bugün

entry'ler (14)

avril lavigne

Tabir yerinde ise labne peyniri gibi gacıdır. iyidir güzeldir hoştur. Sarının beyaz üzerindeki rengi akışı, suratında bir kedicik gülümsemesi ile yansımıştır. ''Çok iyi de olmuş güzel de olmuş'' ifadesini runaway klibinde kullanabiliriz. Hatalıysam player message (pm) atabilirsiniz.

leman kültür

Vasat bir mekan. Özellikle Bursa heykeldeki şubesi. Sanırım en eskilerinden biri. Belli bir kitlesi olmayan, her önüne gelen girip içtiği bir bar. Hal böyle olunca gidip bir bira icesiniz bile olmuyor. Müşteri memnuniyeti yok. Lezzet yok. Garsonların arasında Tyler Durden falan mı var acaba, biramı yudumladığımda bir aroma geliyor sanki biliyorum abi ben bu aromayı ama dur dilimin ucunda. (bkz: çiş)

kaju vs antep fıstığı

Gayet pahalıdır bu çılgın ikili. Kaju fıstığının böyle altan altan sevilmesini şekline bağlıyorum. Bir farklı geliyor. Ne de olsa marjinaliz ya

sigaranın tadını bozan şeyler

Genelleme yapıcağım kusura bakmayın: Alkolsuz soğuk içeceklerin hepsi. Hiyerarşik sıra yapmak gerekirse:
1)Soda
2)Meyveli Soda
3)Az soğumuş meyveli soda
4)Sıcak meyveli soda
5)...

laptop tam kapanacakken hayıır deyip prize takmak

Çok anarşik bir davranıştır. Laptobun kapanmasını bekleyip ondan sonra frize takılıp da kullanılması daha uygundur. Nitekim ahlaki kurallarımızda buna teşvik eder.

nihat hatipoğlu izlemeyen kişinin tuttuğu oruç

Ayıptır, günahtır kardeşim. Nihat Hatipoğlu'nu izlemeyen insanın oruç tutması bir kere teknik olarak mümkün değildir.
Derhal bir televizyon edinip, kırmızı ledli kumanda ile Nihat Hatipoğlu açılmalı. Sabah 7'ye çeyrek kalaya kadar televizyon başında bağdaş kurup, oturulmalıdır. Aksini düşünemeyiz.

kadınların cinsel özgürlüğü

kadınların cinsel özgürlük hareketini ele aldığımızda, iki cins üzeriden gitmek daha doğru olur bence.
insanların bazı toplumlarda zaman oluşan namus kavramından başlarsak, cinsiyeti belli eden organların gizlenmesi ve zina yapmanın yasak olduğu gerekirse cezasının infaz edilme ile sonuçlandığı yerler ve durumlar var.
sözde erkeklerde cinsel özgürlüğünü yaşıyormuş gibi görünse de bu durum böyle değildir.
iki cins üzerinden gideceğimiz bu yolda tek çözüm cinsiyet ayrımını (seksizm) yok etmektir.
bir insanın erkek-yada dişi olmasının bir önemi olmadığı gibi bu cinsiyet üzerinden yaşadığı cinsel hayatı da kimseyi ilgilendirmemelidir. cinsel özgürlük doğanın kendisidir ve bir ihtiyaçtır kanımca.
cinsel özgürlükten bahsederken unutmamam gereken ''homofobi'' ve ''transfobi'' kavramları var.
insanların hangi cinsle ilgi duyacağı kimseyi ilgilendirmemeli.
evlilik kavramı, namus bu gibi durumlar bize her zaman toplum ve yönetenler tarafından dayatıldı.
evlilikte ayrılma süreci başlı başına bir dert. neden evlenelim neden cinsel hayatımızı kısıtlayalım gibi sorular sorulmalıdır? neden ben bir insanla düzenli olarak cinsel ilişkiye girmek ve aynı evde yaşamak için devletin iznine tabii olayım?

beni kadın polis arasın diyen erkek

vatandaşın isteğinde haklıdır. polisin verdiği şu cevap ''teknik olarak mümkün değil'' olayı gülünç hale getirmiş. polisin ne kadar cinsiyetçi olduğu, ve toplumunda bu konuda adamı ''sapık'' nitelendirmesi de yanlış bir düşünce olmuş.

almanya yenilince biz de yenilmiş sayıldık

almaya'da orta okul ve lisede tarih derslerinde tam tersi olarak anlatılan olay. osmanlı yenilince bizde yenilmiş sayıldık.

sheridan s

2 yıl önce arkadaşım alperen ile ortaklaşa 60 küsür liraya aldığımız kahve vanilya likörü. alınır mı diye sorucak arkadaşlarıma, denenir derim. zevki cidden bir başka. en naturelinden süt ile karıştırıyoruz oranlar 1/5. yat mis, film izlerken lıkır lıkır gidiyor. tadı yumuşak; çok yumuşak, alkol tadı yok neredeyse neskahvesi içiyorsunuz. utanmasanız sütü ısıtalım bari havalar soğuk şivayı kapmıyalım diyeceksiniz. şişesi ise cazibesi, tam tahin pekmezlik. adamlar zaten öyle bir ayarlamışlar ki kahve tarafı şarıl şarıl akarken, vanilya tarafı narin narin akıyor. neyse biz 5 bardaklarımız yudumlarken birde baktık vanilya tarafı daha duruyor, süt vanilya yapalım dedik yemedi, hiç hoş olmadı tadı. denemenizde fayda var.

rock a

ilk rock-a festivalim 2012 rock-a festivali idi. hizmet olsun fiyatlar olsun son derece uygundu. karışık tost 3 lira, falafel 4 lira, ev yemekleri 1 lira daha ucuz olabilirdi. sigara fiyatları 50 kuruş zamlıydı olmalıydı da bence. zaten festival bedava yemek ucuz daha ne olsun. örnek verirsek 2012 haziran reggae kilyos festivalin'de 3 günlük kombine 60 lira ve kare kaşarlı tost 6 lira idi.
esas sorun gelen kitle idi.
kendilerini ''punk'' olarak tanımlayan yaklaşık 50 kişilik (liseyi bitiren ergenler) kitle festivalin tüm havasını bozdu.
bırakın anarşizimi punk felsefesinden söz edemeyen tiplerdiler.
bu tipler 18-20 yaşlarına gelmişler okul bitmiş. arkadaşları kalmamış belli bir arkadaş ortamı olmak için punk yada anarşist olmuşlar. ama insan olamamışlar.
bütün insanlardan para isterler, yemek, alkol ve sigara taleplerinde bulunurlar.
festival beleşmiş yetmezmiş gibi, birde dışardan vodka sokmaya çalışıp sonra haklı duruma yatarlar.
insanların eşyalarını çaldılar. (araba anahtarı, fotoğraf makinesi, para ...) [tamam sen kendine anarşist diyorsun uygarlığa da karşısın. karşındaki anarşist olmak zorunda değil seninle aynı ortamda bulunduğu için, varsa var şunun bunun arabası var parası var beni niye ilgilendirsin? neden çalayım insanlardan...]
bandista gibi homojen bir grubun şarkılarından sonra slogan ''isyan devrim anarşi'' atarak, insanları sinir ettiler. sonrada sahneye çıkarak bayrak salladılar. zaten bir tanesi var a. c. a. b bayrağı çıkartan serseri. aman bida gelmesin. arkadaşım sen bırak anarşizmi sen önce insan nasıl olunur nasıl olunur onu öğrenmelisin.
özgür düşünce zaten bu sloganı atmakta tabi 3 kelime herkes koyun gibi aynı sloganı atsın.
pogo sırasında insanların burnuna yumruk atanlar mı dersiniz hepsi var bu festivalde.
insanların çadırlarına girenler, çadırlarını yıkanlar.....
ama kesinlikle organizatörler elinden gelenin en iyisini yapmışlar ama kitlenin 1/5 'lik kısmı sorun yaratan arıza tipler.
anarşizm = seks, uyuşturucu, alkol, kaos çıkarmak sananlar lütfen uzak durunda. bu görüşü kirletmeyin.

educa

ablamın bana hediye ettiği doğum günü hediyesi ile tanışmıştım educa'yla. 1000 parçalı bira şişeleri içeren bir educa'ydı. derken educa bende bir çeşit bağımlılık yaptı. sonra ikinci educa'm 1000 parçalık victoria frances. ve şuanda bu satırları yazarken bitirdiğim 2000 parçalık tac mahal. neden tac mahal olduğunu bende bilmiyorum. bide puzzle diye bir şey varmış. (bkz: puzzle)
victoria frances
beer
tac mahal

ispanya iç savaşı

anti faşist yapılanmanın, durruti öncülüğünde başlayan (bkz: buenaventura durruti) anarşist hareketin önüne geçerek kaybedildiği mücadele; bu sebepten dolayı franco'nun diktatörlüğü ele aldığı olay.
ispanya iç savaşını konu alan izlenilebilir bir film: (bkz: libertarias)
ve kaos yayınlarının bastığı kitap: (bkz: halk silahlanınca)

ulrike meinhof

Ulrike'nin aktivist olmadan önce; beynindeki tümör için ameliyat olması ve sonra aktivist bir yaşama geçmesi. devlet tarafından incelendiğinde ameliyat sonrasında karekterinin değiştiği gibi bir kanıya varmış. hatta öldükten sonra cesedi ablası wienke'ye eksik(beyni ve bazı organları çıkarılmış) olarak gelmiş. burda devletin ne kadar acımasız olduğunu görebiliyoruz.
ulrike meinhof için okuduğum ve önerebileceğim bir kitap: agora yayınlar'ının bastığı alman gazeteci jutta ditfurth'in 6 yıllık yoğun çalışmasıyla oluşan ulrike meinhof adlı kitap.
fakat kitap biyografi olduğundan gerek abes detay içermekte.