bugün

entry'ler (1375)

why don t we do it in the road

paul mccartney imzalı beatles şarkısı. özgürlüğü yaşayamadığımız anlamı mı çıkartılır, kafası güzelken mi yazmış bilinmez. ama harbi lan neden yolda yapmıyoruz diye abazan düşüncelere dalabiliriz.

bi yerlerde okuduğuma göre mccartney bu şarkıyı, iki köpek yolda sevişirken "lan onlar yapıyor, biz neden yapamıyoruz?" diye düşünerek yapmış.

why don't we do it in the road?
why don't we do it in the road?
why don't we do it in the road?
why don't we do it in the road?
no one will be watching us
why don't we do it in the road?

why don't we do it in the road?
why don't we do it in the road?
why don't we do it in the road?
why don't we do it in the road?
no one will be watching us
why don't we do it in the road?

why don't we do it in the road?
why don't we do it in the road?
why don't we do it in the road?
why don't we do it in the road?
no one will be watching us
why don't we do it in the road?

uludağ sözlük 4 yaşında

6 aylıkken tanıştığım sözlük, şimdi 4 yaşında internet aleminde adından söz ettiren bir site olmuş.*.

ilk yazarlık deneyimim de burda olmamıştı halbuki, ama uludağ sözlük hep farklı olmuştur benim için. ilk zamanlar uludağ sözlükten bile bahsetmeye utanırdım, "ekşi sözlük çakması" demesinler diye. içten içe itü sözlüğü kıskanırdım, "ulan adamlar reklam bile alıyorlar temaya"," googleda da çıkıyorlar" diye. ama ısrarla yazmaya devam ettik. çılgın metal dinlediğimiz zamanlardı döşedik metal müzik ile ilgili bilgileri. sevgilimizle kavga ettik buraya kustuk nefretimizi, sarhoş olup entry girmeye çalıştık yine.

öss denen sınava girdik, kazanamamışım ulan diye buraya yazdık, bir daha girdik, allah belanı versin ısparta diye yine buraya yazdık. sözlükte sorunlar olmaya başlandı, hacklendi falan. elimizde bulunsun diye diğer sözlüklerden istemeye istemeye yazar hesabı aldık ama hiçbirini burası gibi sevmedik.

geçen gün sözlüklerden bir haber ev arkadaşım, googleda birşey ararken uludağ sözlüğe gelmiş. inanılmaz mutlu oldum. benim gelişimimde kendimce büyük emek harcadığım oluşum insanlara yararlı oluyor artık. eskiden utanarak söylediğim sözlük adından başkaları bahsederken, muhabbete girdiğimde 2. nesilim ben orda dediğim zamanlar insanların bakışlarının değişmesini şaşkınlıkla karşılıyorum.*
artık çok fazla vakit geçiremiyorum sözlükte, kim ne yazıyor takip edemiyorum ki eski dostlar da kalmamış gibi. belki bunun nedeni diğer sözlüklere geçişler,belki de hayatın insanları başka yerlere sürüklemesi. hatta şuan ki moderasyon kadrosu nasıl onu bile bilmiyorum ama, ne kadar yazmak bende eskisi gibi heyecan uyandırmasa da, sol framdeki her başlığa uçmasamda, hala 2 günde bir açıyorum, kaç online var diye bakıyorum, kaç yaprak sol frame olmuş kontrol ediyorum. ve bakıyorum ki artık uludağ sözlük büyük bir yer. bizim 100 kişi online oluyoruz zirvesi yaptığımız yer değil.

trollünle, aşığınla, holiganınla, bilgi veren yazarınla, gammazınla seni seviyorum uludağ sözlük.

inci sözlük

herakşam farklı bir yere saldırarak beni benden alan oluşum. ha dün akşam ibrahim tatlıses yüzünden çaylak olmuşum canları saolsun.

eski klişesi beyler şifre verin lan iken, şimdiler mail adresi verin lan oldu. bu arada şifre olayına girmişken aralarında-aramızda- ilginç bi güven de var, bir itü sözlük saldırısında ciddi ciddi bir yazar şifresini vermiştir saldıralım deyü.

kar yağdı diye sadece varoşlar sevinir

antalya'da doğmuş 20 yaşına kadar orda yaşamış, 12sine kadar bale ve caz dersleri almış,12sinden sonra beste adına kendini eve kapamış cazcılar, sunma aşamasında olduğu bale gösterisi için saklıkent gibi yerlerde kayak yapamamış balerinler tek beyazlığı falez otelin üstünden seyredilebilen, geyik bayırında görmüştür. bu insanlar istanbul, ankara gibi yerlerde sanatlarını icra etmeye başlaması üzerine kariyerlerini bir kenara bırakıp, yağan kar ile "lalahoo ne güzel yağıyor laaan" nidaları ile elitliği bırakıp sevinir.

(bkz: antalyalıların varoş olması)

canli ceset

başka sözlüklerde tanıştığım, başka sözlüklerden beraber ayrıldığım, gel hocu en iyisi uludağ diye ikna ettiğim, 1 aydır çaylak olan 6. nesil. *

şampiyon kokoreç

antalya dönerciler çarşısında bulunan şubesinde çalışan adamda çılgın gırtlak vardır. öyle bir bağırır ki şaaaampiiiyooon diye, üçkapılardan duyulur.

the blues is alright

gary mooreun buram buram blues kokan şarkısı, bluesun bir kıza tercih edilmesi.
(bkz: blues is back)

want you to hear me when i say
that the blues is back,
and it's here to stay.

i wanna tell you a story,
a story all about the blues.
i want you to listen to me baby,
while i sing it to you.
want you to hear me when i say
that the blues is back,
and it's here to stay.

i used to have me somebody,
she mean't the whole world to me.
but she left me for someone else,
left my heart in misery.
yes, she did!
but i knew the day she left me
that the blues was gonna be a part of me.
yes, it was.

since you left me with the blues,
it was the last thing i thought i could use.
but i'm glad that you left me,
left me with the blues.
if you hadn't given me the blues,
i wouldn't find myself someone sweet as you.

and i'm gonna tell you.
i said hey, hey, the blues is allright.
hey, hey, the blues is allright.
i said hey, hey, the blues is allright.
hey, hey, the blues is allright.
allright (allright),
allright (allright),
every day and night.

here we go albert!
one more time!

since you left me with the blues,
it was the last thing i thought i could use.
but i'm glad that you left me,
left me with the blues.
if you hadn't given me the blues,
i wouldn't find myself someone sweet as you.

and i'm gonna sing it.
hey, hey, the blues is allright.
hey, hey, the blues is allright.
i said hey, hey, the blues is allright.
hey, hey, the blues is allright.
allright (allright),
allright (allright),
every day and night.

i said hey, hey, the blues is allright.
hey, hey, the blues is allright.
i said hey, hey, the blues is allright.
hey, hey, the blues is allright.
allright (allright),
it's allright (allright),
every day and night.

one more time!

i said hey, hey, the blues is allright.
hey, hey, the blues is allright.
i said hey, hey, the blues is allright.
hey, hey, the blues is allright.
it's allright (allright),
it's allright (allright),
it's allright (allright),
it's allright (allright),
it's allright every day and every night.

yes, it is!
want you to hear me when i say
that the blues is back,
and it's here to stay.
the blues is allright!

endüstriyel futbol

takımımız gol attığı zaman rahat rahat zıplayamadığımız statlar, koltuklar kırılacak korkusu.
yine gol attığımızda bir oraya bir buraya koşamadığımız statlar, herkesin kombinesi var, herkesin yeri belli, çünkü biz müşteriyiz.
evde maç izlemek, stadyum havasını soluyamamak, ordaki binlerce kişi ile maç izlememek, takımına katkıyı sadece bir dekoder alıp tv başından vermek.
bir çok yetenekli futbolcu, para için semtini, şehrini satacak,büyük takıma transfer olucam diye, maçlara asılmayacak kendini parçalamayacak futbolcular.
sonucu çoktan belirlenmiş 3 takım arasında geçen bir süperlig ve piyon olmuş anadolu takımları.

geçelim arkadaşlar bu işleri. amatör kümeye dönüyoum ben. haftaiçi kasap, haftasonu futbolcu.

endüstriyel futbol

(bkz: endüstriyel futbola karşı tribün kültürü)

31 ekim 2009 antalyaspor bursaspor maçı

geçen yıl antalya'da ilk adımı atılan dostluk rüzgarlarının bursa'daki acı olaydan* bile bozulmamasıyla saha dışı olay beklenmeyen bir maçtır. deplasman taraftarının stada getirildiği güzargahdaki yol çalışmasından ötürü bursaspor taraftarı maça üç kapılardan getirilirse tatsızlıklar yaşanabilir tabi.

antalyasporumuz iki haftadır güzel futbol oynayıp, güzel skorlar alıyor. haftaiçi oynanan mersin idman yurdu maçında takım 120 dakika futbol oynadığından biraz yorgun olabilir. 4 eksiğimiz var bana göre en önemlisi fatih ceylan. titanın geri gelmesi, ve mersin maçındaki performansı da artı bir motivasyon takım ve şehir için.

bu maçın skoru antalyaspor'un lig içindeki durumunu da belirleyecek. kazanırsak, ilk 6 için savaşan takım oluruz, kaybedersek hedefsiz takımlar silsilesine katılırız, berabere biterse bir bira ısmarlarım.

bursaspor da geçen yıl sinyallerini verdiği patlamayı yaşıyor şu günlerde. onların da son dakika performansları meşhur, antalyasporun da son dakika mağlubiyetleri.

bu haftanın en zevkli maçı olmaya adaydır bu maç. iddaacılar üst oynasın kesin diyorum. çünkü antalyadaki son 2 maç da 3-2 bitti. bunda da ona yakın bir skor olması muhtemel. antalyasporun forveti iyi, defansı kötü zira.

sen başta da belirttiğimiz gibi artık eski düşmanlık yok bursa ile antalya arasında. ama hala antalya'da bursa dendi mi sanki şehre 3 istanbul takımı geliyormuş gibi bir hava yayılır. yarın da bu olur inşallah. cumartesi saat 16:00 olması insanların maça gelmesi için engel ama ilçelerden organizasyon haberleri geliyor.

sevindir bizi antalyasporum.

18 ekim 2009 antalyaspor diyarbakırspor maçı

güzel, olaysız bir ortamda oynanan maç Antalyasporumuzun 4-1 lik galibiyeti ile sonlanmıştır. Antalyaspor'un golleri, Jedinak, Necati, Hakan ve Ahmet Kuru'dan gelmiştir.

özellikle Necati'nin golünü görünüz.

glory glory man united

rüyalar tiyatrosunda taraftarlar tarafından sadece nakaratı söylenen, söylerken göz yaşı dökülmesine sebep olan marş.
as the reds go marching on on on

(bkz: uludağ sözlük manchester united taraftarları)

sdu sozluk

(bkz: sdü sözlük)

mühendislerin alelade insan olması

nedir arkadaşım bu mühendislerin çektiği, hepsini hayatında kız görmemiş, konuşmasını bilmeyen adamlar olarak görülüyorlar. yalan arkadaşım. hepsi de çok yakışıklı vallahi, hiçbiri de termodinamikten, akışkanlar mekaniğinden kafayı yememiş.

özellikle okulu bırakıp gerçek birer mühendis olanlar paraya da para dememenin verdiği gazla, müthiş insanlar olmuşlar vallahi bak.

hem bakıyorum da mühendislerin abazanlık dramı gibi olgular var. yalan arkadaşım. bir tane yavşayan gıda mühendisi hatun görmedim ben. ha mühendis olarak kastettiğiniz inşaat veya makina ise o ayrı tabi. ama o gıdacılar yok mu yerim sizi.

ercan saatçi

antu'dan da desteği almış kişidir. ama komik olan gazeteceliğinin, mehmet ali birand'dan, hıncal uluç'dan, fatih altaylı'dan üstün görülmüş olması.

ne diyelim hayırlı olsun.

http://antu.com/antugorsel.aspx?id=349

ulangunluk com

yeni bir site. biraz sözlüğümsü, biraz blogumsu. tam çözemedim, çözmeye gittim dönücem.

http://www.ulangunluk.com

bengü

az önce beyaz showda sesi kesilendir. bozuntuya vermemeye çalışsa bile şuan yüzünden bile yaşadığı dumur görünmektedir.

bu saatten sonra göğüsleri açsa da toplayamaz karizmayı.

sozluklerkayniyor blogspot com

sözlüklerle ilgili dedikodular içeren, zevkli bir blog. uludağ sözlük ile ekşi sözlük en çok haber çıkanı.

edit: troll lerle ilgili o kadar haber yaptıktan sonra, böyle kapatıp bizimle taşak mı geçtiğini zannetti acaba çok merak ediyorum. evet güldüm, ama kapanış yazısı olmamış be hacı.

her kızı potansiyel sevgili olarak gören baba

burdan öncelikle doğmama yardımcı olan, bu yaşa getirip makina mühendisliği okumama ön ayak olan babama selam ederim.

şimdi burda artislik olsun diye mi yazdım makina mühendisliği kesinlikle hayır. babamın oğlum mühendis ol, iyidir mühendislik diye gaza gelmesi ile girdim bölüme. ama gel görki kız sayısı eksik parmaklı elin parmak sayısını bile geçmiyor. hali ile tatil zamanı gelen telefonlar hep erkeklerden oluyor.

şimdi lisede edinilen iki-üç kız arkadaşla memlekete dönüldüğünde görüştüğüm zaman babamdaki heyecanı anlatamam. lunaparka gidip çarpışan araba kapmak için koşan çocuk heyecanı. hemen kesenin ağzı açılıyor, istersen arabanın anahtarı verileyim deniyor. dışarda iken, arada bi arayıp "oğlum kızlar meşgul kızları sever şimdi önemli birisi var yanımda diyip kapa telefonu" diye öğütler veriyor falan.

yine subjektif olarak baba ile hep gittiğin bi bara gidersin, bi kız arkadaş gelip aa berkcancım nasılsın? nasıl geçti yıl gibi klişe muhabbetleri sarıla sarıla yaparken baba büyük bi gururla izler. sonrasında "e olm neden gitti kız?", neden vermedin ayarı diye sorar. e baba koydun ismimi berkcan diye kızlar gidip başkalarına veriyor. ben onların en yakın arkadaşıyım anlamıyorsun ki.

sen ismimi berkcan koy, makina mühendisliği iyidir diye öv; sonra neden sevgilin yok. ah baba ah.

antalyaspor

son hafta takımı. şöyle ki 4 yıl öncesine gidiyoruz takım yılmaz vural ile süper lig kovalıyor. son hafta geldi çattı, yamulmuyorsam sakaryaspor yenilirse antalyaspor beraberlik aldığı taktirde süperlige çıkıyor. sakarya yeniliyor, biz berabere kalıyoruz süperlige çıkıyoruz.

süper lige çıkıyoruz, son 6 haftaya kadar uefa için oynuyoruz, ama 6 hafta puan alamıyoruz, son hafta kendi evimizde gençlerbirliğini yenersek ligde kalıyoruz, ama yenilip düşüyoruz. Yılmav vural takımın başından ayrılıyor.

bir sonraki, yani geçen yıl, son hafta çok karışıktı tam hatırlamıyorum ama 3! kombinasyonlar vardı sakarya antalya kocaeli arasında. antalya yine beraberlikle süper lige çıktı.

bu sene ankaraspor'u yense kalıcak ligde ama seviyoruz bi kere son haftaya bırakmayı. Şimdi Ankaragücü ile oynicaz. Konyaspor'un puan kaybında ligde kalıyoruz, yenersek hiç bir şeye bakmıyoruz. Bakalım inşallah cumartesi gecesi buraya güzel şeyler yazıcaz.

(bkz: arman için savaş)