranın derinliğidir. ortada bir yara tehdidi varsa, ve henüz yara alınmamışsa, insan kin hissi duymayacaktır. örnekleyelim : aslandan herkes korkar, ama gerçekten bir aslan tarafından ısırılmış bir şahıs, aslanlara karşı kin duyabilir, ve aslan gördüğü zaman onun hissettikleri, henüz bir aslan tarafından ısırılmamış bir insanın hissettiklerinden kat be kat daha yoğundur.

ya da bir yakınını belirli bir otobüs firmasının otobüsünün yaptığı bir kazada kaybetmiş birisi, yahut da bizzat ciddi yaralar almış olmak suretiyle kendisi, o otobüs şirketinden nefret edecektir, ve bu şirkete karşı "kin" besleyecektir. yahut da baştan başa otobüs yolculuğundan nefret edecektir.

sonuçta kin ve nefret, insanın kendisini savunma mekanızmalarıyla içiçe geçmiş bir histir. hiçbir insan kendisine karşı gerçek bir tehdit olmamış bir şeyden nefret etmez. birşey insana gerçek bir tehdit olmuş, ve o şey insanı ,ruhen-bedenen, yaralamışsa insanlar o şeye karşı kin hissi duyacaklardır.

insanoğlunda mevcut olan bir histir bu. ve diğer hisler kadar da sağlıklıdır. insan kin duyduğu şeyi bertaraf etmek, ya da o şeyi kendisinden uzak tutmak istediği için, ya da kendiliğinden o şeye yaklaşmayacağı için, aslında iyi bir his olduğunu bile iddia edebiliriz. aslında bir "kavşakta" sağduyuyla da buluşur bu his. aslandan kin duyan bir insan çevresindeki hiçbir insanın aslanlara yaklaşmasını, "macera" amacıyla bile istemez. ve bu da mantıklı bir yaklaşımdır.