bugün

entry'ler (105)

yök denklik iletişim problemi

ilk aradığım da 44 dk, ikinci aradığımda 1 saat 10 dakika ve şimdi 25 dakika oldu halen bekliyorum. Her aradığımda 10 dan birinci sıraya geldiğimde telefon kendi kendine kapanıyor. Lanet olsun bu kurumlara ve onun müdürlerine, bakanlarına.

recep tayyip erdoğan gibi bir dünya lideri yoktur

tipik bir diktatör eğilimine girmiş o yolda ilerleyen, gittikçe kibir ve bencilliği artan biridir. dünyada örnekleri bolca bulunur. insandır çünkü ve bu eğilim her insanda mevcuttur.

patron terörü

bu ülkede her yıl ortalama 2500 işçi patronların yetersiz güvenlik önleklerinden dolayı ölüyor. dolayısıyla efenim bu ülkede bir patron terörü gündem olarak birinci sırada yer alması gerekiyor diye düşünüyorum. ama neden değil acep...

hdp ye oy verme sebepleri

terorizm devlet asker ve polisindir senin. ben turistim bu dünyada

whatsapp

bu kelimeyi duyunca aklıma direk, elleri tükürük ve krem karışımı kokan ince parmaklı kırmızı ya da pembe ojeli, elinde smart telefonu, saçları yüzünü kapatan, yolda yürüyerek birşeyler yazmaya çalışan, tüm dikkatini telefonuna vermiş sidik kokma potansiyeli olan kızlar geliyor

hak ile batıl eşit olamaz

bu kelimeleri ilk olarak kopya kağıdı kılıklı bir hatundan duymuştum. bir şey söylüyor zannettmiştim ama meğerse okunduğunu gibi yazılıyormuş. *

sözlük yazarlarının özlediği şeyler

ingiltere'yi özledim :(

lucy

lucy in the sky with diamonds. Ayrıca o Lucy i falan gördüm ben, nerde mi, gökte falan da değildi yanımda Natural History Museum da

02122117471

Böyle bir numaradan aradılar telesekreter çıktı ve " bugüne kadarki Kredi kartları aidatınızı geri almak istiyorsanız 1 e basın" sonra hiç beklemeden kapandı. ne tuhaf şeyler var ya.

domuz eti

Sebebi mitolojiktir. Domuz ile simgelenen bir tanrının sümer döneminde Bahar, bolluk tanrısını öldürmesi sebebiyle tarihler boyunca ortadoğuda kalan dinlerde lanet bir hayvan olarak aktarılır.

0212 945 21 10

212 9453820. Hızlandırılmış ingilizce kursu. 1 e bas dedi bastım. call centre a aktardı kapattım. nedir bilmiyorum.

doğa koleji gerçeği

Doğa koleji Anaokullarında neler oluyor?

Çalışanlarına karşı Haksızlar dönüyor. Mesela öğretmenlik için başvuru yaptınız. Sizi çağırdılar. Tamam dediler biz sizi arıyacağız. bir kaç hafta sonra Aradılar ve iki hafta deneme süresi verirler.

iki hafta Çalışırsın para vermezler. Sonra iki hafta biter, biz sizi arıcaz derler. Bir kaç hafta sonra Ararlar iki hafta daha çalışmak için.

Bu iki hafta Eylüle hazırlık içinmiş. öncesinde Kontrakt imzalarlar. Yani işe alındın diye. Eylül'de Çalışmaya başlayacaksanız Derler. Aylardan Hazirandır. Sen bu iki haftalık çalışmalardan dolayı hiç bir yerde çalışamaz olursun. Bu iki haftalık Çalışmalardan herhangi bir maaş ödemeside yapmazlar.

Sonra efendim kontrattan sonra bir telefon Gelir. işten Çıkartılmışsın. Neden dersin. Merkezden geldi karar derler. Daha iyi öğretmenler bulmuşlar diye.

Söylemek istediğim Asla Güvenmeyin Bunlara. Sahipleride Yahudi. Kontraktan hemen sonra işten çıkartabiliyorlar, Daha iyi çalışan bulduklarında.

Ayrıca Anaokullarında Hiç bir şey öğretmiyorlar. Herşey Göstermelik. Aileler beğensin yeter. Çocuklarla sadece iyi vakit geçirmeye çalışıyorlar. Öğrenim çok düşük. Ve üstüne üstlük Bencil olmayı, paracıl olmayı, ve Bizim kendi kültürümüzden çocukları uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Ne kalite VAr ne de doğruculuk.


Ben Yaşadıklarımı ve gördüklerimi anlatıyorum efendim.

Saygılar

not: aynı zamanda yabancı öğretmen diye alınanların bir çoğu üniversite mezunu bile değil.

Not 2 : Kontrakt'ı düzeltim efenim :)

ingilizce öğrenme teknikleri

Ingilizce Kursuna gitmenin büyük bir artısı yok, Eğer Bunlar hergün yapılırsa baya baya ingilizce öğrenilir efendim.

ingilizce öğrenme teknikleri ( Hepsi Hergün yapılmalı)

1 - Sesli kısa döküman oku ve dinle. ( önce dökümanı oku, sonra onu dinle. bir hafta boyunca aynı dökümanı dinle) Benim tavsiyem BBC Six minute

2 - Akşamları, kendi kendine, o gün ne yapığını anlat. Bunu bir ses kayıt cihazına kaydet ve dinle, Hatalarını gör düzeltmeye çalış. Her akşam bunu yap.

3 - Sesli, hatta biraz yüksek bir sesle ingilizce makale, hikaye gibi şeyler oku, onu kaydet. ve kaydettiğini dinle hataları gör.

4- Kelime hazinesi için, günlük hayatta söylemek istediğin cümleleri doğru bir şekilde "kısaca" ingilizceye çevir ya da çevirttir. bir kağıda yaz, günlerce yüksek sesle, bakmadan, sadece bir kelimesine bakarak hatırla ve tekrarla. ( günde 4,5 yeni kelime öğren. Her cümlede bir yeni kelime olsun)

5 - Ana dili ingilizce olan birileri ile yazış.

Teşekkürler *

ingilizce öğrenme teknikleri

Ingilizce Kursuna gitmenin büyük bir artısı yok, Eğer Bunlar hergün yapılırsa baya baya ingilizce öğrenilir efendim.

ingilizce öğrenme teknikleri ( Hepsi Hergün yapılmalı)

1 - Sesli kısa döküman oku ve dinle. ( önce dökümanı oku, sonra onu dinle. bir hafta boyunca aynı dökümanı dinle) Benim tavsiyem BBC Six minute

2 - Akşamları, kendi kendine, o gün ne yapığını anlat. Bunu bir ses kayıt cihazına kaydet ve dinle, Hatalarını gör düzeltmeye çalış. Her akşam bunu yap.

3 - Sesli, hatta biraz yüksek bir sesle ingilizce makale, hikaye gibi şeyler oku, onu kaydet. ve kaydettiğini dinle hataları gör.

4- Kelime hazinesi için, günlük hayatta söylemek istediğin cümleleri doğru bir şekilde "kısaca" ingilizceye çevir ya da çevirttir. bir kağıda yaz, günlerce yüksek sesle, bakmadan, sadece bir kelimesine bakarak hatırla ve tekrarla. ( günde 4,5 yeni kelime öğren. Her cümlede bir yeni kelime olsun)

5 - Ana dili ingilizce olan birileri ile yazış.

Teşekkürler *

ingiltere de student visitor visa banka hesabı

Cevap hem "evet" hem de "hayır" efendim. Daha doğrusu şöyle bir durum sizde bulunuyorsa ingiltere de bir banka hesabı açabilirsinz.

vizeniz eğer student visitor visa ise (buraya dikkat) vize süreniz 6 aylık ise, bankalardan hesap açabiliyorsunuz efendim.

Şahsen ben lloyds TSB adlı bankadan hesap açtırdım. niye mi bilmiyorum ama sağlam yerden aldığım bir öneriydi bu.

Kesinlikle Loyds tan açmayın, HSBC dir efendim sorunun cevabı. Basic account işini görür.

hatay denince akla gelenler

Halepli güzel kalpli bir kadın gelir.

bakışları gözyaşlarına karışırken "ben dayakla değil yalnızca "söz" ile ağlarım" değişi gelir.

Uzun, ırmak gibi saçlar gelir ve kocaman okyanus gibi bir yürek, bir liman, sıcak bir esinti, güneş gibi bir gülümseyiş gelir aklıma.

yerde taş arayan komünist

Sürüden ayrılmış düşünce ve eylem topluluğudur. "Hareket etmeyen zincirlerinin farkına varmamıştır" olgusundan kurtulmuş kişilerdir.

Darısı iphone ile mutlu olanlara.

ingilizce dil okulları

Efendim istanbul daki önemli bir ingilizce dil okulunda (dershane) yaşanandır anlatacağım şey.

Adını vermeyeceğim fakat ilk üçe girmiş diyebileceğimiz bu dershane, Öğretmenlerine yaşattğı inanılmaz onur kırıcı ve haksız kazanç sağladığını üç kuruşa ssk sız, fazla mesai ve ve daha birçok gizli sömürünün yapıldığını bildirmek isterim.

bu sömürü özellikle yabancı hocalara karşı yapılmaktadır. birçok sebepten( yoksulluk, aile dramı, ölümler, ekmek kavgası) diğer ülkelere olduğu gibi bizim de ülkemize sığınan bu bir avuç insana kadın erkek demeden istedikleri gibi şekillendirip eğip büküp hizaya sokmaya çalışıyorlar. istemeyen elbette çıkıp gidiyor bu da kapitalizmin o "meşhur özgürlüğü" olsa gerek.

Herkez bilsin, o büyük ingilizce kurslarında dil okullarında öğretmenlik yapan bir çok yabancı hoca. kurs taafından bilerek ve isteyerek gözünün yaşına bakmadan sömürülmektedirler.

Nereden mi biliyorum? Biri benim en yakın arkadaşım. Bu dershanelerin adına da "Şeytan" taktı.

worthing

Küçük bir ingiliz sahil kasabası. Güneydedir. 100.000 lik bir nüfusu vardır efenim. Londra'ya 2 saat falan sürer yolculuğunuz.

daha fazla bilgi mi?

Yakında en yeni haberler ile oradan yazacağım.

Evet efendim,

Soğuk, şuan nisanın sonuna yaklaşıyoruz iki haftadır havalar biraz iyi. iyi derken öyle sıcak falan düşünmeyin. ılığın biraz altı. güneş var iki haftadır. fakat heran gidecekmiş gibi duruyor.

Sahil büyük ve güzel. Fakat taşları büyük, yani kumsalın. ilginç olan birşey var, deniz sürekli yani haftada bir iki kez çekilip geliyor. ve dün inanılmaz çekilmişti. neredeyse 800 metre gerideydi deniz.

ne köy ne de şehir burası. Kasaba derler ya işte ondan :) evler, caddeler harika, düzenli. küçük biryer fakat vakit geçirilebilecek bir yer. şahsen ben bir aydır buradayım ve sıkılmadım. açıkcası birazda insanın kendisine bağlı.

dışardan yemek pahalı. örneğin geçenlerde bir tost yedim ve bir de çay aldım. tostun yanında tabakta biraz salata ve patates kızartması vardı. TL olarak hepsine 15 TL ödedim. yiyecek ve giyecek burada pahalıdır efendim.

zulal kalkandelen

insana böyle basitlikte bir "yazar" ın biryerlerde yazıyor olabilmesi hem umut veriyor hem de azıcık