bugün

opeth'in still life albumunde bulunan temposu bir anda degisen super sarki.
opeth'e gore yaptiklari en iyi sarkidir.

(bkz: opeth)
(bkz: still life)

by the turnstile beckons a damsel fair
the face of melinda neath blackened hair
no joy would flicker in her eyes
brooding sadness came to a rise
words would falter to atone
failure had passed the stepping stone
she had sworn her vows to another
this is when no-one will bother
and conceded pain in crumbling mirth
a harlot of god upon the earth
found where she sacrificed her ways
that hollow love in her face
still i plotted to have her back
the contentment that would fill the crack
my soul released a fluttering sigh
this day fell, the darkness nigh
i took her by the hand to say
all faith forever has been washed away
i returned for you in great dismay
come with me, far away to stay
endlessly gazing in nocturnal prime
she spoke of her vices and broke the rhyme
but baffled herself with the final line
my promise is made but my heart is thine
the drapery falls ile birlikte grubun en cok begendigi sarkilaridir.**
Opeth'in bildiğim tek ve harika şarkısı.Keraneci vokali ile adamın içine işler.Pek bi duyguludur ballad olarak geceleri dinlenir
Still Life albümünün doruk noktası, kırılma anı. Sevgisinin karşılığından, artık mutlu olacağından emin er kişinin bir anda tüm dünyasının yıkılmasını anlatan şarkı. Bininci kere de dinlesem hala gözlerimi yaşartır.
(bkz: bunu yapan insan olamaz)
daha ilk notasından melodisi kalbinize saplanan opeth şaheserlerinden * mikael akerfeldt'in kusursuz clean vocali şarkı boyunca sizi büyüler. 4:24'de ise dönüm noktası yaşanır. zira bu kısımdan sonra terkedilen aşığın melindaya olan kırgınlığını ve kızgınlığını ihtirasından ötürü brutal vocal yerine farklı bir şekilde gösterdiği düşünülebilir. *
eğer sözleri irdelerseniz bir başı ve sonu olduğunu anlarsınız. yani albümün tüm sözlerini birleştirdiğinizde (bkz: still life) tüm sözlerin küçük bir hikaye oluşturduğunu görürsünüz. bunu diğer albümlerde de deneyebilirsiniz *
''..my soul released a fluttering sigh..'' filan diyor bu şarkı.. bi kafalık canın var, onu da alıyor işte.. umudun varsa bozdur harca, ay başını çıkar, paran yatsın da kendine şahane bir ölüm planla diyor.. ölmeye bile para lazım diyor.. diyor.. diyor diyor.. ne diyor?! * * * *
tam dinledigim sirada sol frame de görmem sonucunda dumura ugramama sebep olan sarki. burada ilahi biseyler var sanirim. insani icine cekip ruhunu garip bir konsantrasyona sokuyor ayrica. hani sarkiyi yasamak diye birsey vardir ya,iste o yasamaya layik ender sarkilardan birisidir.
bütün opeth sarkilari gibi saglam sarkilardan birisi. 4. dakikadan sonra insanin cosmasina, kafasini duvarlara vurmasina neden olabilir.
kahramanımızın binbir güçlükle gelip sevgilisini en sonunda görmesini anlatan opeth şarkısı.

şarkı başlar ve

"by the turnstile beckons a damsel fair
the face of melinda neath blackened hair"

bölümü, binbir zorluktan sonra, görünen sevdiceğin yüzünün nasıl acıları unutturduğunu anlatır insana.

lakin sevdicek bilmektedir asla kahramanımızla birlikte olamayacağını. zira tanrıya verilmiş sözler vardır. bu yüzden sevdiceğin yüzü solgundur, gözlerinde erkeğini görmenin coşkusu yerine hüzün vardır. kahramanımız melinda'nın elini tutar, ve onunla gelmesini söyler, ama melinda bunu yapamayacaktır.

but baffled herself with the final line
"my promise is made but my heart is thine"

sözümü verdim, ama kalbim seninle der melinda, ve bütün sevinci bozar bizim protagonistimizdeki... hüznün başlangıcıdır işte bu. ve şarkının bitişi...*

edit: ve kahraman melindayı doğrar. for further details please (bkz: serenity painted death)
bu eşsiz şarkının türkçe ve ingilizce sözlerini birlikte verelim de tam olsun.

Face Of Melinda

By the turnstile beckons a damsel fair
Geçtiğim o turnike bir peri kızını işaret ediyor

The face of Melinda neath blackened hair
Simsiyah saçları altında melinda'nın yüzü

No joy would flicker in her eyes
Gözlerinde hiç neşe kıpırtısı yok

Brooding sadness came to a rise
Pusuya yatmış bekleyen hüzün yükseldi

Words would falter to atone
Kelimeler kefaret gibi duraksayacaktı

Failure had passed the stepping stone
Başarısızlık aşama olmayı geçti artık

She had sworn her vows to another
O yeminlerinden birinden diğerine geçti

This is when no-one will bother
işte bu kimsenin takmayacağı andı

And conceded pain in crumbling mirth
Ve unufak edilmiş neşesinde acıyı itiraf etti

A harlot of God upon the earth
Dünya üzerinde tanrının bir *r*spusu

Found where she sacrificed her ways
Onun o feda ettiği yollarda buldum

That hollow love in her face
Yüzündeki o içi boş aşkı

Still I plotted to have her back
Onu kazanmak için hala dolap çeviriyordum

The contentment that would fill the crack
Hoşnutluluk kırıkları dolduracaktı

My soul released a fluttering sigh
Ruhum çırpınan bir nefes bıraktı

This day fell, the darkness nigh
Bu gün yitti,karanlık yakın

I took her by the hand to say
Onu elinden tutup götürdüm ve dedim ki:

All faith forever has been washed away
Tüm inancım silindi gitti

I returned for you in great dismay
Büyük bir korku içinde sadece senin için geri geldim

Come with me, far away to stay
Gel benimle,çok uzaklarda kalmak üzere

Endlessly gazing in nocturnal prime
Uçsuzca geceye ait olan o noktaya gözünü dikip

She spoke of her vices and broke the rhyme
Mengene gibi konuştu ve kafiyeyi kırdı

But baffled herself with the final line
Ama son anda kendini de şaşırttı

My promise is made but my heart is thine
-Başkasına sözüm var ama kalbim senin..

ayrıca ben bu şarkıyı face of azula olarak dinlerim. *
iş bu entryden çok daha fazlasını hakeden dünya dışı varlık opeth şarkısı. çaresizlik, aşk, karamsarlık, o ince ses, gitar ve sonsuzluk; face of melinda.
mikael akerfeldt bu şarkıyı kızına armağan etmiş gibilerinden bişeyler duymuştum vakti zamanında. lakin sözlerini incelediğiniz zaman kızıyla pek de alakası olmadığını görüyoruz. belki de kızının ilerde bir melinda olacağını düşünerek yazdı, bunu bilemeyiz. ancak bildiğimiz bir şey var ki o da bu şarkının muhteşem bir yumuşaklıkta akması ve harika bir geçişle sertleşmesi. tıpkı to bid you farewellde olduğu gibi. mikaelin hayatını incelediğimiz vakit, önemli geçiş noktalarında harika eserler ortaya koyduğunu görebiliriz. aşk acısını tattığı morningrise albümü, evliliği tattığı my arms your hearse dönemi, çocuk sahibi olduğu still life dönemi gibi...

bu şarkıyla ilgili kişisel bir dip not da düşmek isterim ayrıca, her ne kadar subjektif olsa da buraya yazarak borcumu ödemek istiyorum. vakti zamanında bir eski sevgilim bu parçayı dinlemiş, ve farklı bir yeteneğini kullanarak bir face of melinda tablosu yapmış. bu tablo hayatımda gördüğüm en güzel ve anlamlı portrelerden birine dönüşüvermişti bu şarkıyla beraber yapıldığını öğrendiğim anda. gerçi ayrıldıktan sonra ne bok olduğunu öğrendik arkadaşın da, yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım, şarkıyı dinledikçe tabloya içli içli bakası da gelmiyor değil insanın... bu da böyle bir anımdır.

kısaca, büyüksün mikael...
jazz tınılı depresif harika opeth şarkısı
bu tür müzikle ilgisi olmayan insanların bile acayip hoşuna gitmiş opeth şaheseridir.*
opeth'in kanımca en sağlam şarkısı. hele 4.30'dan sonra falan şarkı bambaşka bir hal alarak gönülleri fetheder.
bende kesinlikle kelimelerle anlatılmayacak bir yere sahip olan enfes opeth eseri.güzel olduğu kadar zordur.
yeni bir yedinci nesil yazar.
muhabbeti sağlamdır, kafadır * hoşgelmiş.
opeth in müthiş ve çok duygulu bir şarkısıdır.
hatırladığım kadarıyla bu şarkının güzel bir hikayesi de vardı.
insanı kendinden alır götürür.
insana kızım olsa da melinda olsa dedirtir.
(#8819893)

tartışmayı birbirine ana avrat küfür etmek olarak algılayan ve inci yi bu şekilde öven yazar. Herkes hak ettiği gibi muamele görür diyelim biz de...
ergen dönemlerinde hikayesini nice dişilere anlatarak hunharca ekmek çıkarmama vesile olmuş, kadife sesli mikael ile kendinden geçiren başyapıt.
sadece sözleri şiir olarak uluslararası ödül alan bir şarkı.

mikael'in bu şarkıyı aşık olduğu bir kadına yazdığı su götürmez bir gerçektir.

şurda yazılanlara baktım da, acaba bu şarkıyı dinleyerek hüzünlenen, eski sevgililerini hatırlayan kadınlar var mıdır acaba? *
opeth'in en güzel şarkılarından biri.
the lotus eater sağolsun mahrum bırakmıyor bizi şarkılardan.

bir de closure var.
bir burden değildir.

aylar sonra editi. bu şarkıyı dinledikçe farklı tadlar keşfettim. en iyi 10 opeth parçam arasında.
asıl bir THE NIGHT AND THE SILENT WATER değildir.