bugün

entry'ler (21)

misceren

Bir fön çekmeyi bile beceremeyenlerden fazla medet ummayın. Özel günleriniz için mümkünse önünden bile geçmeyin.

şu anda çalan şarkı

Müslüm Baba- Affet
Çünkü sen çölüme yağmur oldun...

münir özkul

'Diploma mı bunlar... Hepiniz mi mezun oldunuz?' lise zamanımızın repliğidir.

memleket isterim

Memleket isteriz
Siyasetinizin mide bulandırmadığı.

top sakal

Çocukken topların bıraktığını düşündüren türden.
Edit: kategorize etmek nasıl dikte edildiyse küçüklükten.

çocuklarla girilen diyaloglar

Son zamanlarda uzak durmaya çalıştığım diyaloglar. Zamane çocukları diyalog kurmuyor; polemik yaratıyor. Bizi mi yanlış yetiştirdiler, naptılar.

geyikli tayt

Bir gün herhangi bir yerde denk gelip içinde kaybolma ihtimalinizin yüksektir. Hele de bacaklar kalınsa sizi kimse bulamaz.

hiçbir şey olması gerektiği gibi değil

bizi aklıma getiren şarkıdır. ne bu aşk bir kedi ne de sen bir kuşsun.

nejat uygur

"Hayat gelip geçiyor ağlamakla gülmekle, zaten komiklik yapıyorum ben böylesine bir dünyaya gelmekle..." Bir perde daha kapanmış sonsuza bugün.

piiz

Neyseki farkında değil. Hiç olmadı, olmayacak da. (Bkz : Farkında mısın)

erkeklerin gereksiz olması

Nöroloji Hocamın da dediği gibi "Erkek demek, travma demek." Uzak durmak gerek.

ankara nın en güzel pavyonu

06 pavyon, arkadaş önünden geçiyormuş mecburiyetten. Yoksa nereden bilelim.

mustafa kemal atatürk

1881 yılında doğmuş olup hala yaşamaktadır. sanıyorum dünyaya böylesi güzel insan bir daha uğramaz.

cemal süreya

Bostancı'daki Hatay Restoran'a ölümünden önce her gün gidermiş, paltosu ve çantası hala duvarında asılıdır. her ölüm yıldönümünde (9 Ocak) şiirleriyle anılır. Kadıköy'de yaşadığı sokağa adı verilmiştir. Aziz Nesin, Jean Paul Sartre ve Cemal Süreyya'yı dünyanın en küçük devletleri olarak nitelendirir. Çünkü ikisinin de bir devlet kadar birikimi olduğunu savunmuştur. Adressizlikten çok çektiğini söylemiş, çünkü 4 kez evlenip, 29 faklı evde yaşamıştır.

Uzaklardaydın oracıkta öbür kıtada
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni

sen aydınlatırsın geceyi

Yarayla alay eder yaralanmamış olan
Bak, nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederlerden
Sen çok daha parlaksın çünkü
Sen tüm göklerdeki yıldızların ilki
SEN AYDINLATIRSIN GECEYi

2013 yapımlı Onur Ünlü filmidir. Başrollerini Demet Evgar, Ali Atay ve Damla Sönmez paylaşmaktadır. Film siyah-beyaz çekilmiştir. 32.istanbul Film Festivalinde 4 ödüle layık görülmüştür.

sarı zeybek

Atatürk'ün son 300 gününün anlatıldığı bir Can Dündar belgeselidir. Mutlaka izlenilmelidir.

how i met your mother

dizi son bölümlerine yaklaşırken, CBS'ten yeni bir dizi müjdesi. How I Met Your Father!

nazım hikmet ran

http://www.haberturk.com/...k-kartpostallari-galeri18

Haziran 1959, Varşova
Ve işte ben. Dün sesini işittiğimde dünyanın en mutlu insanı oluverdim. Hep bizi, seni ve beni düşünüyorum. Döndüğümde Rusça’yı gramer kurallarıyla yazacak kadar iyi öğreneceğim mutlaka. Seni böylesine sevmek ve bunu layıkınca yazıya aktaramamak insanı çıldırtıyor. Sen bebeğim benim, anlıyor musun yazdıklarımı? Eğer hastalanmazsam ayın 15’inde yani pazartesi buradan ayrılıyorum. Pazartesi! işte böyle. Yaz bana, unutma. Ara sıra yani her dakika beni düşün. Öpüyorum seni, sevincim benim.

vedat milor

Prof. Dr. Vedat Milor 10 Ekim 1955 doğumludur, Türk öğretim üyesi, yemek ve şarap eleştirmeni. NTV'de prime time'da haftada üç kez yayınlanan Vedat Milor'la Tadı Damağımda adlı programın sunucusudur. 2005 yılından beri perşembe ve pazar günleri Milliyet'te yazıyor.
Galatasaray Lisesi'nden sonra Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nü yüksek şeref derecesi ile bitirdi. Bir dönem London School of Economics'te eğitim gördü. Amerika'ya Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'ne gitti, sosyoloji doktorası yaptı. 1986 yılında doktora tezi için bir yıl Fransa'da kaldı. Doktora tezi "Planning and Economic Development in Turkey and France: Bringing the State Back in", 1990 senesinde Amerika'da, American Sociological Association tarafindan senenin en iyi doktora tezi seçildi. Doktorası bitip askerliğini de yapınca Dünya Bankası'nda işe başladı. iki yıl süren görevinde bir süre de Kemal Derviş'le çalıştı. Sonra Brown Üniversitesi'ne, sosyoloji bölümüne asistan profesör olarak girdi. Princeton Üniversitesi'nde Institute For Advanced Study'ye davet edildi, bir yıl misafir öğretmenlik yaptı. Stanford Üniversitesi'nde hukuk okudu. ilk yüzde 10'a girerek bitirdi. Aynı okulda doçent olarak çalıştıktan sonra bir ara bir şirketin hukuksal işlerine baktı. Daha sonra Georgia Teknoloji Enstitüsü'nde, öğretim üyeliğine başladı. Milor orada politik ekonomi, istanbul Koç Üniversitesi'nde ise uluslararası ilişkiler dersleri verdi.

behçet aysan

BiR EFLATUN ÖLÜM
kırgınım, saçılmış
bir nar gibiyim
sessiz akan bir ırmağım
geceden
git dersen giderim
kal dersen kalırım
git
dersen
kuşlar da dönmez, güz kuşları
yanıma kiraz hevenkleri alırım
ve seninle yaşadığım
o iyi günleri,
kötü
günleri bırakırım.
aynı gökyüzü aynı keder
değişen bir şey yok ki
gidip
yağmurlara durayım.
söylenmemiş sahipsiz
bir şarkıyım
belki
sararmış
eski resimlerde kalırım
belki esmer bir çocuğun dilinde.
bütün derinlikler sığ.
sözcüklerin hepsi iğreti
değişen bir şey yok hiç
ölüm hariç.
aynı gökyüzü aynı keder.