entry'ler (35)

29 kasım 2010 fc barcelona real madrid maçı

sözlük manasıyla Barcelona'nın Real Madrid'le 'taşşak' geçtiği maçtır. hızlı pas trafiği, dalga geçercesine atılan topuk pasları, bacak araları, her golden sonra daha da çok sevinen oyuncular real madridlileri çileden çıkarttı. barcelonalıların durduk yere, sırf eğlencesine, keyif almak için pas yapmaları da yine görülmeye değerdi.

orijinal intihar yöntemleri

iki gün aç kaldıktan sonra tıka basa kuru ekmek yemek üstüne kana kana su içmek.

fatih in dirilip istanbul a bakıp edeceği ilk söz

yahu ben ortaçağı kapatıp yeni çağı açtım, benden habersiz benim açtığım çağı kapatan kim ola?

ıssız adaya 187 kişiyle düşmek

kadın ve erkek sayıları asla eşit olmayacaktır demek. hiç aldatılma vakası olmazsa en iyi ihtimalle 1 kişinin eşleşemeyeceği yer demek.

hiç geliştirilemeyen deterjan reklamları

her seferinde sakarın birinin elbiseye çay, kahve, vişne suyu ve buna benzer bir nevi içecek ya da çamur ve sair leke bulaştırdığı, üstelik senaryoda tavsiye edilen deterjanın asla o evde bulunmadığı ve sürekli marketten alındığı reklam türüdür...

ıssız bir adaya götürülecek üç kişi

balıkçı, çiftçi, avcı. (aç kalarak ölmek istemiyorum...)

20 ekim 2010 manchester united bursaspor maçı

üç ihtimalli bir maçtır... 1-0 , 2-0 ya da 3-0 manchester kazanır...

aldatan kocanın ilk sözleri

Evde yemek pişmezse gidip lokantada yiyeceksin...

yaran olaylar

babam kulağının arkasında biriken yağ bezini aldıracaktır... ben de onun yanındayım... ameliyat elbisesini giydi bekliyoruz doktorun gelmesini... ordan bi görevli elinde ameliyat listesinden okudu ve hemşireye sordu: 'fahri beyin ameliyatı mı??' babamın yüzü kireç gibi döndü adama: 'beyin ameliyatı mı??' yok ben kulağımın arkasından bezeyi aldırıcam... ben gülmekten babama anlatamadım durumu...

sözlük yazarlarının itirafları

-kurbağadan korkuyorum
-ilkokul 3. sınıfa kadar altımı ıslattım
-cebimde 7.25 TL para var yarın kız arkadaşım almanyadan geliyo napıcam bilmiyorum
-13 yaşımda komşu kızını dikizledim
-hagi'yi çok özlüyorum
-izdivaç programları arasında en iyisinin 'su gibi' olduğunu düşünüyorum
-öğretmenlik okumadığım için pişmanım

yaran olaylar

derse geç kalan x çeşmeden su içmiş ve ağznını silerek koştura koştura sınıfa girer... hemen arkasından y tuvaletten çıkmış ve pantolonunun fermuarını çekip sınıfa dalar... hoca sorar: naptınız lan siz?!?! fermuarını çekene dönerek: bari iyi miydi muamelesi?? sınıf yıkılmıştır...

çiğ köftenin acısını çıkarmak

çiğ köftenin sindirim sistemindeki son evresidir. Sancılı bir dönemdir...

israil malları

israil'in 2006'da Lübnan'ı bombalamasının ardından boykotu 1 aydan fazla sürmeyen mallardır... internette yüzlerce sitenin saymış olduğu markalar ayrıca buz dağının görünen yüzüdür... Dev holdinglere, gruplara ve asırlardır ticaret yapan köklü aile şirketlerine sahip milletin mallarıdır...

türkçe karşılığı varken kullanılan sözcükler

ihtimal > olasılık,
şahit > tanık,
otomobil > araba.

erkekleri itici yapan detaylar

kız laf sokunca cevap verebilecek kabiliyeti olmaması, hebeleee diye kalması.

isviçre de minarelerin yasaklanması

laiklik ve demokrasi dışı bi karardır... referandum yapılması da çoğulcu demokrasinin değil çoğunlukçu demokrasi denen ve modern demokrasiye uymayan bir mantığın ürünüdür... tıpkı fransada bir türk öğrencinin 'ermeni soykarımı yoktur' dedikten sonra uzaklaştırma cezası alması kadar fikir ve düşünce özgürlüğüne saygılı bir davranış ve demokratik bir karardır... ne yani biz de kilisnin çan kulelerini mi yasaklayalım?? yakışık alır mı bir devlete ve bir millete başka dinlere ya da inançlara saygı duymamak??

yapılmış en aptalca dalgınlık

şehirlerarası yolculuk sırasında, otobüste güzel bi kestirdikten sonra sabaha karşı gözlerini açtığında, sisli puslu bi havada gördüğü balkabağı tarlasını mezarlık sanıp balkabaklarına Fatiha okumak...

yaran olaylar

kadıköy-beşiktaş iskelesinde banka oturmuş vapuru beklerken yanıma çin, japonya, kore vb. taraflarından geldiğini düşündüğüm bi genç oturdu... çantasını açtı... üzerinde economy of cart curt yazan kitapları çıkarıp çantanın dibine kaçmış mp3 çalarını buldu... kulaklığını taktı... kitaplarını karıştırdı falan derken vapur geldi... çanatsını topladı ve hemen önümde ayakta beklemeye başladı... gencin çantasını kapatmayı unuttuğunu düşünen, memleketimize gelmiş yabancılara karşı gayet duyarlı ve yardımsever ve bir o kadar da şık abimiz gence seslendi... gayet aksanlı olduğunu düşündüğü -ama sadece düşündüğü- ingilizcesiyle ağzını epey de yayarak: 'Your bag is open.' dedi... genç çantasına baktı, adama baktı, çantasını kapattı... hafifçe kafasını öne eğerek babacan bi ses tonuyla 'Eywallah!!!' dedi... etraftakilerle beraber ben de gülmekten yıkıldım tabi...

ezan kaldırılsın

kurunun yanında yaş da yansın mantığıdır. ezan sesinden rahatsız olan var diye rahatsız olmayanların, ezan sesini sevenlerin, ezanı dinleyenlerin olamayacağını düşünmektir. aslında bu 'biz inanmıyoruz, inananlar bize saygı göstermiyo' diyip inanan insanlarla dalga geçen fikrin ürünüdür. eğer temyiz kudretine sahip bir insan 'evimin hemen dibinde stadyum var. saatlerce gürültü yapıyo bu taraftarlar. maça giden ses çıkarmasın.' ya da gittiği kafede, çay bahçesinde 'falanca şarkıcının sesi beni rahatsız ediyo, şarkı sölemesin' demesi ile aynı mantık kalıbında bir söylem. eğer ben demet akalının sesi beni rahatsız ediyor diye 'kaldırın şunu' demiyorsam sevenlerinin de olduğunu düşündüğüm gibi... 'ezan kalksın' diyenden de aynı empatiyi haklı olarak bekliyorum. eğer günlük yaşantımızda herkesin rahatsız olabileceği fakat hayatın olağan akışı içinde var olan sesler varsa herkes herkese saygısını gösterecek. ezan sesi kaldırılsın diyenlerden rica ediyorum ramazan ve kurban bayramlarında tatil yapmasınlar. ezan sesinin kaldırılmasını talep ettiği gibi dini bayramlarda da okula, işe gitmeyi talep etsinler.

masalın sonunda yedi cücelere ne olduğunu düşünmek

herkes masalın sonunda pamuk'un prensle evlenip ömür boyu mutlu yaşadığını biliyo... ama neden kimse cücelere ne olduğunu anlatmıyor? onlar da insan değil mi?? onlar da o masalın kahramanları değil mi?? neden herkes pamuk'a ne olduğunu merak ediyo? o güzel diye mi?? cüce olmadığı için mi??