bugün
- icardi1905 silik olsun kampanyası31
- icardi190518
- icardiyi tokat manyağı yapmak9
- futbolcu ismiyle nick almak13
- türkiyede çok abartılan arabalar21
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak19
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması11
- evlilik15
- erkeğe ne hediye alınır15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım29
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız13
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- sözlüğün en ruh hastası yazarı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- ideal duş alma sıklığı12
- anın görüntüsü20
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı22
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- sitede birine sövseniz entry 3 gün kalıyor8
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- uzağı göremeyen insan18
- bir şarkı sözü der ki10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır13
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- kanınıza rengini verir misiniz14
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız8
entry'ler (618)
bizim evde bir kedi var. ona kızıyoruz ve kızmamız onu korkutuyor. o da hemen gidip bokunu örtmeye çalışıyor.
sanırım başlık ile burada yazdığım arasında ciddi bir ilişki var. hmmm.
tanım: kedidir kedi...
sanırım başlık ile burada yazdığım arasında ciddi bir ilişki var. hmmm.
tanım: kedidir kedi...
21 aralık 2012 tarihini şu şekilde yazalım: 21.12.2012.
sıfır neydi? yutan eleman. soldaaa sıfır oldu. onu salladık mı...
bir neydi? etkisiz eleman. onu da sallarız.
geriye ne kaldı? 4 adet 2. 2 üzeri 4 ne yapar? 16.
bu tarihte hangi sayıdan iki tane var? 12. topla onları. 24.
24'le de 16 yı toplaaaa, 40 yapar! ve dünyanın sonu herkese hayırlı uğurlu olsun!
daha söze gerek yok...
sıfır neydi? yutan eleman. soldaaa sıfır oldu. onu salladık mı...
bir neydi? etkisiz eleman. onu da sallarız.
geriye ne kaldı? 4 adet 2. 2 üzeri 4 ne yapar? 16.
bu tarihte hangi sayıdan iki tane var? 12. topla onları. 24.
24'le de 16 yı toplaaaa, 40 yapar! ve dünyanın sonu herkese hayırlı uğurlu olsun!
daha söze gerek yok...
7 saat 42 dakikadır devam etmekte olan maç. çok ilginç. maçı duyan gelmiş gibi bir durum var şu an orda. seyirciler sanki final oynanıyormuşçasına tezahürat yapıyorlar bazen. o kadar. kimse de maçın bitmesini istemiyor bu arada. spikerler filan da artık sallamıyor. çok enteresan bir maç.
23 haziran 2010 tarihinde vuku bulan john isner ve nicolas mahut arasında geçen wimbledon 2010 tenis turnuvası 1. tur müsabakası. (bkz: 23 haziran 2010 nicolas mahut john isner maçı)
oyuncular sanki antrenman yapıyor gibi bir havası var maçın. pek servis kırılacağa benzemiyor. maç 8 saate doğru gidiyor gerçekten(?)
dünya tenis tarihinin en uzun maçı. şu an maçta durum 2-2 ve son sette 38-38 devam etmekte. gerçekten ilginç bir durum. 2 gündür oynanıyormuş.
tarihe tanıklık etmek isteyen varsa buyurun: http://atdhe.net/20580/wa...-wimbledon-mahut-vs-isner
tarihe tanıklık etmek isteyen varsa buyurun: http://atdhe.net/20580/wa...-wimbledon-mahut-vs-isner
öncelikle sözlüğe baktım fakat herhangi bir başlık girilmediğini görünce bunu kendime bir görev bildim.
link: http://www.milliyet.com.t...194708/default.htm?ver=97
şimdi burada yazanları da copy paste ettikten sonra tanıma geçelim...
-copy paste-
"Tüm dünyada önce panik, sonra korku ve son olarak kuşkuyla karşılanan domuz gribi hastalığı giderek daha büyük bir skandala dönüşüyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün direktifleri doğrultusunda tüm dünyada gerçekleşen aşı kampanyaları ve milyarlarca dolara varan aşı ve ilaç stoklarına rağmen "Yanlış yapıyorsunuz" diyen bazı bilim adamları ilk aylarda tepkiyle karşılanıyordu.
Ancak son dönemde hastalığın neredeyse tamamen ortadan kaybolması ve ölüm vakalarının normal gripten ölümlerin bile kat kat altında kalması saygın bilim adamlarının da yavaş yavaş domuz gribi abartıydı diyen bu uzmanların yanına katılmasına sebep oldu.
Vatan Gazetesi'nde yer alan habere göre; ilk olarak Harvard Üniversitesi uzmanlarının araştırması, domuz gribinin mevsimsel gripten farkının bulunmadığını, öldürme riskinin daha düşük olduğunu ve aşılama kampanyalarının gereksiz olduğunu ortaya çıkardı.
iddialar üzerine domuz gribini "yüzyılın en büyük tıp skandalı" olarak tanımlayan Avrupa Konseyi Aile ve Sağlık Komisyonu Başkanı Wolfgang Wodarg, geçen ay AK Parti istanbul Milletvekili Lokman Ayva ile Karabük Milletvekili Mustafa Ünal'ın da yer aldığı 14 Avrupa milletvekiliyle birlikte Avrupa Konseyi'ne "Domuz gribi sahte bir salgın mıydı, araştırılsın" başlıklı bir araştırma önergesi verdi.
WHO da çark etti Önergenin kabul edilmesinin ardından önceki gün domuz gribi oturumunda ifade veren Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) hastalıkların sıklık ve yayılma düzenini inceleyen epidemioloji birimi direktörü Profesör Ulrich Keil, "Domuz gribi salgını ilaç üreticilerinin kârlarını artırmak için bu şirketlerle ortak olarak üretilen bir korku kampanyasıydı" diye konuştu. WHO grip direktörü Keiji Fukuda ise "Domuz gribi konusunda karar alan bilim adamlarımızın ilaç şirketleriyle herhangi bir çıkar anlaşmaları bulunmamaktadır" diye örgütü savundu.
WHO'da kalp hastalıkları konusunda bir numaralı uzman olarak kabul edilen Profesör Keil, Avrupa Konseyi’ndeki ifadesinde şu sözleri kullandı: "WHO, SARS ve kuş giribi konusunda da tüm tahminlerinde yanıldı. Kamu sağlığını ilgilendiren onca şey varken domuz gribi konusunda halkta büyük bir panik yaşanmasına sebep olduk ve bu tamamen abartılmış bir korkuydu. WHO'nun kararları ülkelerin sağlık bütçelerine çok büyük yük getirdi. insanların ölümüne sebep olan en önemli etkenlerin hipertansiyon, sigara, yüksek kolesterol, obezite, egzersiz yapmama, sebze ve meyve tüketiminin azlığı olduğunu çok iyi biliyoruz. Hükümetler, WHO'nun tavsiyesi doğrultusunda bu alanlara yatırım yapmaları gerekirken küresel bir salgın yaşanması yönündeki deliller çok zayıf olmasına rağmen domuz gribine yatırım yapmak zorunda bırakıldı."
-copy paste-
tanım: en başından beri kabak gibi belli olan büyük bir yalanın dünya sağlık örgütü tarafından yapılan açıklamanın da sonucunda birinci elden meşrulaşmasıdır.
bu dünyadaki gerizekalı insanlara yedirmeye çalışılan o kadar çok şey var ki... ve bunlar her zaman kendi hayatlarının tehlikede olduğu gibi sanal bir gerçeklik üzerinden ilerliyor.
"aptal yerine konmak isteyen insanların olduğunu her yerde aptal yerine koyanlar elbet bulunacaktır."
bu sözü de ben demiş oldum.
link: http://www.milliyet.com.t...194708/default.htm?ver=97
şimdi burada yazanları da copy paste ettikten sonra tanıma geçelim...
-copy paste-
"Tüm dünyada önce panik, sonra korku ve son olarak kuşkuyla karşılanan domuz gribi hastalığı giderek daha büyük bir skandala dönüşüyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün direktifleri doğrultusunda tüm dünyada gerçekleşen aşı kampanyaları ve milyarlarca dolara varan aşı ve ilaç stoklarına rağmen "Yanlış yapıyorsunuz" diyen bazı bilim adamları ilk aylarda tepkiyle karşılanıyordu.
Ancak son dönemde hastalığın neredeyse tamamen ortadan kaybolması ve ölüm vakalarının normal gripten ölümlerin bile kat kat altında kalması saygın bilim adamlarının da yavaş yavaş domuz gribi abartıydı diyen bu uzmanların yanına katılmasına sebep oldu.
Vatan Gazetesi'nde yer alan habere göre; ilk olarak Harvard Üniversitesi uzmanlarının araştırması, domuz gribinin mevsimsel gripten farkının bulunmadığını, öldürme riskinin daha düşük olduğunu ve aşılama kampanyalarının gereksiz olduğunu ortaya çıkardı.
iddialar üzerine domuz gribini "yüzyılın en büyük tıp skandalı" olarak tanımlayan Avrupa Konseyi Aile ve Sağlık Komisyonu Başkanı Wolfgang Wodarg, geçen ay AK Parti istanbul Milletvekili Lokman Ayva ile Karabük Milletvekili Mustafa Ünal'ın da yer aldığı 14 Avrupa milletvekiliyle birlikte Avrupa Konseyi'ne "Domuz gribi sahte bir salgın mıydı, araştırılsın" başlıklı bir araştırma önergesi verdi.
WHO da çark etti Önergenin kabul edilmesinin ardından önceki gün domuz gribi oturumunda ifade veren Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) hastalıkların sıklık ve yayılma düzenini inceleyen epidemioloji birimi direktörü Profesör Ulrich Keil, "Domuz gribi salgını ilaç üreticilerinin kârlarını artırmak için bu şirketlerle ortak olarak üretilen bir korku kampanyasıydı" diye konuştu. WHO grip direktörü Keiji Fukuda ise "Domuz gribi konusunda karar alan bilim adamlarımızın ilaç şirketleriyle herhangi bir çıkar anlaşmaları bulunmamaktadır" diye örgütü savundu.
WHO'da kalp hastalıkları konusunda bir numaralı uzman olarak kabul edilen Profesör Keil, Avrupa Konseyi’ndeki ifadesinde şu sözleri kullandı: "WHO, SARS ve kuş giribi konusunda da tüm tahminlerinde yanıldı. Kamu sağlığını ilgilendiren onca şey varken domuz gribi konusunda halkta büyük bir panik yaşanmasına sebep olduk ve bu tamamen abartılmış bir korkuydu. WHO'nun kararları ülkelerin sağlık bütçelerine çok büyük yük getirdi. insanların ölümüne sebep olan en önemli etkenlerin hipertansiyon, sigara, yüksek kolesterol, obezite, egzersiz yapmama, sebze ve meyve tüketiminin azlığı olduğunu çok iyi biliyoruz. Hükümetler, WHO'nun tavsiyesi doğrultusunda bu alanlara yatırım yapmaları gerekirken küresel bir salgın yaşanması yönündeki deliller çok zayıf olmasına rağmen domuz gribine yatırım yapmak zorunda bırakıldı."
-copy paste-
tanım: en başından beri kabak gibi belli olan büyük bir yalanın dünya sağlık örgütü tarafından yapılan açıklamanın da sonucunda birinci elden meşrulaşmasıdır.
bu dünyadaki gerizekalı insanlara yedirmeye çalışılan o kadar çok şey var ki... ve bunlar her zaman kendi hayatlarının tehlikede olduğu gibi sanal bir gerçeklik üzerinden ilerliyor.
"aptal yerine konmak isteyen insanların olduğunu her yerde aptal yerine koyanlar elbet bulunacaktır."
bu sözü de ben demiş oldum.
yıllardır görüşmediğim lise arkadaşımla olan buluşmamı muallak bir tarihe ertelememe sebebiyet vermiş grevdir. eğer başka yazarların dediği gibi sadece halkı cezalandırmak gibi bir durum sözkonusu ise böyle iş yapanlar çok yanlış yollarda. bu gerçek televizyonlarda yayınlanırsa eskaza, olay çıkar, çıngar çıkar...
ve ben o arkadaşımı bir hafta içinde göremeden okuluma geri dönersem ta ... diyeceğim grevdir...
ve ben o arkadaşımı bir hafta içinde göremeden okuluma geri dönersem ta ... diyeceğim grevdir...
benim gördüğüm fevri tepkiler veren ve insanları gruplandırmaya çalışan biri. kendi düşüncelerinin tersindeki insanlardan pek hoşlanmıyor sanırım... yapıcı önerilere ve eleştrilere de tahammül edemiyor. bana tepki vermesi umurumda olmaz, o şarkıya haksızlık etmesi beni üzdü. iyi akşamlar.
bu grubun adının radioheadle beraber anılmasının yasaklanmasını istiyorum. tartışılan konuşulan platformun özelliği önemli değil. yeter ki aynı cümleler ve paragraflar içinde geçmesin ikisi. sıkıldım bıktım, dünkü çocukların, bugünkü twilightçıların daha ispatlayacak çok şeyi var... matt bellamy nin yetenekleri hariç tabii ki.
alın 1984 kitabını, okuyun. sonra ok computerden sonraki albümlere filan bir dikkat edin. çok şaşıracaksınız. 1984 ü bir daha okumak isteyeceksiniz.
depresifliklerini bu kitapla güçlendiriyorlar adeta. ürkütücü ve hayran olunası boyutlarda...
depresifliklerini bu kitapla güçlendiriyorlar adeta. ürkütücü ve hayran olunası boyutlarda...
filmdeki mantık hataları, aksiyon sahnelerinin aşırılığı, klasik hollywood yapımı olmasını filan geçtim... bana bu filmin yapımcıları bir tek şu sorunun cevabını versin, gidip 10 tane daha bilet alıp izleyeceğim: dünyanın manyetik kutupları yer değiştirirken nasıl oluyor da kuzeyden güneye doğru tasarlanmış bütün bilgisayarlar ve elektronik aletler hala daha çalışabiliyor takır takır?
(bkz: 93 harbi) (alakalı olmayabilir belki de, kusura bakmayın ehehe)
duyguların dışavurumuysa müzikle uğraşmaktaki asıl amaç, bu grup bunu hem vokaliyle hem de tarzıyla en güzel biçimde gerçekleştirenlerdendir... hem coşturur adamı, hem de ağlatır yeri geldiğinde.
"michael jackson öldü." "pink floyd bir daha istese de bir araya gelemeyecek." tarzında gerçekler de olabilir. kabullenilmesi en zor olanlardır. ama aslında en gerçek olanlar da bunlardır.
bunun bir üst modeli tuvalette malum işi görürken aşk mesajı atmaktır. (çok fesatsınız malum iş derken sıçmayı kastediyorum tabii ki!)
sözlükler alemindeki en yaratıcı fasilitelerden bir sanırsam bu. çok orijinal yahu. kim düşündüyse ellerinden öpmek lazım!
götümün kahini. ona kalsaydı şu anda savaşıyorduk. ayrıca her yani basımında kehanetlerinin yorumu değişen şahsiyet. hatta bazı basımlarda/farklı yayımcılarda bildiğin dörtlükler filan değişir.
dünyanın belki de en ünlü palavracılarından. ama seviyorum bu adamın tipini. arka bölgeme çok benziyor. ben arka bölgemle barışık biriyim o bakımdan.
dünyanın belki de en ünlü palavracılarından. ama seviyorum bu adamın tipini. arka bölgeme çok benziyor. ben arka bölgemle barışık biriyim o bakımdan.