bugün

entry'ler (14)

frankfurt am main

franklar zamaninda kurulmustur. frankfurt kelimesi "franklar'in gecis yeri" anlamina gelmektedir. gercektende bu kent ren irmagi'nin kollarindan biri olan main irmagi uzerinde cok onemli bir gecis yeri olusturur. unlu kitap fuarinin yapildigi buyuk bir bankacilik ve kultur merkezidir.

zeka

insanoglunun soyunu devam ettirebilme basarisi gosterebilmesinde en buyuk etkenlerden biridir. doga hayvanlara insanlara vermedigi bazi ozellikler vermistir. ornegin file korkunc bir guc, ceylana hizli kosabilmesi icin cok cevik bacaklar, kuslara tehlike aninda ucabilmesi icin kanatlar v.b. gibi. butun bunlara ek olarakhayvanlarin yasamlarinda onemli bir rol oynayan icgudu de insanlarinkinden daha kuvvetliydi. ama doga insana butun bunlardan daha degerli olan zekayi vermistir. insan boylece zekasini kullanarak yasam kosullarini kendine gore duzenlemis ve hayatta kalmayi basarmistir.

alfabe

tarihcilere gore alfabeyi ilk kullananlar fenikeliler'di. fakat bunlarin kullandiklari alfabe tamamiyla sessiz harflerden olusuyordu. alfabede sesli harfleri ilk kullananlarsa antik yunan medeniyetidir.

viyana

kucuk ulkenin avusturya'nin buyuk baskentidir. tuna nehri'nin kiyisinda yeralan viyana genis caddeleri, katedralleri, cesmeleri, opera binalari ve gunumuze kadar ayakta kalmayi basarmis olan gorkemli saraylariyla avusturya'nin gecmisteki gucunu simgeler. eger viyana'da eglenmek istiyorsaniz bir nevi devasa bir lunapark olan prater'e mutlaka gitmelisiniz. orada bulunan dev donme dolaba binebilecek kadar cesursaniz kenti kusbakisi gorme sansini yakalamis olursunuz. viyana'yi yanlizca eski bir imparatorlugun baskenti ve eglence merkezi olarak gormemek gerekir. viyana ayni zamanda kimya, deri, cam giysi, sigara, motor, muzik aletleri v.b. ureten buyuk bir sanayi merkezidir.

avrupa

haritaya bakildiginda asya kitasi'nin bir uzantisi gibi gorunen kita. ayri bir kita olarak kabul edilmesinin sebebi farkli irklara ve kendine ozgu bir tarihe sahip olmasidir. avrupa kitasi'nin baslica ozelligi 38.000 kilometreyi bulan kiyi seridi, 4 buyuk yarimada ve cesitli adalarinin olmasidir. bir yabanci avrupa'ya geldiginde ilk dikkatini ceken sey insanlarin yasli olusudur. bunun sebebi avrupa'da dogan cocuk sayisinin guney amerika, asya ve afrikaya gore daha az olmasi ve avrupalilar'in bu kitalarda yasayan insanlara nazaran daha uzun omurlu olmasidir. kentlerin buyuklugu, kitle tasima ve posta hizmetlerinin kusursuzlugu, telefonun duzenli calismasi ve kentlerin duzenliligi hayret vericidir.
atalarinin yaptigi gibi bugunku avrupalilar az yiyip basit giyinselerdi pirinc, pamuk, seker, muz v.b. gibi bircok seyi baska ulkelerden ithal etmek zorunda kalmazlardi. ancak yasam duzeyi yuksek oldugu icin avrupa'da yetisen tahil, pancar, zeytin, patates v.b. gibi temel ihtiyac avrupali'nin ihtiyacini karsilayamamaktadir.

sirk

ismini latince bir kelime olan "circus" dan almistir. circus latince cember demektir. sirkin tarihi eski roma devrine kadar uzanir. fakat onlar gunumuzdekinden cok farkliydi. colloseum'daki yuvarlak alanda ve aventinuz ile palatium tepelerinin arasindaki circus maximus'ta at arabasi yarislari ve gldyotorlerin kanli dogusleri yapilirdi. gladyotor dogusleri bu gosterilerde yeralan ayi, aslan, boga gibi hayvanlarin uzun sure ac birakilarak gladyototlerin uzerine saliverilmesi sebebiyle cok kanli olurdu. kilise bu yuzden bu tur eglenceleri uzun sure yasaklamistir. hacli seferleri sirasinda pek cok akrobat ve jonglor panayir ve senliklerde hunerlerini gostermek icin avrupa'ya geldiler. ilk sirkler ahsap yapilar icinde duzenlenirdi. gunumuzde kullanilan 4 veya 8 direk uzerine oturtulan ve kolaylikla sokulebilen cadirlar daha sonralari kullanilmaya baslanmistir.

mantar

bazi turleri kendisini yiyen insani ya da hayvani oldurebilecek kadar zehirli olan bitki turu. mantarin sayisiz turu vardir. manavlarda satilanlari bu turlerin yanlizca birkacidir. uzun suren deneyim ve arastirmalarin neticesinde zehirli ve zehirsiz mantarlar birbirinden ayirtedilebilmistir. en zehirli mantar turu latince ismi amanita phalloides olan mantardir. yenebilir ve ve tadi en lezzetli olan mantar ise kuzu mantari ve boletus'dur.

masailer

kenya'nin en bilindik kabilesidir. uzun boylu ve ince yapili olan bu insanlar bastan asagi bilezik ve bakir kupe gibi sus esyalari takarlar. gocebe cobanlardan olusan masailer ayni zamanda korkusuz savascilardir. hayvan surulerini hirsizlara ve vahsi hayvanlara karsi uzun mizraklariyla korurlar. masailer'in temel besin maddesi suttur. sutu de cogunlukla inegin sah damarini hafifce keserek elde ettikleri kanla karistirip icerler.

pueblo

sakin bir kabile ve anaerkil bir topluluktur. pueblolar oldukca demokratik ve ve daha cok dul kalmis kadinlarin soz sahibi oldugu bir kabiledir. new mexico'nun duz tepeli daglarinin dik yamaclarinda guzel koyler kurmuslardir.

kobay

sevimli, cekingen ve iyi huylu kemirgenlerdir. cok az yiyecekle yetinebilirler. bunun icin insanlar yuzyillardir turlu amaclarla bu hayvani yetistirmektedirler. peru'nun eski yerli halki bu hayvani yumusak ve lezzetli eti icin beslerlerdi. kobaylar avrupa'da yasamadiklari icin bunlari kimse tanimazdi, ancak amerika'nin kesfiyle avrupaya'de getirilmeye ve yetistirilmeye baslandilar.

igloo

kuzey kutpu'nun sert ve soguk rizgarlarina dayanikli, kardan yapilmis eskimo evleridir. bicimleri cok basittir. buzlasmis kardan elde edilen kup bicimindeki bloklar bir cemberin cevresine helezoni biciminde ust uste dizilir. ust tarafta bir baca deligi, altta ise eve giris cikisin saglanabilmesi icin bir dehliz deligi birakilir.

köpekbalığı

insan da yiyen, her zaman ac bir deniz canavarini akla getirdigi icin insanlara hep urkutucu gelen hayvan. aslinda beyaz kopekbaligi ve cekicbas turleri disinda rahatsiz edilmedigi surece insanlara pek saldirmazlar. hatta pek cok faideleri de vardir. mesela ozellikle de uzakdogu'da lezzetli etleri icin avlanirlar. gubre ve hayvan yemi yapiminda kullanilirlar. dislerinden kolye, derilerinden de cok sert oldugu icin zimpara yapiminda yararlanilir. gerektigi gibi islenir ve tabaklanirsa kemer ve cantalar da yapilabilir.

mexico city

eski aztek medeniyeti'nin baskenti tenochtitlan'in bulundugu yerde kurulmustur. mexico city'nin dogu kesimlerinde ispanyol somurgecileri doneminden kalma kiliseler, manastirlar ve malikaneler bulunur. bu tarihi ve gorkemli yapilar komsu amerika birlesik devletleri'nin etkisiyle son zamanlarda yapilan cam ve beton karisimi yapilarla tam bir tezatlik olusturur. kolomb oncesi sanat tarzini animsatan yapilarla dolu olan sehrin ayni isimli universitesinde 150.000'i askin ogrenci ogrenim gormektedir. mexico city ayni zamanda cok onemli bir sanayi ve ticaret merkezidir.

kagan

ılk defa 394-545 yılları arasında turkıstan'a hakım olan olan aparlar tarafından kullanılan bır unvandır. bu unvanı ilk kullanan kişi de tolun kağan'dır. bundan oncekı turk devletlerı'nın hukumdarlarının unvanları yabgu idi. bu sebeble mesela mete han'a mete yabgu denilmesi daha dogru olacaktır.